Giriş
(19)

hangi ilde / ilçede yaşardınız?

Stoneface
- aylık geliriniz 100.000 TL üstü / internet üzerinden kazanıyorsunuz - daha önce hiç tek yaşamamışsınız (istanbul'da öğrenci evleri hariç) - yurtdışına çıkmayı düşünmüyorsunuz- arabanız yok, ehliyetiniz yokhangi il / ilçede yaşamak isterdiniz? istanbul mu izmir mi? izmir ise izmir'in neresi? yoksa
- aylık geliriniz 100.000 TL üstü / internet üzerinden kazanıyorsunuz

- daha önce hiç tek yaşamamışsınız (istanbul'da öğrenci evleri hariç)

- yurtdışına çıkmayı düşünmüyorsunuz

- arabanız yok, ehliyetiniz yok

hangi il / ilçede yaşamak isterdiniz? istanbul mu izmir mi? izmir ise izmir'in neresi? yoksa üçüncü bir seçenek var mı?
0
Stoneface
(16.06.21)
Edirnede yaşarım,
1 saate Bulgardayım
2-3 saate Yunandayım
100 bin lira hariç şu an yaşadığım hayat

Hoş eğer yurtdışına çıkmayı düşünmüyorsunuz maddesine gezmekte dahilse o zaman hiç farketmez Şırnakta bile yaşanır.
0
paramolacak
(16.06.21)
3.seçenek, yeşil küçük bir şehir. Benim şahsi cevabım olur ama memleketinize yakın, İstanbul’a yakın gibi yerlerde, hele ki ilişiğinizin olduğu bir yerler bulursanız tadından yenmez. Aylık 100bin lira gelirden bağımsız olarak köşede 10-12 milyon lira da varsa, o zaman muhtemelen istanbul’da deniz manzaralı bahçeli ev falan bakardım.
0
avatar is back
(16.06.21)
@paramolcak - yurtdışına çıkmaya yeni yeni başlamıştım ki virus olayı girdi malesef. gezmeyi seviyorum yoksa. yaşamayı düşünmüyorum.

@avatar is back : aracım olmadığından ve ehliyetim de olmadığından yapabilir miyim diye düşünüyorum küçük şehirde yaşamayı. genelde o tarz yerlerde ulaşım biraz problem oluyor çünkü.

10 milyonluk bir birikimim yok :)
0
🌸Stoneface
(16.06.21)
İnternetten kesin yüz bin gelirim olacaksa direkt "hepinizden iğreniyorum" moduna girip büyük şehiri falan terk ederdim, ne uğraşacam onun derdiyle. Giderdim görece küçük bir kasabada falan yaşardım. Tabii interneti iyi olmalı. Hangi kasaba falan dersen de söylemem onu da sen bul.
0
j r r tolkien hayrani
(16.06.21)
Tekirdağ olurdu sanırım güzel bir müstakil evde merkeze çok uzak olmayacak şekilde. Araba ehliyet alınır. arabasız olmaz
0
atom karincanin torunu
(16.06.21)
Güney Marmara'nın iklimi çok güzel. Öyle bi senaryoda Çanakkale'den (Biga falan) zeytinlik alır takılırdım. İnternet de çok problem olursa bi starlink çakar geçersin.
0
plutongezegendegilmi
(16.06.21)
Küçük ege kasabasında o kadar parayı ne yapacağım yalnız başıma. Yurt dışına çıkış olmadığı için İstanbul'da kalırdım. İstanbul parası olana güzel bir şehir bence.
0
himmet dayi
(16.06.21)
istanbul'da kalırım.
rahat yaşayabilen için istanbul gibisi yok.
0
blatta hiberna
(16.06.21)
datça muğla
adalar istanbul
0
rewlack
(16.06.21)
istanbul ve izmir cevabını verenlerden ilçe / semt önerisi de bekliyorum
0
🌸Stoneface
(16.06.21)
İzmir'de Alsancak Gül sokak civarı evlere çok özeniyorum hep. O civar ufak bi avrupa gibi tam olarak kafeler, butikler falan sokaklar da güzel. Onun dışında Güzelbahçe de olabilir şehrin gürültüsünden uzak ama toplu ulaşımla bile gidip gelenebilecek bi yer. Bi dolmuş/otobüsle f altay üzerinden metro ile tüm İzmir'e ulaşırsın. Ben Balçova'da yaşıyorum Balçova'yı da seviyorum güzel yaşanılası mahalleleri ve siteleri var bakılabilir.

Karşıyaka Bostanlı civarı ya da Mavişehir de güzel ama karşıyakaya hiç hakim değilim ya kaç yıllık İzmirliyim ama yılda max iki üç defa geçiyorum o tarafa :)

İzmir dışında Çanakkale'yi çok seviyorum ben. Merkezi de güzel, Biga gibi ilçeleri de. Ya da Ayvalık gibi bi yerde güzel bi ev bulunursa yaşanabilir. Sakin güzel bi yer de bulunabilir ege/akdeniz şeridinde.
0
nundu
(16.06.21)
-edirne yunan/bulgar için çok mantıklı. virüs işi elbet bitecek. tabi küçük şehir beni boğmaz ve sıkıntı yaşamam derseniz. ayşekadın, esentepe, gölet oturmak için güzel yerler.

-gezmeyi tozmayı çok seviyorsanız, hısım akraba varsa, biraz da ortam çocuğuysanız mutlaka istanbul. deniz manzaralı güzel ev iyi gider. anadolu yakasını seviyorsanız moda, erenköy, suadiye olabilir. avrupa yakası daha güzel derseniz darphane, ortaköy, etiler, bebek, yeniköy, bahçeli ev vs isterseniz zekeriyaköy.

-izmir'de arabasız biraz zorlanabilirsiniz. ehliyet alır araba alırım diyorsanız mutlaka izmir'i seçin. ege'nin ortasında, canınız sıkıldığında her hafta bir yerlere kaçabilirsiniz. karşıyaka, çeşme, foça belki aliağa.

şahsım aynı şartlarda olsaydı sanırım moda tarafında oturup ehliyet/araba alır yazları gezer, kışları da moda'nın ekmeğini yerdim.
0
golgi aygıtı
(16.06.21)
Edirne cok sacma. Aylik 100 bin dolar gelir varsa ucaga binebilirim zaten, 1 saatte bulgaristan'a gidebilmenin herhangi bir degeri yok. Zaten o kadar param olsa bulgaristan'a mi gidicem.
0
hot potato
(16.06.21)
yaz dışında Antalya, yazları kafama neresi eserse orası. Türkiye'nin en güzel şehri Antalya'dır.
0
levybroo
(16.06.21)
İzmir
0
psmstc
(16.06.21)
Caddebostan dalyan arası denize sıfır mis.
0
Mistyimage
(17.06.21)
Mecburen Istanbul Caddebostan ya da Etiler, Sariyer taraflari.
0
howfaristhesky
(17.06.21)
Bisikletle Türkiye'yi ağır ağır gezer nerede kalabileceğime bakardım. Bisikletle gezmek istemezseniz de kendime aday şehirler belirler, her birinde 15-30 gün kadar konaklar, evet ben burada mutulu mesut yaşarım dediğim yerde kalırdım.
0
Tutkun
(17.06.21)
bir kere mutlaka ehliyet alırım. arabasız bu kadar paranın keyfi çıkmaz.

bekarsam - istanbul fenerbahçe, etiler
evliysem - istanbul zekeriyaköy, riva, beykoz, şile, kilyos tarafındaki müstakile evler

100 bin tl üstü kazanıp köyde yaşamak istemem.
0
roket adam
(17.06.21)
(5)

Uğur Şahin ve özlem türeci ile irtibata geçebilmek

bare gud dømmer meg
Biraz komik ve garip olacak ama. Bunun bir yolu var mı?
Biraz komik ve garip olacak ama. Bunun bir yolu var mı?
0
bare gud dømmer meg
(15.06.21)
uğur şahin linkedin'de aktif biraz, ama senin yazdığını görür mü emin değilim.
0
nahtoderfahrung
(15.06.21)
halk ve basinla iliskiler elemani vardir, yazdiginiz seyi yeterince onemli bulurlarsa iletir diye dusunuyorum. yoksa disarindan gelen her maili okumalarina imkan yok vakit acisindan.
0
hot potato
(15.06.21)
Büyük ihtimal önemli bulmazlar. O yüzden face to face irtibata geçebilmem lazım
0
🌸bare gud dømmer meg
(15.06.21)
[email protected] Uğur Şahin hocanın mail adresi
0
hayaletimsi
(15.06.21)
@hayaletimsi teşekkürler hocam
0
🌸bare gud dømmer meg
(15.06.21)
(17)

ik'ya bunu sorayım mı

aydonno
merhaba, yeni bir işe girdim. ofis istanbul'da, ben değilim. çalışacağım departman şu an evden çalışıyor, ben de bir süre istanbul dışındaki evimden çalışacağım. iş görüşmeleri de online oldu. şimdi benim şirket bilgisayarını almam lazım, o yüzden istanbul'a çağrıyorlar. yaşadığım şehir istanbul'a ç
merhaba, yeni bir işe girdim. ofis istanbul'da, ben değilim. çalışacağım departman şu an evden çalışıyor, ben de bir süre istanbul dışındaki evimden çalışacağım. iş görüşmeleri de online oldu. şimdi benim şirket bilgisayarını almam lazım, o yüzden istanbul'a çağrıyorlar. yaşadığım şehir istanbul'a çok uzak ve uçak biletleri çok pahalı (gidiş dönüş en az 600 tl) sırf bilgisayarı almak için bu kadar para harcamak istemiyorum. sözleşme imzalamadık henüz, yazılı teklif geçtiler onu kabul ettim sadece. sözleşme için de gitmem gerekiyor olabilir bilmiyorum, o konuda bir şey demediler. evden çalışmamız ne kadar sürecek, bu şekilde devam etme olasılığı var mı vs. diye sormuştum "biz sizi istanbul ofisi için işe alıyoruz biliyorsunuz, zaten bilgisayarı almak için gelmeniz gerekecek" demişti.

bilgisayarı buraya gönderseler diye düşünüyordum ya da yol masrafını karşılasalar. makul bir istek mi sizce. nasıl sormak lazım onu da bilmiyorum çekiniyorum biraz, iki kere buraya gelmen gerekecek bilgisayarı almak için demişti çünkü ik.

napim
0
aydonno
(15.06.21)
Yol masrafını karşılamaları gerekir ya, keyfinizden gitmiyorsunuz İstanbul'a. Hatta ideal koşullarda otelinizi de karşılamaları gerekir. "Ödeyecek misiniz" diye sormak yerine şey diyebilirsiniz belki, "Bileti siz mi alıyorsunuz yoksa ben aldıktan sonra bana geri mi ödeniyor? Peki kalacak yer nasıl oluyor?"

Hazır sorarken gelmişken sözleşmeyi de halleder miyiz diye de sorun.
0
kobuzchu kiz
(15.06.21)
"biz sizi istanbul ofisi için işe alıyoruz biliyorsunuz, zaten bilgisayarı almak için gelmeniz gerekecek" demişler size, ben bu durumda gelmenizi beklerim, uçağı da ben karşılamam.
0
benaslinda
(15.06.21)
@kobuzchu kiz, ilk görüşmede "ben istanbul'da değilim nasıl olacak" gibi bir şey demiştim, kalacak yerin vardır ama herhalde dedi, ben de var dedim. onu istemem zaten gerek de yok da, hiç o toplara girmeye niyetleri yok gibi o yüzden çekiniyorum yol masrafını istemeye. @benaslinda gibi düşünüyorum yani.
0
🌸aydonno
(15.06.21)
Çalışacağınız yerin sizin ikametinizr yakın bir şubesi vs varsa en azından çevre ilde oraya gönderilmesini rica edin zimmetleri evrakları orada imzalarsınız yoksa da sorun sormaktan zarar gelmez bence
0
Diskirminant
(15.06.21)
ben sizin istanbula tasinmanizi bekliyorlar gibi anladim. yolu karsilamalari istenir normal bence.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(15.06.21)
ctrl + f yapip kargo diye arattim bir sey cikmadi. niye kargoyla yollamiyorlar? herkes icin en basit cozum.
0
hot potato
(15.06.21)
@eksi sozlukte eksiyen adam, istanbul ofisi için işe alıyoruz demesinin nedeni şu aslında, ben devamlı olarak evden çalışma ihtimali var mı diye sormuştum, onun üstüne dedi eylül'e kadar evdeyiz ama sonrasında ofise geçiyoruz (bizim departman geçmeyebilir ama belli değil) yoksa şu an için taşınmamı beklemiyorlar.
0
🌸aydonno
(15.06.21)
@hot potato, ya ben de ilk onu düşündüm ben niye kalkıp gidiyorum bir bilgisayar almaya, kargoyla yollasınlar diye ama onu sormaya da çekiniyorum çünkü iki kere dedi ik buraya geleceksiniz bilgisayarı almaya diye.
0
🌸aydonno
(15.06.21)
IK dusunmemis olabilir veya useniyor olabilir. Acik acik yaz: "Ben baska sehirdeyim, kargoyla yollayabilir misiniz" diye. bakalim ne diyecekler. Ise girmissin bir kere zaten, bu gibi seylerde asiri tereddutlu olmana gerek yok.
0
hot potato
(15.06.21)
"iş"inin bir kısmı, hatta senin gibi yeni işe başlayan birisi için çok büyük kısmı, istanbula gitmektir. bilgisayar bahane, seni kanlı canlı görmek istiyor olabilirler, giyimine veya konuşmana filan bakabilirler.
bunların hepsi iş görüşmesidir.
tavsiyem istanbula bilet al git, şirkette işini gör,en son müdürüne veya ik'ya "bilmediğim için soruyorum, ulaşım bana mı ait?" diye sor. gerisi kendiliğinden gelir zaten.
ayrıca şu devirde uzaktan çalışabileceğin bir iş bulmuşsun, 600 liraya da pahalı deme sana zahmet.
0
etna
(15.06.21)
Bence covid sebebiyle seyahat etmek istemiyorum, kargo ile gönderme imkanınız olur mu diye sor. Yok derlerse yolu karşılıyor musunuzu sorarsın.
0
teutonic-terror
(15.06.21)
Bence ilk işe girişte onlar teklif etmediği için hoş bir intiba bırakmaz bu talebiniz. İstanbul'da olan bir pozisyon olduğunu söylemeleri de zaten nasılsa İstanbul'da bir düzen kurmanız gerekecek bunlara takılmayın gelin alın gidin anlamında biraz da.
0
prodeq
(15.06.21)
etna bu nasil bi zihniyet ya, bu zamanda is bulmussun 600 liraya cok deme ne ahahaha bize is verdikleri icin sevgili patronlara tapalim da istersen sonucta bize haftada 40-50 saat calisma karsiliginda peynir falan alabilelim diye para veriyorlar.

gormek istiyorlarsa gelmeni istiyoruz yuz yuze goruselim seni gorelim desinler, ergenler mi bakiyor ik islerine?

patron ya da ik'ciysan zaten sasirmam da maasli bir calisan olarak bunlari yaziyorsan cok uzucu gercekten
0
der meister
(15.06.21)
Ben de IK'cı olarak şöyle cevap vereyim;

*İstanbul ofis için işe aldığımız kişilerin pandemiden sonra istanbul ikametli olmalarını bekliyoruz. Bunun için herhangi bir yardım yapılmıyor, taşınma vs. anlamında.

*Eylül'e kadar evden çalışıyoruz ve hangi şehirde olursa olsun; tüm bilgisayar, sözleşme, ihtiyacı olan her şey evine gönderiliyor.

*İstanbul ikametli olmasını bekliyoruz derken, istanbul içerisinde ofise gitmesi gereken bir durum olursa taksi masrafını karşılıyoruz.

Bu durumda siz istanbul'daymış gibi hareket etmelisiniz bence ancak diğer arkadaşların söyledikleri gibi, sormaktan zarar gelmez. Bana biri böyle bir soru sorsa "aa ne garip adam, iş bulmuş bi de yol masrafı istiyor" demem ama şirketin uygulaması yoksa da bunu rahatça söylerim.

Bence sorabilirsiniz yani :)
0
zartanyan
(15.06.21)
Şirket bilgisayarını zimmetleme yapmadıkları için kargoya vermiyor olabilirler. Nihayetinde zimmet imzasını atıp o şekilde teslim alacaksın.

Kargo aşamasında bilgisayarın kaybolması büyük problem olabilir. Bilgisayarın maddi değerinden ziyade şirket bilgilerinin ele geçirilmesi vs açısından. Bu durumda zimmeti çıkmamış bilgisayardan kim sorumluysa onun başı ağrır.

Benzer bir durumda (aslında tam tersi, istifa süreci) kargoyla gönderme imkanım olur mu diye sorduğumda noter eşliğinde zimmet imzası, birsuru bir şeyler veya noterden vekalet verdiğim başka biriyle gönderebilecegimi söylemişlerdi.

Dümdüz kargo kabul etmiyorlar.
0
materyalist imam
(15.06.21)
pozisyon normalde uzaktan calisilan bir pozisyon degil. pandemi sebebiyle gecici olarak uzaktan calisiyorsunuz. normal sartlarda olsaydi ise baslarken istanbul'a tasinmaniz gerekecekti. nasil ki tasinma masraflarini sirketten istemiyorsaniz, ucak yada konaklama parasini da sirketten istemeniz absurd olur.

normalde uzaktan calisilan bir pozisyon olsaydi taleplerinizde hakli olurdunuz.
0
crucio
(15.06.21)
@der meister
Hayaller Paris hayatlar Muş
Sen olması gerekeni yazmışsın, ben olacak olanı yazdım.
0
etna
(16.06.21)
(7)

İş için başka şehre taşınmayı göze almak

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Hayatıma çeki düzen verme motivasyonuna kapılıp adamakıllı bir iş bulmak için kolları sıvadım ve zor olsa da başka şehre taşınmayı göze aldım. İşlerin çoğu İstanbul'da olduğu için oradaki işlere de başvuru yapıyorum ama ne yalan söyleyeyim kendime de güvenemiyorum. Bu konuyu burad
Merhaba arkadaşlar,

Hayatıma çeki düzen verme motivasyonuna kapılıp adamakıllı bir iş bulmak için kolları sıvadım ve zor olsa da başka şehre taşınmayı göze aldım. İşlerin çoğu İstanbul'da olduğu için oradaki işlere de başvuru yapıyorum ama ne yalan söyleyeyim kendime de güvenemiyorum. Bu konuyu buradan bir arkadaşla konuştuk ama manzara da gün gibi ortada. Diyelim iş buldum İstanbul'dan. Kendime ait evim olmadığı için eşyalar söz konusu olmadığına göre geriye ev arkadaşıyla kalmak ve eşyalı ev tutmak kalıyor. Ama herkes kiraların yüksekliğinden bahsediyor. İstanbul'da kıçı kırık bir 1+1 yere istenen parayla Ankara'da elit bir semtte güzel bir yer bulunur.

Zaten benim şu an itibariyle isteyebileceğim en yüksek maaş 4000 TL. İstanbul'da maaşlar diğer şehirlere göre yüksek diyorlar ama bilmiyorum. Ev arkadaşıyla kalmak hiç bana göre değil ve deneyimim de olmadı hiç çok şükür. Yurtta falan kalmadım, odamı paylaşmadım. E haliyle geriye eşyalı eve çıkmak kalıyor. O da kirayı neredeyse ikiye katlıyordur.

Şimdi diyeceksiniz "Neden İstanbul olmak zorunda?" diye. Çalışmak istediğim alanlardaki (lojistik, dış ticaret) iş imkanı en çok İstanbul'da mevcut. Haliyle planımı yaparken en çok İstanbul söz konusu oluyor. Başka şehirler de var tabi. Ama şöyle bana göre İstanbul'da bu şekilde yaşamayı başaran diğer tüm şehirlerde yaşayabilir kolayca, yaşamak değil hayatta kalmak da olabilir. Çünkü zaten ufak tefek zevklerimden başka para harcadığım bir şey yok.

Her neyse uzatmak istemiyorum. Bu zamana kadar deyim yerindeyse "Prens" veya "Prenses" rahatlığıyla büyümüş birinin bu denli bir maceraya kalkışması nasıl olur sizce?" Fazla mı cesur olur yoksa yerinde bir karar mı? Kendi tecrübelerinizi, özellikle de iş için şehir değiştirmiş olanlar varsa, fikirlerinizi zamanın şartlarını da göz önünde bulundurarak paylaşırsanız çok sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(15.06.21)
4000 tl maaşla istanbula gitmeni önermem. gidersen 2 ya da 3 kişiyle eve çıkmalısın. tek kişi kıt kanaat yaşarsın anca. semte de bağlı tabi. bazı semtlerde 1500 tlye 1+1 eşyalı ev bulmak mümkün.
0
jelly bear
(15.06.21)
biriyle ev paylaşmamış olmaya "çok şükür" diyecek biriyseniz (yani bunun satın alınamaz deneyim ve kıymetinin farkında bile değilseniz)bence yeni bir şehir üstelik istanbul gibi bir metropol mutsuz edebilir sizi.
4000 asgari ücret gibi kalıyor artık, kalacak yer olsa bile süper para değil.

son olarak kariyer açısından da post pandemi süreci ne getirecek biraz havayı koklamak gerek bence.. belki biraz daha uzaktan çalışmaya kayacak iş piyasası.
0
rewlack
(15.06.21)
"İstanbul'da kıçı kırık bir 1+1 yere istenen parayla Ankara'da elit bir semtte güzel bir yer bulunur." bu esitligin Ankara'da is bulamadigin surece bir anlami yok.

Esyali eve cikmana da gerek yok, niye onu soyleyip duruyorusun anlamadim. Normal herkes gibi esyasiz ev tut, her zaman daha ucuza gelir. Esyayi parca parca kendin alirsin. Zaten ilk asamada yatak, camasir makinesi, buzdolabi, masa, sandalye haricinde bir esyaya ihtiyacin yok. Bekar adam olarak zaten 1+1'den daha buyuk bir yerde oturman toptan gereksiz.

"Fazla mı cesur olur" millet dunyanin obur ucuna gidiyor yahu. istanbul ne.
0
hot potato
(15.06.21)
@ hot potato İsteyebileceğim en yüksek maaş 4000 TL demiştim. Kira mı vereyim karnımı mı doyurayım eşya mı alayım? :D Ki pahalıya patlamaması için eşyalar da ikinci el olmalı. Evin temizliği var, abonelik işleri var. Bi ton detay var. Eşyalı ev o açıdan daha mantıklı geldi pahalı olsa da.

Bir de yurt dışına taşınmak daha kolay bana kalırsa. Çoğu şirket aday yerleşene kadar bayağı bi destek çıkıyor. Türkiye'de varsa da çok az şirket bunu yapıyodur.
0
🌸İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(15.06.21)
Yazdiklarindan merak edip onceki duyurularini da okudum acik acik soyleyeyim 4k ile istanbula gelmeyi dusunmek buyuk cesaret turkiye'deyken daha fazlasini kazanirandigim zamanlarda bile istanbulu dusunmedim cunku insan gibi yasamak istediginizde yetmiyor yetmeyecek. Fazla mi cesur olur demissin evet olur.

Dis ticaret mi lojistik mi istiyorsun yoksa mali musavirlik mi bence bir karar ver ve ne dis ticarette ne de lojistik de o bryaz yaka hayallerini gerceklestiremeyecegini bil. Nerden biliyorsun dersen 5 yil biyunca bir otomotiv firmasinda malzeme planlamaci olarak calistim hem lojistik firmalari ile hem de dis ticaret firmalari ile cok yakin calistim.

Yurtdisindan ornek vermissin ama zaten orada kabul alan insanlar tr de de ayni sartlarla bonservisleriyle transfer oluyorabiliyorlar.
0
kuzey li
(15.06.21)
daha şimdiden ev tmizliği, abonelik vs sizi sıkmaya başladıysa hiç başka bgir şehre taşınmayın. mazallah hepsini halletseniz bile 2 günde bir yemek yapıp haftada bir de ev temizlemek zorunda kalacaksınız.

yani bir takım hedefler koymuşsanız bu süreçte yaşayacağınız sıkıntıları da göze almak zorundasınız. "göze aldım" demeyin belli ki göze almamışsınız, daha vahimi yaşa(ya)mamışsınız. keşke düşüncenizin aksine üniversite eğitiminizde öğrenci evinde yada yurtta kalmış olsaydınız bir süre.

neyse, bir kaç farklı şehirde öğrenci olarak yaşamış biri olarak tavsiyem, evvela sizin tabirinizle "prenslik/prenseslik" triplerinden acilen kurtulmanız, eşyasız eve çıkmanız. muhtemelen eşyalı bir eve ödeyeceğniz farkla ev eşyalarınızı 3 - 4 ayda düzebilirsiniz. 2. el olması kötü, dandik olacağı anlamına gelmiyor. öncelikleriniz ocak -hayır ankastre fırın değil- ve çamaşır makinesi olsun. ardından yemek masası ve sandalyeler -tabi ki tabakl çanakla beraber- diğer önceliğiniz. salon için, tv olmadan da yapabilirsiniz, internet var neticede ama 3 l koltuk ilk alacaüğınız şey olsun. paranız kısıtlı olacağından teklileri sonra alın. farklı model olabilir, kanepeyi farklı model berjerleri farklı model alma gibi bir trend var. yere de ucuz ama modern görünen bir hhalı serdiniz mi tamam. ve tabi ki yatak.

2. el konusunda hijyen muhabbetini kafaya takacaksanız, oturacağınız evde ki yatak ve kanepe üzerinde de yüksek ihtimalle evin eski kiracısı oturmuş, yatmış, uzanmış ve hatta sevişmiş olacak. çok şeyetmeyin o yüzden.

ha ama aradaki fark çok değilse tabi ki eşyalı eve geçin.

kolay gelsin.
0
issiz karga
(15.06.21)
Valla hocam cesaretle alakası yok mecburiyet.

Ben doğma büyüme İstanbulluyum.19 yaşımda İzmir'e üniversiteye geçince ailem de Didim'e yerleşti İstanbul'u terk edip. Bir daha hayatta İstanbul'a dönmem diyordum. Öğrenci evinde de kaldım, 10 lirayla 10 gün karnımı doyurmami gerektirecek sefaleti de yaşadım, uzun yol bisikletçiligi yaptığım için kamplarda da kaldım, Erasmusla 6 ay yurtdisi deneyimi edinip geceliği 3 euro olan dandik hostellerde de kaldım gıkım çıkmadı. Ama İstanbul'a dönme düşüncesine hiçbir zaman sıcak bakmadım.

Gel gelelim başka yerde de iş yok. Yeni mezun olduğumda hazır hayat standardı denen şeyin s'sine bile sahip değilken asgari ücret olsun alanımla alakalı olduğu sürece problem değil dedim ama gelen teklifler dahada sigorta satışı, pronet satışı, çağrı merkezi vs nin ötesine geçmedi. Üstelik henüz uzmanlaștığım bir alan da yoktu muhasebeye de okeydim, denetime de okeydim satın almaya da. Kısmet değil almadılar ben de 8 ayın sonunda mecburen İstanbul'a döndüm, o dönemki asgari ücretin 2 katı bir ücrete. İlk fırsatta geri döneceğim diyerek gittiğim için eşyalı eve çıktım, yüksek kiralar verdim, kyk kredi ödemelerim başladı derken aslında başlangıç için fena olmayan bir ücret olmasına rağmen kıt kanaat geçindim. Öğrenciyken daha iyi standartlara sahiptim hatta öğrenci evinde tek yaşıyordum, artık çalışıyor olmama rağmen 1+1 evde 2 kişi kalıyorduk odam bile yoktu salondaki kanepede uyuyordum falan.

2 senem doldu askere gittim, yani artık 2 sene tecrübem var yeni mezun değilim askerlik engelim kalkmış, beklentilerimi de düşürürsem İzmir'de kalırım bu sefer diye ama 1.5 ayda yaptığım 76 başvuruda sadece 2 mülakata davet edildim ve kabul edilmedim.

Peki şimdi ne yapıyorum? Tıpış tıpış İstanbul'a geri dönüyorum. Kabul edilmediğim firmalardan biri ücret beklentimi çok fazla bulmuştu biraz indiremez misiniz demişti mesela. Fazla dediği de 5000 tl. Hadi dedim sizi mi kıracağım 4750 olsun gene çok yüksek buldular...

E şimdi o fazla buldukları ücretin %45 fazlasına gideceğim ve şehirdeki mutsuzluğu da hesaba katarsak daha düşük şartlarda yaşamak zorunda kalacağım.

Duyurunun konusundan sapıp baya uzun uzun yazmış olabilirim ben de çok doluyum bugün artık patlama noktam oldu. Ama özetle şunu demeye çalışıyorum, bazılarımız, hatta bazılarımız değil bir çoğumuz cesaretinden şundan bundan değil mecbur oluşundan gidiyor, başka seçeneğimiz yok.

Öyle ücret beğenmeme falan da yok ha benim örneğimde olduğu gibi yarı maaşa başka şehirde çalışmak isteyip de iş bulamayan o kadar çok kişi vardı ki çalıştığım yerde. Yapılan iş aynı iş, kazandırılan para aynı para, istenen maaş yarı yarıya ona rağmen almıyor adamlar.

Ondan sonra İstanbul çok kalabalık, bu şehir bunu kaldırmıyor. Alsın götlerine soksunlar İstanbul'u.
0
materyalist imam
(15.06.21)
(11)

Hangi İş?

sifirinaltindaotuzalti
A)- Mevcutta çalışılan yer- Dalırs ile maaş (5 hane)- Sahada çalışma, sabah 8 akşam iş kaçta biterse. 5-8-10-12 hatta zaman zaman sabahlama- İki haftada bir pazar tatil, bayram seyran devam- Yükselme imkanı yok- Stres fazla, tempo fazla, işler çok hızlı ilerliyor- Yeni kurumsallaşan bir firmaB)- Yen
A)

- Mevcutta çalışılan yer
- Dalırs ile maaş (5 hane)
- Sahada çalışma, sabah 8 akşam iş kaçta biterse. 5-8-10-12 hatta zaman zaman sabahlama
- İki haftada bir pazar tatil, bayram seyran devam
- Yükselme imkanı yok
- Stres fazla, tempo fazla, işler çok hızlı ilerliyor
- Yeni kurumsallaşan bir firma

B)

- Yeni teklif
- Mevcut maaşın %60ı teklif
- Ofis işi, satınalma. 8-5 mesai. Sadece haftaiçi çalışma. Bayram seyran tatil
- Yükselme imkanı var
- Stres nasıl bilmiyorum. tempo nispeten düşük
- Koç holding şirketi
0
sifirinaltindaotuzalti
(14.06.21)
mevcut firmada kenara para koyabiliyor isen ve tempo seni bozmuyor ise kal lakin 5 yıl sonra bu tempo seni bozmaya başlayacaktır (tahminen sosyal hayat geçen yaş vs)
yeni teklif ile 5 sene sonra zaten yükselip aynı imkanlara daha rahat ulaşırsın
0
gaspetizm
(14.06.21)
%40 maas dususu asiri fazla. Oturdugun ev seninse veya ailen destek oluyorsa belki dusunulebilir.
0
hot potato
(14.06.21)
eğer yeni teklif gibi tekliflerin ilerleyen zaman içerisinde de geleceğini düşünüyorsan biraz birikim yapana kadar mevcutta çalış, sonra da yeni işe geç. uzun bir süre mevcutta bu maaşa rağmen çalışılmaz.
0
steve rogers
(14.06.21)
Mevcutta üç senedir çalışıyorum. Sosyal hayat bozuk. Ev kendimin
0
🌸sifirinaltindaotuzalti
(14.06.21)
üç sene bu tempo hem ruhen hem bedenen çok yorucudur, hayal edemiyorum. evin de varsa sal öyleyse.
0
steve rogers
(14.06.21)
B
A'nın her türlü kaymağını artık yemişsindir diye düşünüyorum. Kaba bir hesapla 10 bin dolar eder sana 80 bin türk liraası. %60'ı 48 bin türk lirası yapar. vergisi algısı kalır sana net 40 bin türk lirası. 3 bine ev geçindirmeye çalışan insanlar var (tabi geçindiremiyorlar ayrı mesele). dünya malı dünyada kalıyor. İnsan bir zaman sonra ev, aile, çocuk ve huzurlu bir hayat istiyor.
B'de zaten yükselme imkanı da var. A'nın temposuna ayak uydurabildiysen, bahsettiğin kadarıyla B'de de kısa zamanda yükselirsin ve maaş aynı ayara gelebilir. her türlü "B".
0
pccopath
(14.06.21)
Yanlış anlaşılma olmasın, tlye çevirince 5 hane oluyor. Yanlış anlaşılmaya çok müsait yazmışım kusura bakmayın
0
🌸sifirinaltindaotuzalti
(15.06.21)
5 hane dolar olsa saniye bile düşünmeden A derdim.

Ama bu durumda paranın değerine bakmak lazım. 10bin vs 6bin ise iş değiştirmezdim ancak 15bin vs 9bin ise değiştirirdim. 6 zorlar ama 9 güzel para yine de. Tatiller vs yan gelir yatardım. %60 = min 8-8,5 ise B derdim
0
avatar is back
(15.06.21)
Yukselme imkani oldugu icin B deki maasin bir kac seneye Ayi yakalar. Mevcut duzenin surdurulebilir gozukmuyor. Net b diyorum.
0
pofudukayi
(15.06.21)
yas kac? hala gozun yiyorsa A firmasinda bir sure daha calisilabilir. Normalde evin olmasi ve ordan aldigin parayla yeterli birikim yaptigini dusunerek B derdim ama hala gencsen ve gozun yiyorsa bir sure daha devam edilebilir A'da. Sonucta hala pandemi donemi devam ediyor sayilir, bu surede yardirmak iyidir.
0
bay b
(15.06.21)
parayı çok hafife alıyorsunuz

Şuandaki işinde iki haftada bir pazar tatil olması kötü onun dışında zaten bir çok kişi fazla mesailer, stresler kurumsaldan uzak işlerde çalışıyor.
0
liberal
(15.06.21)
(1)

adana krakow arası seyahat

lacrim
eylülün ilk haftası adana'dan krakowa gideceğim. daha önce gittiğimde adana viyana uçakla, viyana krakow otobüsle gittim. şimdi bu rota çok pahalı. (6 aylık gideceğim için valiz hakkı da önemli benim için o yüzden thy bakıyorum). adana lviv arası buldum 900 küsür tl ye, şu anda en uygun o görünüyor.
eylülün ilk haftası adana'dan krakowa gideceğim. daha önce gittiğimde adana viyana uçakla, viyana krakow otobüsle gittim. şimdi bu rota çok pahalı. (6 aylık gideceğim için valiz hakkı da önemli benim için o yüzden thy bakıyorum). adana lviv arası buldum 900 küsür tl ye, şu anda en uygun o görünüyor. sizin bildiğiniz daha uygun, ucuz bir yol var mıdır? (farklı havayolu şirketleri ya da rotalar olabilir).
0
lacrim
(14.06.21)
bunu yaptiginizi varsayiyorum ama istanbuldan baksaniz? adana-istanbul yolculugu illa ki yolculugun benzer bir ayaginin avrupa'da gecmesinden daha ucuz olacak.
0
hot potato
(14.06.21)
(11)

ABD'de yaşamak

dissendium
1. ABD'de hangi eyalette, hangi şehirde yaşamak isterdiniz? Neden?2. Yaşama şansınız olsa California'da mı yaşamak isterdiniz, New York'ta mı? Neden?Bu iki eyaletin birbirlerine göre ne gibi avantajları var?
1. ABD'de hangi eyalette, hangi şehirde yaşamak isterdiniz? Neden?

2. Yaşama şansınız olsa California'da mı yaşamak isterdiniz, New York'ta mı? Neden?

Bu iki eyaletin birbirlerine göre ne gibi avantajları var?
0
dissendium
(13.06.21)
Arizona'da yasiyorum, daha once 1 yil California'da yasadim. California'da hava cok guzel, yazin pek sicak olmuyor kisin da soguk. Arizona simdi 45 derece olmus. New York da cok soguk, kar firtinasi oluyor. Arizona'nin tersi durum var. Firsatim olsa bu nedenle Guney California'da yasardim. Okyanus kenari olmasi da onemli.
0
howfaristhesky
(13.06.21)
New York'ta bulundum, California'da yaşayan arkadaşlarım var. Kesinlikle California.

New York İstanbul'un çok daha büyük ve daha yorucu olanı. Çok iyi para kazanmıyorsan yaşaması zor, turist olarak gidip gezmek şahane. İklim olarak da geride +1
0
kobuzchu kiz
(13.06.21)
Chicago
0
integrative
(13.06.21)
soğuk yerlerde yaşadım yine oraları seçerdim, wyoming, utah, colorado gibi eyaletler
0
megacracker
(13.06.21)
Ya ben özür dileyerek New York diyorum kesinlikle. Yani New York'un gece hayatı, drag mekanları, lgbti scene'i falan çok merak ediyorum. bir de çok çeşitli bir şehir yani. Her milletten insan var, ırkçılık falan daha az olur gibime geliyor. Gerçi Aamerika genelinde öyle zaten diyenler olabilir ama new york tam bir dünya kenti bence. istanbul gibi nişantaşı'sı da vardır, çekmeköy'ü de muhtemelen. o yüzden pahalılık konusu çok umrumda olmazdı herhalde.
0
sec guard
(13.06.21)
1) California, Texas, Florida
California Long Beach , Texas Galveston, Florida JAcksonville genelde yaptığım işin en yoğun olduğu limanlara sahip. İş bulmam kolay, iklimi güzel gibi.

2) Kesinlikle California, sıcak, güneş ve LA :)
0
Northern Mariner
(14.06.21)
Eyalet sorulmus ama herkes "siz sehir demek istediniz herhalde" diye new york city'den bahsetmis. New York eyaletiyle sehri arasinda daglar kadar fark var. Eyaletin geri kalani cogunluka ufak sehirler ve kirsal alan, ekonomisi de iyi degil.

Kaliforniya da genel olarak kuzey ve guney olarak ikiye ayrilmis sekilde dusunulur. Gene bu iki bolge arasinda benzerlik az. Los Angeles bolgesiyle San Fransisco'nun falan kulturu ekonomisi ve ozellikle iklimi cok farkli.
0
hot potato
(14.06.21)
3 yildir houston da yasiyorum. Eger izmir istanbul gibi sehirlerden geliyorsaniz texas ugramayin bile. California ya da new york city tasinmayi dusunuyoruz. Chicago da olabilirdi ama nyc den de soguk, dehset soguk.
0
oscar
(14.06.21)
oregon, washington ya da colorado'da yasamak isterdim; bence muazzam tabiatlari var ve cok buyuk kalabalik yorucu yerler degil. texas'ta da austin ya da ufak sakin bir sehirde yasamaya hayir demezdim.

california ama asla buyuk sehirlerinden birinde yasamayi istemezdim.
0
bay b
(14.06.21)
Buraları gördüm / yaşadım seneler önce:

1- Maddi herhangi bir sıkıntım olmasa aslında Boston'da yaşamak isterdim. Hem Avrupa şehri gibi hem de ABD. İki adım ötesi NY. Ben daha Doğu yakası insanıyım sanırım. Hayal kurdurdunuz bana.
2- Yukarıdaki benzer sebeplerle NY. Ama soğuk derseniz CA.
0
SiyamkedisiZorro
(14.06.21)
evet madem hayal kurması bedava, o zaman New York'ta (city olur, eyalette farklı yerler olur) yaşayayım uzun bir süre. yine uzunca bir süre San Fransisco alayım. orta uzun LA, kısa bir süre Portland-Oregon, yine uzun bir süre Chicago. biraz Boston. azıcık ucundan Texas. belki Washington (dc olan). baltimore'un da ismi güzel ya aklımda kalmasın onu da ekleyeyim. hepsi olur ya denemek lazım.
0
levybroo
(14.06.21)
(1)

Yüz toniği buzdolabında saklanır mı?

benoyledemekistemedim
Sb. Daha effektif olur gibi geldi.
Sb. Daha effektif olur gibi geldi.
0
benoyledemekistemedim
(13.06.21)
Bir faydasi olmaz. O formuller oda sicakliginda test edilen urunler. El sabununu buzdolabina koymak gibi.
0
hot potato
(14.06.21)
(6)

Amerika’da yatırım

p133mmx
Amerika’da yaşıyorum. Bankada bir miktar param var ve enflasyon karşısında değerini korusun istiyorum. Savings account faizi çok düşük. Hangi yatırımı önerirsiniz?
Amerika’da yaşıyorum. Bankada bir miktar param var ve enflasyon karşısında değerini korusun istiyorum. Savings account faizi çok düşük. Hangi yatırımı önerirsiniz?
0
p133mmx
(13.06.21)
Ekonomi okuyan bir arkadasim hisse senedi satin aliyor. Ancak ekonomide doktora yaptigi icin her olayi cok yakindan takip ediyor. Ayni sehirde yasasaydik onunla onu takip ederdim ama iki uc ayda bir ancak konusuyoruz. Bu duyuruyu ben de takipte kalayim.
0
howfaristhesky
(13.06.21)
ben de amerikadayim. konustugum amerikalilar yatirim fonlarina ya da borsaya yatirim yapiyor. paralarini yonlendiren finansal danismanlari oluyor.
0
oscar
(13.06.21)
Once bir broker'la hesap acacaksiniz hisse senedi alimi seklinde yatirim yapabileceginiz. Meslea TD Ameritrade.
Sonra mesela borsada halka acik bir sekilde islem goren spesifik bir sirketin hissesini satin alabilirsiniz (mesela apple, american airlines, tesla cart curt) veya tum borsayi endeksleyen fonlardan (index fund) satin alabilirsiniz. Bunu sunan en popular yatirim urunu etf'ler. (exchange-traded fund)
Spesifik sirket secip onlara yatirim yapmak riskli oldugu ve bilgi gerektirdigi icin index fund etf almaniz mantikli olur, yani ikinci yazdigim. Danismana ihityaciniz yok, zira danismanlar ciddi bir oran alir yatiriminizdan. gereksiz.
bu dedigim borsaya yatirim yapma isini paraya yakin gelecekte ihtiyaciniz yoksa yapin, zira kisa vadede dususe gecebilir, saving account'un aksine. daha yuksek risk daha yuksek reward.
0
hot potato
(13.06.21)
Bankaya gidiyorsun riskini seciyorsun adamlar ona gore sepet yapip senin icin parayi isletiyor. Bir randevu al, mevzuyu anlat gerisini hallederler.
0
cooperr
(13.06.21)
Reddit'e bir çok subreddit var bununla alakali. Bence buradan bilgi alacaginiza soruyu orada sorun cok daha fazla bilgi alabilirsiniz. Ben aynısının Fransız versiyonundan cok sey ogrendim.
0
logisticsmanager
(13.06.21)
Şu kitabı okumadan yatırım yapmayın

www.amazon.com
0
spankenstein
(14.06.21)
(16)

düğünde giymek için hangisi

tuborg yesili
Sizce?1https://www.hizliresim.com/1rbzq6x2https://www.hizliresim.com/o5rsywo
0
tuborg yesili
(12.06.21)
ikiside değil
amma illa biri olacaksa 1.
0
etna
(12.06.21)
Ama sen normalde en zevkli arkadaşlarımızdan biriydin, noldu şimdi :(
İkisinden biri şart ise birinci olsun.
0
irene
(12.06.21)
İkisi de değil. Bunlar çok sönük. Özensiz. Kötünün iyisi 1.
0
dissendium
(12.06.21)
:( düğünde abiye giymeyi sevmiyorum. Özen için abiye mi lazım?
0
🌸tuborg yesili
(12.06.21)
Abiye şart değil ama tek renk, çok daha şık elbiseler var. Bu ikisi gerçekten çoook kötü. Ben de şaşırdım.
0
elorelia
(12.06.21)
www.hizliresim.com

Aslında bunu beğeniyorum en çok ama 1 boyum uzun değil 2 daha spor geliyor
0
🌸tuborg yesili
(12.06.21)
asiri abiye olmasina gerek yok da bunlar cok gundelik. sade siyah bir elbise bile olabilirdi.

son yolladigin bir nebze olabilir.
0
hot potato
(12.06.21)
Çok kötü. Düz siyah askılı elbise olsa daha iyi.
0
jazzabel
(12.06.21)
2
0
intihar etsem de kendime gelsem
(12.06.21)
2
0
paramolacak
(12.06.21)
Ikisi de çok alakasız.
0
Bartebly
(12.06.21)
Düğünün nerede olacağına bağlı. Ben bunları plajda giyerdim.
0
suicides underground
(12.06.21)
2 orijinal geldi gozume, ben giyerdim.
0
Kittie
(12.06.21)
kumas kalitelero biraz belli eder kendini. beyaz tenliyseniz pembeyi cok begendim, esmerseniz 2. daha guzel gorunebilir
0
ala09
(12.06.21)
2si de değil çok günlük duruyor daha düz bir şey seçseniz daha uygun olur veya yaz diye düz renkli bir elbise olabilir bunlar yazın tatil elbisesi gibi biraz daha
0
esinikaybetmiscorap.
(12.06.21)
1 hoşuma gitti benim. 2.yi hiç beğenmedim. Eskiden olsa o tarz elbiseler çok hoşuma giderdi ama mankeni kırk parçaya bölmüş, önündeki ve kollarındaki hareket fazla. Yaz için günlük bir elbise bence.
1.nin kumaşı jakarlı ise, hafif parlaklığı varsa olur bence.
0
curukturpkokusu
(13.06.21)
(17)

İş hayatı hk.

deepest
Merhaba,Diyelim ki bankada 1 milyon tl paranız var, çalıştığınız işyerinde pozisyonunuz güzel, istanbul şartlarında ortalama aylık 10k maaş alıyorsunuz diyelim. Ama iş yükü ağır, her gün sabah işe giderken lanet ediyorsunuz. Bitmek bilmeyen toplantılar, mesai bitimi bile olsa işle alakalı çalan tele
Merhaba,

Diyelim ki bankada 1 milyon tl paranız var, çalıştığınız işyerinde pozisyonunuz güzel, istanbul şartlarında ortalama aylık 10k maaş alıyorsunuz diyelim. Ama iş yükü ağır, her gün sabah işe giderken lanet ediyorsunuz. Bitmek bilmeyen toplantılar, mesai bitimi bile olsa işle alakalı çalan telefonlar vs. Kısaca çalışmak istemiyorsunuz ve hayatı yaşamak istiyorsunuz ama işyerinin size sunduğu imkanlar size işten çıkarsam acaba pişman olur muyum hissi uyandırıyor.

Şu da bir gerçek ki, iş hayatında bir daha çalışan köle olmak kesinlikle istemiyorsunuz bu işten çıkarsanız. Yani bir daha ücretli çalışan olmak istemiyorsunuz.

Not : ev sizin. Arabanız da var.

Soru net, bankadaki paraya güvenerek istifa eder misiniz?
0
deepest
(11.06.21)
1 milyon tl öyle güvenilecek bir para mı :(
0
freebird5406_2
(11.06.21)
duh!
en az o kadar maaş ve daha iyi iş koşulları ve mükkemmel yan hakları, 1 milyon tl birikmişim olmadan sadece işten nefret ettiğim için bıraktım. bir de 1 milyonum olsaydı heralde 40 gun 40 gece istifa partisi yapardım.
0
levybroo
(11.06.21)
Valla 1 milyon TL ve 10 bin gelir biraz değişik bir olay olmuş. Onu geçersek eğer o 10 bin TL bana aylık yetiyorsa istifa ederdim. Hemen hemen 10 yıl yine aynı standartlarda iş yapmadan yaşardim. Sonradan da yani para suyunu çekince de tekrar çalışmaya başlardim da o zamana kadar kim öle kim kala.
0
j r r tolkien hayrani
(11.06.21)
haha aynı durumdayım, hatta çok daha fazla param var ve hala sevmediğim işte mal gibi çalışıyorum. hem de daha az maaş ile çalışıyorum. tam bir malım
0
abelardo
(11.06.21)
1 milyon guzel bir para. Elini güçlendiriyor. Daha yi bir işe, sektöre geçmen ya da yüksek lisans yapman konusunda kafanın rahat olmasını sağlar. İşi bırakıp boş takılmak da mutlu etmez hem de para suyunu çeker.
0
black mamba
(11.06.21)
"hayatı yaşamak istiyorsunuz"

cok tutumlu biri belki 1 milyonla belli bir sure idare edebilir ama "hayati yasamak isteyen" biri icin kisa surede ucup gider o para. cevap hayir.
0
hot potato
(11.06.21)
Ederim. Hatta anlamadığım şey şu, madem elinizde böyle bir koz var, mesai bitiminde çalan telefonu niye açıyorsunuz ki? Açmayın, kovarlarsa alırsınız tazminatınızı geçersiniz. Yani elde paranın olmasının iş hayatında sizi rahatlatması gerekmiyor mu?

Kenarda paranızın olması yeni iş arama sürecinde de elinizi güçlendiriyor, acele yok, daha iyi teklif gelene kadar bekleyebiliyorsunuz.

Ama yine de çok arayı açmadan çalışmaya dönmeniz lazım, yoksa o para yetmez. Mesleğinizi sevmiyorsanız meslek değiştirebilirsiniz bi de.
0
plutongezegendegilmi
(11.06.21)
Hiçbir şeyim yokken istifa ettim. Pişman değilim. Giderken herkes senin yapabildiğini biz de yapsak keşke dediler. Cesaretleri yokmuş asdfasad :D

Özetle beni mutlu etmeyen hiçbir yerde bir dakika durmadım. Durmam. Önemli olan mutlu olabilmek. İyi bir pozisyondaysanız ve nitelikliyseniz iş bulmanız kolay olur diye düşünüyorum. Bazen sıfırdan başlamak daha iyi geliyor insana
0
Corpsebridee
(11.06.21)
o işte çalışmak istemiyorsam kafamın rahat olacağı ama bişeyler yaptığımı hissedeceğim arada başarı hissi veren bi iş bulur bulmaz çıkarım

boşluk daha fena bişey bence, çalışmadan insan ne yapabilir ki, tabi ben kendim için konuşuyorum:)
0
megacracker
(11.06.21)
Kendi şirketimi kurarım kesinlikle.
0
ashleybon
(11.06.21)
Tam 100 ay yani 8 sene yetecek kadar paran var bankada. 8 senede de ne yapacağına karar verirsin herhalde.
0
roket adam
(11.06.21)
Ben İstifa eder, Kendi bildiğim işi devam ettirerek o bir milyonu, iki milyon yapardım 1 sene içinde.
Kendi işini yaparak kazandığın 5.000 tl, maaş olarak aldığın 10.000 liradan iyidir ayrıca.
0
etna
(11.06.21)
Ben hiçbir şeyim yokken aile parasına güvenip istifa ettim. Sonra sevdiğim başka bir iş buldum. Bankada param olsa daha öncesinde istifa ederdim.
0
jazzabel
(11.06.21)
Bankadaki paraya güvenip istifa edilmez bence. Ama bunu her ay bankadaki paranın faizini yada oradan yeme durumu için diyorum.

O parayı pasif kazanç getirecek şekilde kullanır bir kısmıyla da geçiminizi sağlayacak kendi işinizi yaparsanız (insanlar hobilerinden de para kazanıyor) güzel yaşanır. Hatta benim de hayalim bu. Eyyorlamam bu kadar.
0
sumuklurakun
(12.06.21)
para için yaşıyorsam devam ederdim, kendim için yaşıyorsam ve bunun bir tatil ya da iç/dış herhangi etkenle farkına vardıysam istifayı basardım. Ayrıca, o kadar network ve tecrübem varken kendi işimi kurarak yine çalışır, en azından yatırım yapardım. Hürriyetimden vazgeçmeden para kazanmak mühim olan. Kimse sonsuz tatil istemez.
0
Etanglement
(12.06.21)
Kesinlikle hayalim. Yukarıdaki arkadaşa da katılıyorum. Nasıl bir şey acaba 1 milyon tl hesapta ve her ay onbin gelir var çalışarak. Sen milyon milyoru faize yatırsan 15 16bin faizi geliyor zaten ayda. Bu para hiç bir şeyi beğenmeyen tayfa için az olabilir ama bekar ve aile sorumluluğu olmayan birisini geçindirir.

Kesinlikle istifa eder yeteneğimin olduğum bir işte hobide eğitim alıp kendi iş yerimi açar veya dersler verirdim en azından. Ufak bir gelir kendi programını kendin yapacağın stressiz bir iş iyi olurdu.
0
grand kimyon
(12.06.21)
1 milyon tl'nin aylık faizi 10 bin tl'den fazla ediyor olması gerek.

ev ve araba da bana aitse arkama bile bakmam istifa ederim. sadece faizden gelen para aylık harcamalarımın çok çok üzerinde zaten :) tabii hep böyle yaparım diye söylemiyorum. bir süre. belki şu iş hayatının sıkıntılarından arınana kadar belki pandemi bitene kadar vs. o iş tamamen kişisel. ömür boyunca hayatımı yaşayayım parası 1 milyon tl değil 10 milyon tl de değil :) orası çok zor.
0
ilgeru
(12.06.21)
(10)

Kendinizi sevgiliniz için yetersiz hissettiğiniz oldu mu hiç?

kedimedi
Böyle durumlarda bu hissi yok etmek için neler yapıyorsunuz?Kısaca kendi durumunu açıklayayım:Zaman zaman kendimi entelektüel açıdan yetersiz hissediyorum sevgilime göre. Onun bana söylediği, hissettirdiği bir şey olmadı veya yetersiz olduğumu anladığım belli bir şey yaşamadık. Sadece onun entelektü
Böyle durumlarda bu hissi yok etmek için neler yapıyorsunuz?

Kısaca kendi durumunu açıklayayım:

Zaman zaman kendimi entelektüel açıdan yetersiz hissediyorum sevgilime göre. Onun bana söylediği, hissettirdiği bir şey olmadı veya yetersiz olduğumu anladığım belli bir şey yaşamadık. Sadece onun entelektüel yönünü iyi biliyorum, ki çok da hoşuma gidiyor böyle biri olması, ama zaman zaman kendimi fazlasıyla yetersiz hissediyorum ve nedense ona kendimi kanıtlama isteği duyuyorum içimde. Bunlara anlam veremesem de hissettiklerim beni rahatsız ediyor ve hırçınlaştırıyor.

Normalde hiç öyle biri değilimdir aslında ama özgüvensizlik mi oluyor bu ya da kendini sevmemek denebilir mi? Ne düşünülebilir bu hislerin sebebi olarak?

Soruyu muhtemelen sileceğim ama önerilerinizi duymak isterim, gece gece aniden geldi bu his ve kendimi çok da iyi hissetmiyorum.
0
kedimedi
(10.06.21)
Olmadı ama senin gibi hisseden birden fazla sevgilim oldu. Sorsan onlar da senin gibi bunu hissettirecek bir şey yapmadı derler ama şöyle bir geri bakınca -kasten yapmasam da- insanlara kendini yetersiz hissettirme potansiyelim olduğunu görüyorum.

Bu tabii tek taraflı değil, senin özgüven problemlerin varsa tek suçu karşıya atmak olmaz ama biraz da karşı tarafla ilgili bir durum bence.
0
Jux
(10.06.21)
Sadece şunu diyebilirim karşı tarafın gözüne girmek için sakın ilginizi hiç çekmemiş ya da çekmeyecek konulara merak salmayın sırf o biliyor ya da ilgileniyor diye. Bazı şeylerin eksiklik olduğunu nereden çıkardınız sizin ilginizi çekmemiştir, ya da merakınız olmamıştır. Zorlamayın. Neyseniz o olun derim. Daha önceki ilişkimde yaşadım bunu. Ayrılırken Bergman çok sıkıcı demişti. Yalandan çok güzel diyormuş hep. Umarım anlatabilmişimdir.
0
olaylar olaylar
(10.06.21)
Valla olmadı hiç. Zaten şu entellik kavramı da bana çok itici bir kavram gibi geliyor. Bir kişinin sahip olduğu bilgiler, fikirler hep ilgi alanına göre şekillenir. Bir kişinin ilgi alanı benim ilgi alanımdan farklıysa ve ilgi alanında bişeyler biliyorsa onu direkt entelektüel olarak niteleme de saçma.

Olay cidden bişeylere ilgi duyma meselesi. O çok şey biliyor, ben çok bilmiyorum şeklinde bilgiyi kıyaslama da saçma. Mesela Dotadan 50 hero bilmek de bilgidir, "Abu çi çi" şarkısının sözlerini ezbere bilmek de bilgidir. Yani mesele sahip olunan bilgiyse öyle ya da böyle bilgiye sahibiz. Yok o bilgiyi bişekil değerli/önemli olarak görme ise bu sefer de klasik "kime göre/neye göre" olayı çıkıyor ortaya. Yani bir abu ci ci şarkısını ezbere bilmek niye pink floyd şarkısını ezbere bilmekten daha önemsiz olsun ki.

Kısaca, herkes her şeyi bilecek diye bişey olmadığı gibi bişeyler bilen ya da bildiğini düşünen kişiyi de abartmaya gerek yok.
0
j r r tolkien hayrani
(10.06.21)
Son olarak bir şeyler biliyor olmak kişiyi entelektüel yapmaz, tavır önemlidir.
0
olaylar olaylar
(10.06.21)
Kendini kanıtlama isteği çok sağlıklı bir istek değil. Yani bunun bir hırs haline gelmesi tehlikeli olabilir. Önemli olan birlikte olunan, konuşulan zamanlarda ortak bir konuda uzun uzun konuşabilmek. Konunun ne olduğunun önemi yok bence. Teletubbies köyünün ne kadar küçük olduğuna dair bir konu bile olabilir. Eğer ortaklaşa saatlerce konuşabileceğiniz bu gibi konular yoksa sevgilinin ilgi alanlarından, senin de ilgini çekebilecek bir konuda bir şeyler öğrenip, bilemediğin, anlamadığın yerlerde onun fikrini almak için sohbet açman onun da hoşuna gidecektir.

Biz erkekler iyi bildiğimiz ya da bildiğimizi düşündüğümüz konularda uzun uzun konuşmayı severiz. En azından ben öyleyim. İlgi duyduğum alanlarda biri konu açarsa saatlerce konuşabilirim.
0
himmet dayi
(10.06.21)
Önemli olan bir konuya ilgili olmak. Bu konuda okumalar yapıyor olmak, araştırmalar yapıyor olmak, vaktini dizi, film, sosyal medya ile dopamin bağımlısı olup boş boş öldürmemek.

ama senin de bir ilgi alanın varsa bu konuda bilgilerin varsa ve buna rağmen kendini buşekilde hissediyorsan o zaman ya biraz özgüven problemin var ya da o kişi karşısındakini yetersiz hissettirmeye biraz yakın biri.

Kimin söylediğini hatırlamadığım şu çözü çok severim:

Her konu hakkında bir şey, bir konu hakkında her şeyi bilmek gerekli.
0
zimbirik
(10.06.21)
Yetersiz hissettiğim değil de hissettirildiğim oldu. Üstte bir arkadaşın da bahsettiği gibi genel kültür kısmı haricinde geri kalan entelektüel birikim ilgi alanlarına göre şekilleniyor. Örneğin eski sevgililerimin çoğunun sosyal ve duygusal zekası çok zayıf, mekanik, matematiksel zekası çok yüksekti. Çünkü benim sosyal bilimlere onların ise teknik bilimlere daha fazla ilgisi vardı. Bu olağan bir durum ancak işin içine kibir ve ego girince sıkıntı yaşıyordum. Bu nedenle fiziksel görünüş, zeka, entelektüel birikimden önce insanlarla mütevazı olup olmamalarına göre ilişki kuruyorum. Alçakgönüllü insanlar kültürel birikimi benden yüksek olsa da beni yetersiz hissettirmedi, bunu nasıl bilmezsin demek yerine bilmediğim şeyleri öğretti. Ben de ona onun bilmediklerini öğrettim. Bu durumu arada 5-6 yaştan daha fazla yaş farkı olduğunda yaşıyorum bu arada yalnızca. Aynı jenerasyon olsak da örneğin y kuşağı, 80lerde doğmuş biriyle 90larda doğmuş birinin anlaşması da kolay olmuyor. Kısacası önemli olan karşılıklı uyum sağlayabilmek bence.
0
Josephine.
(10.06.21)
Bir şeyleri az az bilmek benim özelliğimdir. Ancak ben ne kadar çok şey bilindiği ya da bi konuda ne kadar derinlemesine bilgi sahibi olduğuyla ilgilenmiyorum.


Ben kişinin konular ve görüşler, geçmiş-günümü-gelecek bağlamında bu bilgilerinden nasıl sentezler çıkarıyor onunla ilgileniyorum.

Yoksa bilmem ne viskisinin tarihi ya da şu teoremin önemi beni bağlamaz.

Kalkıp bana şu viski bu coğrafyanın kaderini değiştirdi sonrasında japonya ya götürdüler ve şu an orda bunun sayesinde yeni bir kültür oluştu. Bunun da şu şu etkisi her yerde görüldü gibi bir çıkarım yapıyorsa ki bu yazdığımı şu an salladım, bu ilginç geliyor.

Saçma da olsa nöronlarındaki farklı bi bağlantı ile farklı bi çözümleme yapması ilginç. Herkesin twitter da yaptığı çözümlemeler gibi şeyler de hoş değil. Özgün ve farklı bi bağıntı, bağlantı bulması gerçekten bi entelektüel birikim ister.
0
tessera
(10.06.21)
Evet özgüvensizlik de denir, kendini sevmemek de denir. Fakat sorun entelektüel olarak yeterli olup olmamanız değil. Tabii ki sizin entelektüeli nasıl tanımladığınızla da ilgili bu, ben sadece herhangi bir özelliğinin sizden üstün olduğunu düşündüğünüz sevgiliniz tarafından onaylanma ihtiyacına değineceğim. Her insan bazı konularda güçlü bazı konularda zayıftır. Muhtemelen sizin de sevgilinize göre daha iyi olduğunuz konular vardır. Ve ikinizin de önem verdiği konularda fikirleriniz, davranışlarınız birbirinizle uyumlu olmuş ki bir aradasınız. Yani neticede bir denklik durumu var ve zaten sevgiliniz size yetersiz hissettirmemiş. Sizin bunu kendi kendinize düşünmeniz bana kendinizi değersizleştirmeye çalıştığınızı dşündürdü. Bunu bilinçli yapmıyor olabilirsiniz ama çocukluğunuzda hissettiğiniz bir duyguysa bu yetersizlik duygusu, sizin için "en bilinen ve güvenli gelen" duygu olur. Farkında olmasanız bile kendinizi yetersiz hissedeceğiniz ortamlara sokar, yanında yetersiz hissedeceğiniz insanlarla birlikte olursunuz. Bunu siz memnun olmasanız bile kendi kendinize yaşatırsınız. Maddi imkanlarınız el veriyorsa terapi almak çok iyi olur. Ya da daha kısa vadeli bir çözüm olarak "entelektüel olmanın sizin için önemi nedir? Sevgiliniz için önemi nedir? Bu yüzden onu kaybetmekten mi korkuyorsunuz? Olduğunuz halinizle sevilmeyeceğinizi düşünüyor o yüzden onaylanmayı mı istiyorsunuz?" gibi soruları dşünebilirsiniz.
0
remeddy
(12.06.21)
genel olarak "yetersiz" hissettigim olmadi ama fazla savruk, daginik, rasgele vs hissettigim oldu. bir de alakasiz olarak fazla fakir hissettigim oldu. bunlar hep kisa donem seyler, o yuzden boyle hissettim ama yurudu iliski seklinde bir sey diyemiyorum.
0
hot potato
(12.06.21)
(7)

Biontech olanlara soru

nax
Asinin yan etkileri kac gun surdu? Randevu tarihinden 5 gun sonra onemli bir sinava girecegim. Asi tarihini bir daha sira alamam/asi biter/bir sey olur korkusuyla erteleyemiyorum. Cok huzursuzum
Asinin yan etkileri kac gun surdu?
Randevu tarihinden 5 gun sonra onemli bir sinava girecegim. Asi tarihini bir daha sira alamam/asi biter/bir sey olur korkusuyla erteleyemiyorum. Cok huzursuzum
0
nax
(09.06.21)
3. Gün bitti
0
somethinginthewayshemoves
(09.06.21)
Benim icin ilk dozun yan etkisi 0 gun surdu.
0
hot potato
(09.06.21)
1.5 gün kadar sürdü, o da hafif bir kol ağrısı ve biraz yorgunluk hissiydi. Aşıdan 30 saat kadar sonra şoför olarak uzun yola çıktım, hiçbir şey olmadı.

5 güne bir şey kalmaması bekleniyor zaten, huzursuz olmanız için bir sebep yok.
0
infernal majesty
(09.06.21)
Umarim ben de hafif atlatirim. Tesekkurler
0
🌸nax
(09.06.21)
5 gün sürmez bence. özellikle ilk dozda kol ağrısıyla geçip gidiyor, nadiren farklı etkiler oluyor.

ilk gün hafif başlayıp artan kol ağrısı, ertesi gün devam eden kol ağrısı, 3. gün neredeyse artık olmayan bi kol ağrısı :) ama penisilin ve tetanoz aşısını çokça deneyimlemiş biri olarak bu ağrı hiçbir şey değil, sadece kolu kaldırınca falan oluyor.
0
nathanieltroy
(09.06.21)
ilk gün ve ertesi sabah bir şey yoktu. öğlen işe gittim, akşam döndüm ve çok aç olmama rağmen (öğlen iki dilim bir şeyler atıştırmıştım sadece) bir lokma yiyemeden yatağa düştüm halsizlikten. akşam ateşim de çıkmış uyurken hafif.

ertesi güne bir şeyim kalmadı. şu anda da kolumda hafif bir ağrı var o kadar.

not: kısa bir süre önce neredeyse sıfır semptom ayakta korona geçirmişliğim de var. resmiyet kazanmadı gerçi, test yaptırmadım ama temaslıydım o nedenle çok muhtemel.

ek: pazar akşam saat 8'de oldum aşı.
0
avianthem
(09.06.21)
1. doz 3 gün baş ağrısı. 2. doz 2 gün kol ağrısı.
0
mikahakkinen
(09.06.21)
(3)

Önlisans’ı lisansa uzatmak (yurtdışında)

hede hodo
Önlisans mezunuyum. Lisansa uzatmak istiyorum. Yaklaşık 5 senedir şantiyedeyim. Önümde 2 senelik daha bir iş olacak. Sizce nasıl yürütebilirim? Hangi ülke olursa iyi olur? Orta seviye İngilizce ve Rusçam var.(maddi yönden sıkıntım yok)Çalıştığım yer Kazakistan. Yaş 35.
Önlisans mezunuyum. Lisansa uzatmak istiyorum. Yaklaşık 5 senedir şantiyedeyim. Önümde 2 senelik daha bir iş olacak.
Sizce nasıl yürütebilirim? Hangi ülke olursa iyi olur? Orta seviye İngilizce ve Rusçam var.(maddi yönden sıkıntım yok)
Çalıştığım yer Kazakistan. Yaş 35.
0
hede hodo
(08.06.21)
Tam anlamadim. Uzaktan egitimle lisans mi okumak istiyorsunuz?
0
hot potato
(08.06.21)
türkiye'den açıköğretim. başka ülkelerde önlisansı lisansa tamamlama gibi bir sistem olmayabilir.
0
xrated
(08.06.21)
ahmet yesevi uni. galiba oradaydı ve de sanırım yök'e de üye. oranın kayıt işleriyle bir görüşün bence orada yapabilirsiniz ancak.
0
makarnavodka
(08.06.21)
(9)

mühendislik şirketine isim önerileri

dont judge me mom
arkadaşlar merhaba,ben bir makine mühendisiyim ve yıllardır termik santrallerde bakım onarım faaliyetleri yapan bir şirkette çalışıyorum. kendi şirketimi açmaya karar verdim ancak bir türlü isim bulamadım.isim örneği; integral makine/enerji/mühendislik (gibi olacak)önerilerinizi bekliyorum. şimdiden
arkadaşlar merhaba,

ben bir makine mühendisiyim ve yıllardır termik santrallerde bakım onarım faaliyetleri yapan bir şirkette çalışıyorum. kendi şirketimi açmaya karar verdim ancak bir türlü isim bulamadım.

isim örneği; integral makine/enerji/mühendislik (gibi olacak)

önerilerinizi bekliyorum. şimdiden teşekkürler.
0
dont judge me mom
(08.06.21)
Fibonacci mühendislik :))
Ama ben olsam vivaldi makine koyardım.
0
neysene
(08.06.21)
vivaldi güzel ama bizim sektör kaldırmaz :)
0
🌸dont judge me mom
(08.06.21)
Termo demişken,
themodynamics .
Biraz fazla international oldu sanırım :)
0
Erva
(08.06.21)
otto (bkz: otto cycle)
0
cooperr
(08.06.21)
Momentum, vektor, kinetik

Entropi, atom, elektron, iyon..
0
hot potato
(08.06.21)
Termak ya da Thermac
Steam de olabilir.
Ya da steam power olarak SteamP
0
prole
(08.06.21)
Direkt yurtdışına açılmayacaksanız adı Türkçe olsun olur mu?
0
chicha_v2
(08.06.21)
kullanan yoksa tesla mühendislik
0
ayağiniza gelen overlokçu
(08.06.21)
sadece termik santraller ile çalışacaksanız yani müşteri kitleniz zaten belli ise o sektörden bir kelime seçin akılda kalıcı olur.

dinamik mühendislik
karnot mühendislik

gibi.

firmayı kurunca da bir mesaj at bana :)
0
duyurukullanıcısı
(08.06.21)
(2)

nivea sun nemlendirici güneş losyonu yüze uygulanır mı?

soft
https://www.hepsiburada.com/nivea-sun-koruma-nem-nemlendirici-gunes-losyonu-gkf-50-200-ml-p-SGNIVEA53248hafta sonu aşırı olmayan güneş altında bir saat yürüdüm, suratım kıpkırmızı oldu. uzun süre açık havada kaldığımda özellikle yüzüme süreceğim bir güneş koruyu baktım, üstteki ürün uygun mu? değils
www.hepsiburada.com

hafta sonu aşırı olmayan güneş altında bir saat yürüdüm, suratım kıpkırmızı oldu. uzun süre açık havada kaldığımda özellikle yüzüme süreceğim bir güneş koruyu baktım, üstteki ürün uygun mu? değilse tavsiye rica ediyorum.
0
soft
(07.06.21)
Surulmeyecek bir yani yok. Sadece biraz yagli ve agir gelebilir surunce ama sonucta amac korunmaksa gunesten korur bu ayni sekilde. Yuz ve vucut urunleri arasinda marketing disinda ciddi bir fark yok.

Bol miktarda surmelisin ve en az her iki saatte bir yeniden surmelisin.
0
hot potato
(07.06.21)
yaz kis gunes kremi kullanan biri olarak bu gunluk kullanimda agir gelir diyorum. yaglidir da buyuk ihtimalle.

tatil disi gunluk surmelik la roche posay anthelios invisible oneririm. harika bi urun. su gibi hicbir izi kalmiyor. linkteki nivea'nin iki kati fiyat su an ama deger. yillardir aliyorum ustelik artik goz cevresine de suruluyormus icerigi degismis.
0
Kittie
(07.06.21)
(11)

2li koltuk icin 4k cok mu

mhmtt
tek yasiyorum bekar evi zaten de cok hosuma gitti koltuk :(alsam mi? var param aslinda ama bilemedim cope atilan para diye dusunuyorum bi yandan da begeniyorum.napsammmmmm
tek yasiyorum bekar evi zaten de cok hosuma gitti koltuk :(

alsam mi? var param aslinda ama bilemedim cope atilan para diye dusunuyorum bi yandan da begeniyorum.

napsammmmmm
0
mhmtt
(07.06.21)
çok, koltukta neyi beğendiğinize bir bakın. renk, model, kumaş cinsi vs. buralardan yola çıkarak uygun fiyatlı muadillerini bulabilirsiniz belki.
0
ofelia
(07.06.21)
yeni türkiye'ye hoşgeldin.

düzgün bir mobilya almak istiyorsan artık ne yazık ki normal bir rakam. ikea'da bile 3 binden aşağı iyi koltuk yok.
0
sir gawain
(07.06.21)
Beğendiyseniz alın yahu kime göre neye göre çok :)
Bana göre aradığım işleve sahipse ya da bayıldıysam çok değil. Geçen yıl 3bine misafirler rahat yatsın diye bir ikili koltuk aldık, gerçekten aşırı rahatmış arada yatıyorum ahah her kuruşuna değdi mesela.
0
somethinginthewayshemoves
(07.06.21)
Çok.

5-6 bin lira aralığına hem gayet şık hem de kaliteli oturma grupları var 3+2+1 şeklinde. Maaşlı çalışan değilsen al ama ben 4k bir ikili koltuğa vermezdim.
0
himmet dayi
(07.06.21)
Belki baska alanlarda bosa harcadigin para varsa onlardan kisip butceyi dengeleyebilirsin. Veya onumuzdeki 18 ay diger genel harcamalardan ayda 200 lira kis.

Bir de linkini ver de bakalim koltuga.
0
hot potato
(07.06.21)
Küçücük bir ikili koltuğa 4000 gerçekten çok. İsraf.
0
ozgurluk savascisi
(07.06.21)
ikinci eli yok mu bu urunun link veya foto? :) yani sandalyeler 1000 tl iken ikili koltuk 4000 cok mu dusunmek lazim malzemesine gore degerlendirmek lazim ahsap urun olsa kalitesini anlardik ama koltuk icin bekar evime alcak olsam teshir urunlere bakardim cok para vermemek icin
0
ala09
(07.06.21)
www.bellona.com.tr

budur hacular
0
🌸mhmtt
(15.06.21)
Ben tam tersini düşünüyorum. Hoşunuza giden bir mobilya evinizi güzelleştirecektir. Bekarsanız ikinci ele veya dandik olana mı layıksınız yani? Bu anlayışı saçma buluyorum. Parayı kazanan sizseniz alın tabii ki.
0
ruhen hastayim ben
(15.06.21)
yenibosnadaki eskidji bazaarda vardır kesin bu tarz ya eğer uyguna ararsanız. tarzı çok yaygın bi model göründü yatak olması haricinde.
0
ala09
(16.06.21)
@ala09 bakacagim tesekkurler
0
🌸mhmtt
(16.06.21)
(14)

Otelde kalmalı, plajda takılmalı türde yaz tatili yapacak mısınız?

jonas
Geçen yazı tatilsiz kapattığımda, bu yaz için farklı hayallerim vardı :/ Ama ne yazık ki Covid süreci mutasyonuyla osuyla busuyla devam ettiği için ve henüz aşılanmayan insanlardan da olduğum için, geçen yıl bu zamanlar bir yaz tatili için kafamda hangi konularda soru işaretleri varsa, hepsi aynı şe
Geçen yazı tatilsiz kapattığımda, bu yaz için farklı hayallerim vardı :/ Ama ne yazık ki Covid süreci mutasyonuyla osuyla busuyla devam ettiği için ve henüz aşılanmayan insanlardan da olduğum için, geçen yıl bu zamanlar bir yaz tatili için kafamda hangi konularda soru işaretleri varsa, hepsi aynı şekilde devam ediyor. Şunlar gibi,

Kalacağın otel, otel odasının hijyeni ne derece sağlıklı belli değil,
Plajdaki şezlonga senden önce covidli biri yattı mı, yatmadı mı belli değil,
Plajın ortak kullanılan duşları fotoselli değilse açma koluna senden önce kim temas etti belli değil,
Bulunduğun otelde tatil modundaki insanlar, "sosyal mesafeyi" ne derece sallar belli değil,

gibi sorular.

Tam "gideyim ya, dikkat ederim, bir şey olmaz" diye bir his geliyor, sonra aklıma yaşı genç olmasına rağmen günlerce hastanede yatarak covidi çok ağır geçiren tanıdıklarım geliyor ve cesaretim kırılıyor.

Duygularım karışık kısacası. Peki sizler bahsettiğim konseptte bir tatile bu yaz için sıcak bakıyor musunuz, kendiniz yapacak mısınız/yapar mısınız?
0
jonas
(07.06.21)
Yapacagim eger ayarlarsam isleri.
0
ghilleinthemist
(07.06.21)
Bu dönemde kalabalık bir otele gitmem. Ancak denize sıfır, müstakil, villa tipi odası olursa olabilir ya da istediğiniz bir yerde, site içinde, özel plajı olan evi haftalık kiralayın. Yazlığı olanlar yazlıklarına gittiler, olmayan bütün arkadaşlarım eş dost da ev kiraladılar.
0
iwasbornonamountainside
(07.06.21)
Biz üç yıldır tatile gidemiyoruz önce sağlık sebebplerinden sonra pandemi patladığından.
Daha önce kalkan da villa kiralamışlığımız var, yine o seçeneğe yöneleceğiz sanırım. Çoğunlukla villada havuzda, 1-2 kez de denize gideriz diye düşünüyoruz. Artık orada da duşa dokunma olayını göze alacağız çok bezdik çünkü.
Bir de aşılarımızı olduk, o biraz rahatlatttı.
0
somethinginthewayshemoves
(07.06.21)
Hayir.
0
hot potato
(07.06.21)
Geçen sene gittik. Bu sene de gideceğiz. :/
0
elorelia
(07.06.21)
Büyükada'da iki gece takılmayı düşünüyorum. Şu an düşünme aşamasındayım. Zira oteller pahalı.
0
put it in your appropriate place
(07.06.21)
Düşündük ama otel içimize sinmiyor. Geçen sene çadır kampı - deniz yapmıştık ama, bu sene de öyle yapacağız gibi duruyor.

Edit: Aşı olsaydık (iki dozu da) gidebilirdik ama.
0
gmzo
(07.06.21)
Gecen sene de yaptim, bu sene baharda da yaptim, yazin da gene yapacagim.

Ikinci doz asimi daha 2 gun once oldum bu arada, yani asidan bagimsiz tatilimi yaptim hep
0
kuehles blondes
(07.06.21)
Ne otele giderim ne uçağa binerim bu dönemde ki haftada 2-3 uçağa binen bir insandım öncesinde. Ev kiralayacağız + çadır olabilir. Virüs konusunda bilinçliyiz, eğleneceğim diye riske girmeye gerek yok.
0
roket adam
(07.06.21)
Hiçbir kronik sağlık sorunu olmayıp hastalığı çok ağır geçiren 30-40 yaşlarında tanıdıklarım var.

Üstelik iyileştim bitti de olmuyor, ya hasar kalırsa?

Onun için otel, plaj, restoran, toplu taşıma... Hepsine hayır.

Ki ben de roket adam gibi iş seyahatlerinde haftada 2-3 kez uçağa binen, her ay 4-5 kez otelde kalan biriydim.

2020 Ocak sonunda çok ağır bir enfeksiyon geçirdim. Artık Covid miydi, grip miydi, bakteriyel miydi hakikaten umurumda değil ama 10 gün öksürük, ateş, ağrı derken öyle bir acı çektim, o kadar hayattan koptum ki aynısını bir daha yaşamaya ne gücüm ne cesaretim var.

Çok da sıkıldım, bazen eeen butik, kalitesine güvenilir bir yere 1 geceliğine bari gideyim diyorum ama hastalık aklıma geldikçe ürperiyorum, %1 bile ihtimal olsa değmez diyorum.
0
la lykia
(07.06.21)
Ben 2 kez covid geçirdim ve yarın da aşı oluyorum. Zaten artık yeterince bıkmışken bu şartlar altında umursamayıp deniz tatiline gitmeyi düşünüyorum. Fakat bir şeyler üst üste geldi ve bu sefer de vaktim yok maalesef. Yine de ayarlayabilirsem haziran ayı içerisinde birkaç gün gitmeyi planlıyorum.
0
ms brownstone
(07.06.21)
Covid hiçbir şekilde tatil/seyahat kararlarımı değiştirmedi. Açık olsa Avrupa’ya bile giderdim. Hiç hastalık kapmadığım gibi iki doz aşımı da oldum. Artık aşı kartımla açılır açılmaz ver elini Avrupa.
0
zoghurt
(08.06.21)
Geçen sene de bu sene de deniz tatiline gittim kendi aracımla, çocuk kabul edilmeyen küçük bir 5 yıldızlı otele (Voyage Bodrum). İlerleyen aylarda da giderim diye düşünüyorum. Benim tatil anlayışım güzel deniz olsun, dinleneyim, çocuk sesi olmasın ve alkol-yemek olduğu için ben mutlu oldum ama gece hayatı/ortam beklentisi olan mutlu olmaz bu tatille.

Havuza hiç girmedim. Açık büfe yerine diğer alternatifleri değerlendirdim çoğunlukla (açık büfede de görevliler veriyor, kimse başına üşüşmüyor). Oda temizdi, sadece havlu değişimi istedim kaldığım süre boyunca. Şezlonglar zaten sosyal mesafeye uygun ve her kişi değişiminde ve kullanım öncesinde dezenfekte ediliyordu, denize girdiğimiz tutamaçlar ve duş düğmeleri de öyle.

Açıkçası ben zaten sürekli işe gidiyorum, restoranlar açıksa haftada 2-3 dışarıda yiyorum, evin alışverişini yapıyorum, spora gidiyorum. O nedenle bu anlattığım tatil benim normal hayatıma göre bir hayli izole kalıyor zaten. Bildiğim kadarıyla hiç covid geçirmedim.
0
marla is in my head
(08.06.21)
Yapmayacagim. Otele girecegimi dusunmuyorum, zaten yaz tatilini otel tatili olarak yapmiyorum cogu zaman. Türkiye´de kavga cikartirlar sosyal mesafeyi korumak isterseniz.

Cok sakin oldugundan emin oldugumuz bir Yunan adasinda minik bir ev kiraladik. Yerlesim az, turizm az. Plajlar bos. Etrafinda bir kucuk kilise var, koy kasaba da yok. Normalde de sezonunda, asiri turistik yerlerde bulunmayi sevmiyorum.
0
buf-e kür
(08.06.21)
(9)

Barcelona ya bilet alalım mı?

banane yaaaa
Selam sözlüğün çılgın gezginleri.Eve kapana kapana delirdik malumunuz. Açıldı gibi de tüm dünya. Kampanya da varmış. Sizce bilet almak üstüne bir de vizeye paraları basmak akıl karı mı? Yoksa çok mu saçma iyice açılmasını mı beklemek lazım?Bi akıl verseniz çok sevinirim ^_^
Selam sözlüğün çılgın gezginleri.
Eve kapana kapana delirdik malumunuz. Açıldı gibi de tüm dünya. Kampanya da varmış. Sizce bilet almak üstüne bir de vizeye paraları basmak akıl karı mı? Yoksa çok mu saçma iyice açılmasını mı beklemek lazım?
Bi akıl verseniz çok sevinirim ^_^
0
banane yaaaa
(05.06.21)
Ben de bu konuyu çok düşünüyorum, İspanya'yı bilmiyorumda Fransa'da ki arkadaşlar ile konuştuğumda gayet normal diyorlar. Ukrayna'dan yeni arakadaş döndü orası da gayet serbestmiş. Bende iyi bir kampanya yakalarsam gideceğim galiba. Bu arada Barselona değilde Roma düşnürseniz çok güzel kampanya var.
wizzair.com
0
spacevan
(05.06.21)
şu an turist olarak kabul etmiyorlar diye biliyorum ama?
0
biergarten
(05.06.21)
AB uyeleri disindaki ulkelerden turist kabul ediyor mu? Ediyorsa gidilir tabi, niye ugrasilmasin?
Konsolosluk vize randevularina baslamis mi?
0
kuehles blondes
(06.06.21)
ab turist vizesi vermiyor +1
0
nuisance
(06.06.21)
Tum dunyanin acildigi varsayimin yanlis.
0
hot potato
(06.06.21)
Vize Başvuruları açık değil. Daha gençlere aşı sırası bile gelmedi. Aşılanmadan kşmseyi turist gelsin diye almaz ab.
0
regina phalange
(06.06.21)
şu anda kampanya var. göz atabilirsin.

www.uygunabiletal.com
0
par4noid
(26.11.21)
Avrupanın çoğu ülkesi kısmi kapanmaya girdi. Ukrayna 6'ya kadar açık. Hollanda da fuarlar iptal edildi.. Ben 28 ocaktaki Almanda uçuşumdan bile korkuyorum.
0
denizmaniaherif
(26.11.21)
E kapanmış çoğu ülke ben de ocakta barcelona bileti almıştım :(
0
🌸banane yaaaa
(30.12.21)
(2)

Bu çeviri doğru mu?

bartholomew87
"İkisi için de para iadesine gerek yoktur" bu cümleyi şöyle yazsam anlam uygun olur mu "There is no need to refund for any of them".
"İkisi için de para iadesine gerek yoktur" bu cümleyi şöyle yazsam anlam uygun olur mu "There is no need to refund for any of them".
0
bartholomew87
(04.06.21)
Olur. Daha iyisi "...neither of them"
0
d max
(04.06.21)
neither of them degil either of them kullanabilirsin o cumlede.
0
hot potato
(07.06.21)
(5)

IELTS mı ? TOEFL mu ?

begegnungen
Selam Dostlar,başlıktan da anlaşılacağı üzere hangisni neden tercih edilmeli diye soruyorum .bir ihtimal yurt dışına yerleşme ihtimalim var. Canada veya ABDiş başvurularında illaki bu belgelerden talep edilir diye düşünüyorum."TOEFL'un geçerliliği daha fazla " bilgisi doğru mu?teşekkür ederim şimdi
Selam Dostlar,

başlıktan da anlaşılacağı üzere hangisni neden tercih edilmeli diye soruyorum .
bir ihtimal yurt dışına yerleşme ihtimalim var. Canada veya ABD
iş başvurularında illaki bu belgelerden talep edilir diye düşünüyorum.

"TOEFL'un geçerliliği daha fazla " bilgisi doğru mu?

teşekkür ederim şimdiden.
0
begegnungen
(04.06.21)
"iş başvurularında illaki bu belgelerden talep edilir diye düşünüyorum"

Is basvurularinda talep edilmiyor her iki ulkede de.
0
hot potato
(04.06.21)
@ hot potato veya yerleşme başvuruları diyelim o halde. (eksik ifade etmişim soruda)
0
🌸begegnungen
(04.06.21)
kanada express entry için ielts istiyor. ülkede genel olarak da ielts daha geçerli. abd'yi bilmiyorum.
0
sir gawain
(04.06.21)
Commonwealth ulkeleri IELTS, Amerika TOEFL
0
try again fail again fail better
(04.06.21)
"veya yerleşme başvuruları diyelim o halde"

Mesela Kanada icin konusuyorsak, bir IELTS sinavi gerektigini bilmiyorsaniz arastirmamissiniz demektir. Dolayisiyla once bir arastirin, sartlariniz tutuyor mu onu anlayin ilk, bosuna rasgele sinava girmeyin. Siralama ters.
0
hot potato
(04.06.21)
(2)

Bedelli nakit ödemek mi , yoksa kredi çekmek mi ?

whatdoyouwantfromme
Ekonomi bilgim hiç yok denebilir. Kenarda askerliği karşılayacak kadar nakitim var, hali hazırda da çalışıyorum. Askerliği nakit ödemek mi yoksa krediyle ödemek mi mantıklı olur ?
Ekonomi bilgim hiç yok denebilir. Kenarda askerliği karşılayacak kadar nakitim var, hali hazırda da çalışıyorum. Askerliği nakit ödemek mi yoksa krediyle ödemek mi mantıklı olur ?
0
whatdoyouwantfromme
(01.06.21)
Vadeyi veya dövizi bozdurmamak mı amaç? Yoksa ihtiyaç durumuna karşı kenarda para tutmak mı? Amaç ne? :)
0
the coon
(01.06.21)
Nakit ode. Niye durduk yere faiz odeyesin?
0
hot potato
(01.06.21)
(26)

Kiz cocuk ismi

goklerdengelenkarar
Arkadaslar selam. Ilk kizima benim icin ozel olan bir ismi koydum. Ismi Gülce. Esinlendigim siir olsun, esimle aramizdaki bu isimle alakali bag olsun, bu isim kizimiza cok guzel oldu. Simdi kiz cocuk delisi bir kiz babasi olarqk bir kizim daha olacak. Ona da boyle siirle, sarkiyla bir sekilde onu mu
Arkadaslar selam.

Ilk kizima benim icin ozel olan bir ismi koydum. Ismi Gülce. Esinlendigim siir olsun, esimle aramizdaki bu isimle alakali bag olsun, bu isim kizimiza cok guzel oldu.

Simdi kiz cocuk delisi bir kiz babasi olarqk bir kizim daha olacak. Ona da boyle siirle, sarkiyla bir sekilde onu mutlu edecek, kendimizce ozel olacagini disundugimiz bir isim ariyoruz. Ilk kizimiza ozen gostermis, bu kizimizin ismini onemsememisiz gibi olmasin. Bu sefer bulamadim. Benim gonlumden Leyla geciyordu ama esim cok istemedi. Ilk kizimizinki kadar nadir olsun istiyor.

Sizce Leyla guzel bir isim degil mi? Baska isim onerileriniz nedir?

Batici biri olarak bati degil de dogu esintili isim ariyorum. Arap haric.
0
goklerdengelenkarar
(01.06.21)
neva
0
turbo sadık
(01.06.21)
Leyla da farah da guzel

eli$eva :)bkz.shtisel ben de dizide bunu duymustum
elisa gibi bi seye donusebilir. yahudi ismi

inana, maya, lena, lina bu da arap arkadaslardan begendiklerim
rozerin de guzel kurtce olarak
0
ala09
(01.06.21)
Leyla cok guzel bir isim bence.
0
kuehles blondes
(01.06.21)
Valla Leyla çok da güzel bir isim değil bence de. O yüzden eşin begenmemekte haklı. İsim önerim de yağmur olur.
0
j r r tolkien hayrani
(01.06.21)
leyla güzel isim ama şiirle bağlantılı, nadir isim aradığınız için lavinya veya destina’yı da düşünün derim.
0
miranda
(01.06.21)
nadir isim ile basladiysan oyle gitmek lazim, bence hanim hakli.
Leyla guzel isim ama uymuyor gibi..

Isim vermeyi unuttum, "yazgülü".."ü" paterni devam ediyor ve nadir.
0
cooperr
(01.06.21)
Leyla iyi
0
prole
(01.06.21)
Kiziniz bir gun buyuyecek ve verdiginiz isim onda omur boyu kalacak. Anne ve babalar bunu hic dusunmuyor. Leyla guzel bir isim degil. Aslinda Gulce de degil, uzgunum. Isimler kisinin sosyoekonomik durumunu anlatir. Hatta ailesinin muhafazakarlik seviyesini. O nedenle 15 yasinda gelince de, 60 yasina gelince de insanlarin onun hakkinda ilk goruste iyi seyler dusununecegi isimler secin. Durustce yanit vermek istedim.
0
howfaristhesky
(01.06.21)
Leyla bence de iyi. Klasik bir isim. Nadir olan isim koyma telasindakiler aslinda tam tersine moda isimlere yoneliyor ki bu da acayip bir celiski.
0
hot potato
(01.06.21)
soruyu okur okumaz aklımda tek bir isim canlandı: nazende.

benim kendi kızıma koyacağım bir isim değil, fakat sizin anlattığınız kriterlere göre zihnimde canlanan bu oldu.
0
kibritsuyu
(01.06.21)
leyla bence de güzel isim ama bu çok göreceli bi şey ve eşiniz istemediyse bir anlamı kalmıyor :)
kardeşlerin uyumlu isimleri olmasını itici bulmuyorsanız aklıma gökçe geldi.
0
asisamus
(01.06.21)
isimle sosyoekonomik durumun alakası yok. ismi dolduran kişinin kendisidir. o zaman koç holding çocuklarına niye ömer, ali, mustafa gibi isimler koymuş?

gülce güzel isim ama leyla güzel değil bana göre.

beril, beren, suna, nevbahar, hanzade olabilir.
0
xrated
(01.06.21)
Son derece klasik bakisli ve antin kuntin isimlere sicak bakmasam da Onereyim

Simla

Bir dag adi birazda mistik bir tarZi var

He bana kalsa ayse koyarim ben
0
exlibris
(01.06.21)
güzel mi değil mi bilmiyorum da okuduğum kitapta geçiyor şu an. doğu esintili deyince yazayım dedim, belki siz beğenirsiniz: arha (arya'nın doğu muadili gibi geldi bana)

bir de, ilya.
0
levybroo
(01.06.21)
Gülce çok güzel bir isim aslında yanına türkçe olarak duru, derin çok hoş olur. Arap hariç demişsiniz ama nehir ve şiir geldi aklıma.
Birkaç isim daha yazmak istedim:rüya, öykü, gökçe, nil, defne, ekin, bilge
0
oyokbuyoknevar
(01.06.21)
Leyla demeye gelmiştim :)
0
bigbadabum
(01.06.21)
Leyla çok güzel ama kendi önerilerimi de diyeyim.

Nadide
Güzide
Gülru
Aysel
Jale
Jülide

Sağlıkla büyüsün bebeğiniz
0
Hallegadola
(01.06.21)
duyurunuzun sonunu okumadan aklıma Leyla gelmişti. bence Leylanın yaşı yok 5 yaşındakine 50 yaşındakine gidiyor. Gülce ismi de sizin sandığınız kadar nadir değil aslına bakarsanız :) Gülce'ye de uygun olarak duyup beğendiğim , çevrede çok da duymadığım tatlış mı tatlış öğrencimizin de ismi olan Gülfem'i öneriyorum size ben. sağlıkla kucağınıza alın inşallah.
0
dedim ben sana
(01.06.21)
hanzade :)
0
hooiken
(01.06.21)
bana bi hande cagristi sanirim hanzade onerilerinin coklugu sebebiyle. anlami da guzel gülce ile de uyumlu, ablasi gül-ce kendisi gülücük :)
0
in vino veritas
(01.06.21)
(bkz: yosma )

osmanlı döneminde güzel kadınlar için kullanılırmış.
0
yenibenyeniden
(01.06.21)
inci.

kısa ve net.

az ve öz.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(01.06.21)
adın kulağımda bir sır Burçe…
beklemediğim bir an beklemediğim bir şekilde çıkageldin
gülüşlerin âh sarıyor her yanımı gidemiyorum istesemde...
........

Burçe güzel isim, bence değerlendir.
0
krtkartal
(01.06.21)
Şiir olsun ismi. Olmaz mı? Benim kızım olsaydı ismi Şiir olacaktı. Ayrıca Müjgan da çok güzel bence. Hem de şiirde geçiyor.

Leyla ismini çok severim ancak bu ara nedense fazla popüler oldu.
0
suicides underground
(02.06.21)
Attilâ İlhan'ın pek sevdiğim Belma Sebil şiiri aklıma geldi okuyunca. Belma olabilir. Ferda belki...
0
Mossy
(02.06.21)
Duyuruyu dun okumustum. Gece ruyama girdi :)) ruyamda Misra koyuyordunuz kizin ismini :)

@in vino veritas +1 hande guzel isim, anlami da cok hos.
0
invictae
(02.06.21)
(3)

Yüksek lisans guruları

tuborg yesili
Yüksek lisans için referans mektubu istedim hocamdan. Bilgilerini gönder demiş, yurtdışında bir okula başvuruyorum o okulun bilgisi bölümü, kendimle ilgili bilgiler( hangi yıl hangi bölümden mezun oldum vs) başka atladığım bişey var mı ?Teşekkür ederim.
Yüksek lisans için referans mektubu istedim hocamdan. Bilgilerini gönder demiş, yurtdışında bir okula başvuruyorum o okulun bilgisi bölümü, kendimle ilgili bilgiler( hangi yıl hangi bölümden mezun oldum vs) başka atladığım bişey var mı ?

Teşekkür ederim.
0
tuborg yesili
(30.05.21)
seninle ilgili bilgiler icin cv+transcript yeter ve tabii su an uzerinde calistigin bi proje varsa onun kisa ozeti. referans gonderilecek kisi bi kurumsa kurumsal adres, telefon vs vardir zaten basvuru kosullarinin yazdigi yerde ya da online olarak submit ediliyor bu tur referans mektuplari.
0
e mice
(30.05.21)
Hocadan aldığınız ders(leri) ve ders kapsamında yaptığınız ödev/projeleri yazabilirsiniz hatırlatma amaçlı.
0
gmzo
(30.05.21)
bilgilerini gonder demisse cv ve transkript yollama. Onlari okuyup bilgilerini oradan cikarmak istemez. Ne yazilmasini istiyorsan onlari maile yaz direkt. Not ortalaman, mezuniyet, o hocadan hangi dersi aldin, akademik ilgi alanlarin (basvurdugun yuksek lisansa baglanacak sekilde) vs
0
hot potato
(30.05.21)
(3)

ielts tüyolar

sir gawain
haftasonu ielts'e giriyorum (general). birkaç yerden okudum ama burada da sorayım, var mıdır paylaşacağınız önemli tüyolar? çok detay ve küçük şeyler de olabilir, her türlü tüyoya açığım.
haftasonu ielts'e giriyorum (general). birkaç yerden okudum ama burada da sorayım, var mıdır paylaşacağınız önemli tüyolar? çok detay ve küçük şeyler de olabilir, her türlü tüyoya açığım.
0
sir gawain
(27.05.21)
uzun zaman oldu ben gireli ama listening sinavinda nerede oturdugun baya onemliydi, duyamiyorsan en bastan soyle. writing de sevdigim bir konu cikti sacma uzun yazmistim ve bitirdikten sonra sadece 1 sayfasini geri okuyabildim. zaman kontrolu onemli
0
try again fail again fail better
(27.05.21)
computer based giriyorsan konum değil kulaklık ayarın önemli :D onun ses ayarını yaparsın.

yine bilgisayarlı olanda reading'de highlight'ı iyi kullanırsan soruları da hızlı cevaplarsın sonra dönüp kontrol ederken de hızlı olursun. Çoğu şey anahtar kelimeler üzerinden dönüyor çünkü.

Listening'de kelime sayısına dikkat et. Max. 2 words veya 3 words vs. yazar.

Writing'de fikir üretmek kadar şekil de önemli(ymiş). (firstly, secondly vs., cümle bağlama şeyleri) Terim kullanmak çok önemli. Konuya spesifik şeyler yazabilirsen süper.

Ben listening ve readingi fulledim baya 9 aldım, writing'e hiç çalışmadan girdiğim için 6.5 o, o yüzden birkaç haftaya tekrar gireceğim valla. Konu da önemli tabii o biraz şans. Mesela bana "doğum oranları düşüyor ve bazıları bunun toplumu olumsuz etkileyeceğini düşünüyor" gibi bişey çıkmıştı.

başarılar.
0
nhk ni youkosu
(27.05.21)
speaking'de sureyi doldurana kadar konusmaya devam etmelisin. ben bunun cevabini verdim diyip susma. 1 dakika verdilerse o bir dakika boyunca detaylandirmaya devam.

benim zamanimda boyleydi en azindan.
0
hot potato
(27.05.21)
(3)

Çalışanlara yönelik yüksek lisans

pasaklıpepee
selamlar bildiğiniz İstanbul dısında yasayan ve calısanlar için program hazırlayan okullar var mı? Çok arastırdım ama gördüğüm sadece Koc'ta modüler MBA var ayda 1 kez cuma-cumartesi ve pazar. bunun dısında uzaktan/online eğitimle ya da haftasonu derslerle devam eden programlar var mı? tesekkürler
selamlar

bildiğiniz İstanbul dısında yasayan ve calısanlar için program hazırlayan okullar var mı?

Çok arastırdım ama gördüğüm sadece Koc'ta modüler MBA var ayda 1 kez cuma-cumartesi ve pazar.

bunun dısında uzaktan/online eğitimle ya da haftasonu derslerle devam eden programlar var mı?

tesekkürler
0
pasaklıpepee
(26.05.21)
yurtdışında çok var online mba. 5k-6k euro civarı
0
duyurukullanıcısı
(26.05.21)
Calisanlar icinden kastiniz ikinci ogretim degil mi? Mesela (3) isaretlenmis bir ton program var surada:
www.metu.edu.tr

hangi alanda yuksek lisans yapmayi planladiginizi soylerseniz daha spesifik oneri yapan cikabilir.
0
hot potato
(26.05.21)
Ieu'de var, online mba. Dersler aksamlari oluyor, bilmiyorum sizin icin uygun mu saatleri.
0
logisticsmanager
(26.05.21)
(3)

pasaport icin fotograf

nefertarii
biyometrik fotografta korkunc cikiyorum... bunu cektirirken tipimizin en azindan gercek hayattakine yakin cikmasi icin ne yapilabilir?bir de pasaport basvurusu icin en gec ne zaman cekilmis olmali (bende gecen sene ocak ayina ait olan fotograf var)... tesekkurler.
biyometrik fotografta korkunc cikiyorum... bunu cektirirken tipimizin en azindan gercek hayattakine yakin cikmasi icin ne yapilabilir?

bir de pasaport basvurusu icin en gec ne zaman cekilmis olmali (bende gecen sene ocak ayina ait olan fotograf var)...

tesekkurler.
0
nefertarii
(25.05.21)
1. yapabilecegin bir sey yok.

2. www.nvi.gov.tr
"...en son halini göstermesi bakımından son 6 (altı) ay içinde çekilmiş olmalıdır."
0
hot potato
(25.05.21)
Ben de korkunç çıkıyorum. Son biyometrik çekildiğimde kazağı ters giymişim, fotoğrafçı da ps'den saçımı peruğa çevirmiş adeta. Çözümü fotojenik olmak :(

Fotolar son 6 ay içinde çekilmiş olmalı diye hatırlıyorum.
0
Başkalaşım
(25.05.21)
Pasaport memuru hariç kimsenin doğru düzgün görmediği bir fotoğraf için biraz fazla endişeleniyor insanlar. Hayatında bir daha görmeyeceğin insan maymun olduğun fotoyu görse ne olur, manken olduğunu görse ne olur.

Biyometrik foto ne kadar geniş açı fotoyla çekilmişse o kadar kötü çıkar. Yapabileceğin en iyi şey çekim salonu geniş olan, bu sayede olabildiğince dar açıyla çekim yapabilecek bir fotocu bulmak. Spesifik olmak gerekirse, 85mm lensle çektirmek istediğini söyleyebilirsin.
0
Jux
(25.05.21)
(3)

yurtdisinda aktarmali ucus

polypropylene
selam arkadaslardaha once hic yurtdisinda aktarmali ucmadim. portodan lizbona ordan istanbula gelecegim. arada 1 saat 20dk var. acaba yetisebilir miyim?nasil oluyor bu isler?
selam arkadaslar
daha once hic yurtdisinda aktarmali ucmadim. portodan lizbona ordan istanbula gelecegim. arada 1 saat 20dk var. acaba yetisebilir miyim?
nasil oluyor bu isler?
0
polypropylene
(25.05.21)
Mutlaka baglantili bilet alin. Boylece bir aksilik olsa bile havayolu bunu telafi etmek zorunda olur. Ayri ayri alirsaniz tum sorumlu siz olursunuz.

Bana biraz riskli gibi geldi ichat ucusundan nonschengen dis hatlar ucusuna 80 dk
0
kuehles blondes
(25.05.21)
1 saat 20 dakika cok az ve kacirma riskin var. ucagin biraz gec kalkip gec inmesi veya yolculari bosaltmak icin sirasini beklemesi vs vs gecikmeye sebep olabilecek cok degisken var. havaalininda gecmen gereken kontoller olabilir, buyuk bir hava alaniysa bir yerden bir yereden bir yere gitmek uzun surebilir falan filan.

en az iki bucuk saat falan olsun arasinda.
0
hot potato
(25.05.21)
lizbon havalimani cok buyuk yarim saat icinde yurursun zaten
0
tahtakafa
(25.05.21)
(12)

yüz için güneş kremi

aweamadeus
hangi marka önerirsiniz?
hangi marka önerirsiniz?
0
aweamadeus
(25.05.21)
merhaba,

avene
0
hooiken
(25.05.21)
Sosyal eczaci nin bu konuyla ilgili ayrintili postlari var instagramda.
0
kuehles blondes
(25.05.21)
Yağlı cilt için

uriage, la roche, babe
0
jazzabel
(25.05.21)
benim cilt tipim normal ne yağlı ne çok kuru, solante kullanıyorum. fazla yoğun ve yağlı bir yapısı var aslında o biraz rahatsız ediyor ama istedğim korumayı bu sağladı sadece şimdiye kadar. İlk kullandığım 1 ay içinde bile yüzümde renk eşitsizliğini epey azaltmıştı. hem cildi beyazlatıyor hem de yeni leke oluşumu, bronzlaşma vb şeyleri çok iyi engelliyor.

onun dışında biodermadan da memnundum o daha hafif bir yapıda.
0
Mossy
(25.05.21)
Luminis SPF50+
0
stewie
(25.05.21)
avene
0
ala09
(25.05.21)
cildiniz yagli degilse ve gunes lekelerine meyilliyse solante pigmenta.

yagli cilt ise la roche posay anthelios xl

ikisi de bereketli urunlerdir.

maddi acidan sorununuz yoksa ve yagli/hassas sorunlu bir cildiniz varsa dermalogica invisible defense veya prisma protect
0
nefertarii
(25.05.21)
Sosyaleczaci veya eczabakim instagram hesaplarından cilt tipinize göre önerilere bakabilirsiniz.
0
curukturpkokusu
(25.05.21)
yağlı ve lekeli bir cildim var bu yüzden leke oluşumuna engel olan ve hiç cildimi yağlandırmayan bir marka arıyordum. eczacı ducrayi önerdi çok memnunum epeydir kullanıyorum baya bereketli f/p oranı çok iyi bence.
daha önce la roche vs kullandım ama ducray'den daha çok memnun kaldım

edit. bereket derken kıvam demek istedim aslında. mesela la roche aşırı cıvık su gibi. çok ince kıvamlılarda daha fazla sürülürken ducray kıvamı bence ne çok ince ne çok sert o yüzden daha fazla sürme ihtiyacı hissetmiyorsunuz.
0
windymimas
(25.05.21)
hmmm bereketli falan diyenler yeterince gunes kremi kullanmiyor olabilir. zira o spf olcutu belli bir miktar (yani mililitre) urun kullanimi uzerinden hesaplaniyor. ayni buyuklukteki tum siselerin ayni sayida kullanim vermesi lazim.
0
hot potato
(25.05.21)
Kendimden ornek vereyim. Karma cildim var. Yazin biraz daha yagliya donuk. Bugun eczaci ile gorustum, eger ozel bir probleminiz yoksa (asiri lekelenme ve tedavi edici ozellikli urun ihtiyaci yoksa) bioderma, la roche posey ve avene olabilir, hepsi benzer ayardadir dedi.
Solente mesela benim cildim icin cok yagli bir urun. Yazin yaglanma olayim daha cok oldugu icin bioderma mineral koruyucu uygun ama kisin kurutur dedi. Normalde de bioderma photoderm lekeli cilt icin olani kullaniyorum ama yazin biraz agirlik yapiyor.

Dermokozmetik satan bir eczaneye gidip sorun bence. Cogu oldukca yardimci. Fiyatlar pahali bu nedenle bir bilene sormak lazim diye dusunuyorum.
0
65 derece
(25.05.21)
Yağlı ciltler için hamilton Every day face, missha apieu zinc oxide, missha pure block. Missha zinc olan hafif beyazlık bırakıyor ve kokuyor ilk başlarda biraz rahatsız olmuştum fakat koruması güçlü gibi geldi bana
0
rapisa
(26.05.21)
(18)

Kahve Hakkındaki Düşünceleriniz

bay b
"kahve olmadan asla güne başlayamam""kahvesiz bir hayat dusunemiyorum""bugun artik kacinci kahve hatirlamiyorum"seklinde cumleleri artik o kadar sik duyuyoruz ki ben artik kahave konusunun fazla abartildigini dusunuyor ve sebebini anlamiyorum. sonucta icinde kafein var bu kafein faydasi oldugu kadar
"kahve olmadan asla güne başlayamam"
"kahvesiz bir hayat dusunemiyorum"
"bugun artik kacinci kahve hatirlamiyorum"

seklinde cumleleri artik o kadar sik duyuyoruz ki ben artik kahave konusunun fazla abartildigini dusunuyor ve sebebini anlamiyorum. sonucta icinde kafein var bu kafein faydasi oldugu kadar zarari da olan bir madde, insanlarin bu asiri kahve meraki ve yuceltmesi hakkinda ne dusunuyorsunuz? Ayrica sizce bu bir bagimlilik mi?

ben bir sure kafein almayacagim diye basladim ve devami da geldikce geldi, komple birakmadim tabi ki ama yarin icsem bile bundan sonra her sabah icer miyim, evde yapar miyim bilmiyorum;iceceksem de disarda guzel yapilmis bir espresso falan icip keyfine varmak icin icerim gibi geliyor. boyle dusunme sebebim de uzun zaman icmiyor olmam degil, gunde 3 fincan kahve icerken de benzer dusunuyordum onu da ekleyim.

fikirlerinizi merak ediyorum, tesekkurler.
0
bay b
(24.05.21)
hayatımda gerektiği kadar içiyorum. önemli işim vardır ve bir miktar daha ayakta kalmak için içerim. spordan önce ve if yaptığım dönemlerde kullandım. bazen de demleme teknikleri farklı olan kahveleri denemek için içtim. saydığınız düşüncelerdeki gibi hayatımda aman aman bir yeri yok sadece ihtiyaçlar dahilinde...

wilson wilson'ın sözü ile kapatalım,

"kafein'i fbi buldu"
0
evimin paspasi
(24.05.21)
Abartıyolar. Bağımlısı olmuşlar. "Bana bi' americano, latte içiyorum" demek bazılarımıza havalı geliyor. Çavdarlı ekmeksiz olmuyor demek pek havalı değil. Gibi gibi.
0
Amory Lorch
(24.05.21)
kafein bağımlılık yapıcı bir madde sonuçta, insanların alıştıktan sonra deli gibi istemesi çok normal. ayılayım diye bir gün içince geri kalan günler mutlaka canım istiyor yine, içmeyince de kendimi kötü hissediyorum ayılamıyorum. günde 1-2 bardak içince bile akşam çarpıntı, sinir, mide yanması ve uykusuzluk yapıyor bende. o yüzden neredeyse tamamen bıraktım kahveyi.
0
roket adam
(24.05.21)
1-2 ay çay dışında kafeinden uzak kalınca ne olduğunu daha iyi anladım. Özellikle ilk 1 hafta yoğun bir biçimde yoksunluk çektim ve ayılmakta çok zorlandım.(O ara çayı da çok azalttım zaten) Bizde kahve kültürü biraz da alkolün ayıplanmasından dolayı bu kadar popüler oldu bence. Dışarıda içecek bir şey bulamayınca kahveye sarıyor herkes.

Keyfine varmak dışında içmenin anlamsız olduğunu düşünmeye başlayanlardanım. Havalı yanı yok ama dışarıda bir yerde oturduğunuzda alternatifi çok az. Ve bunlar dışındaki mekanların çoğu alkollü ya da nargile tarzı. Alkollü mekanlarda alkol dışında pek bir şey olmaması gibi bunlarda da kahve harici bir şey yok. Bazen de mecbur kalıyor insanlar.

Biraz beyaz yaka abartması olan sıradan bir içecek işte. Ve gereksiz pahalı dışarıda.

Spor yapılacaksa içilir ama. Onu ayrı tutuyorum.
0
westblack
(24.05.21)
Ben kahve içmeye çok geç yaşta başladım önce nescafe sonra yavaş yavaş orta türk kahvesi, az şekerli türk kahvesi, sade türk kahvesi sonra sütlü filtre kahveye geldi sonra da sade filtre kahveye.

Hazır içecek de yok denecek kadar azdır hayatımda (kola asla içmem, fanta nadiren, meyve suyu nadiren)

Çayı da aynı şekilde çok geç yaşta içmeye başladım ve dışarıda çok nadir çay içerim dışarıda yapılan çayları beğenmediğim için hep kahve içmeye başladım.

Sevdikçe sürekli dışarıdan almak yerine paket alıp kendim demlemeye başladım.
Evde boş kaldıkça da ya çay ya kahve içiyorsun ya da iş yerinde su bir yere kadar idare ediyor.

Geçenlerde yine burada biri sormuştu ne kadar kahve tüketiyorsunuz diye o zaman ortalama bi hesap yapmıştım şu an yine grama vuramayacağım ama 800 ml french pressle günde 3 bazen 4 kez kahve demlediğim oluyor.

Ve bunu uzun süre tekrarladığında vücut bir yerden sonra arıyor.

Gribal hastalıklarda kahve içmem mesela tam olarak iyileşene kadar ara veririm. Geçenlerde grip olduğum süre boyunca içmedim, grip geçti ama halsizlik ve baş dönmesi kaldı birkaç gün daha yanımda çalışan arkadaşım "sen çok kahve içiyordun ya uzun zaman oldu bence ondan böyle oldun" deyince ufak bi tırstım.
Kahve içtikten sonra da düzelince iyice tribe girdim.
Azaltmaya çalışıyorum.

Yüceltmeye gelince de alt tarafı kahve yani bunu ne kadar yüceltebilirsin ki diyorum, işin şovunu yapanlar vardır mutlaka duyuyorum böyle şeyler komik de olur ama ben denk gelmedim hiç.
0
mutekebbir
(24.05.21)
şimdi inanmayacaksınız ama konuyu kapitalizme bağlayacağım sdkfgl

kafein bağımlılığı da sigara bağımlılığı gibi bir bağımlılık. örnek cümlelerinizdeki kahve kelimesini sigarayla değiştirince hiçbir şekilde sırıtmıyor değil mi? peki neden biraz uyku açma, belki de çok hafif odaklanmadan başka pek de olumlu yanı olmayan şeye böylesine bağımlı bir güruh var?

bu güruha ben de dahilim şu an, tek sebebi ise kapitalizm. 6 ay önce çalışmaya başlamadan önce yılda 10 bardak kahve içmeyen bir insan olarak şu an günde en az 2 bardak kahve içiyorum. gerçekten içmeden kafam açılmıyor ve o ayıklık insanı tam vurmadan işin başına oturamıyorum. işin başına oturamazsam da para kazanamayacağım için mecburum gibi bir şey. ha hala nescafe, türk kahvesi ve white chocolate mochadan başka bir şey içmiyorum o ayrı mesele.

bu kadar insanın basit işlevleri yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu bir şey de kendi kültürünü oluşturuyor elbette. yine sigara meselesine dönecek olursak ilk gençlikte yapılan abi şu sigara iyi bu sigara kötü veya sabah kalkar kalkmaz bir tane yakarım muhabbetinden farklı gelmiyor bana.
0
amugochi
(24.05.21)
Her gün 10 fincan kahve içerim, bir bağımlılığını görmedim.
0
himmet dayi
(24.05.21)
Kafeini sürekli fazla miktarda tüketen insanlarda, kafein yokluğunda fiziksel bağımlılık belirtileri ortaya çıkıyor. Baya madde bağımlılığı gibi. Ama sigaranın aksine kahve bağımlısı olmak çok popi çok cool. Sigara gibi zararlı da değil zaten, ciddi zarar vermesi için insanlık dışı miktarlarda tüketmek gerekiyor.

Ben çok net bağımlıyım diye düşünüyorum mesela, en son ne zaman hiç kahve içmediğim bir gün olduğunu hatırlamıyorum. Bazen yoğunluktan ya da dalgınlıktan günün büyük kısmını kahve içmeden geçirirsem migren atağı gibi baş ağrısı başlıyor ki kahve içince azalsa da hemen geçmiyor. Ama günde 6-7 koca kupadan 1-2 küçük kupaya kadar azalttım.

Bir de daha iyisini içtikçe geri dönmesi zor bir şey kahve. Filtre kahve içmeye başlayınca Nescafe nasıl berbat geliyorsa "taze kavrulmuş çekirdek öğütüp hazırlanan americano"dan sonra Starbucks'ın filtre kahvesi meh, bayat market kahveleri de BİM'in nescafesi gibi geliyor. Tam olarak doğru sıcaklıkta değil de 1 derece yüksek/düşük sıcaklıkta demlenirse kahvenin tadının bozulduğunu düşünen insan tanıyorum, manyak. Bana da kahve konusunda manyak diyenler vardır tabii, normal. Bazıları abartıyor, bazıları popüler dye sevmese de kahve içip poz veriyor falan ama hepsi normal. Çok konuştum.
0
kobuzchu kiz
(24.05.21)
Valla ben kahveye tamamen pragmatist yaklaşıyorum.

Kahveyi sevmiyorum ama kokusu ve french press yapım süreci güzel. Oturup mükemmel kahve tadını yakalamak için ya da damak tadıma uyan kahveyi bulmak için buna mesai harcamaya üşeniyorum, istemiyorum. Vakit kaybı buluyorum. Bu uğurda harcanan efor ve alınan sonuç arasındaki korelasyon beni tatmin etmiyor. Hepi topu 5 dkda soğuyan içilen bir şey.

Kahveyi uyanık kalmak için tüketiyorum. Ya da arkadaşlarla sohbet muhabbet için. En en çok tukettigim zamanlarda bile günde 1 taneyi geçmiyor. Eyyorlamam bu kadar.
0
Amaranta ursula
(24.05.21)
günde 1 lt kahve içiyordum. geçen hafta ailemin yanında gittim. bir hafta hiç içmedim. herhangi bir etkisini görmedim.

ayılmaya etkisi oluyor mu, çok emin değilim. içmediğimde de aynıyım. sabah kahvaltı yapmıyorum, bunun yerine sütlü kahve içiyorum.

türk kahvesini sevmem. arkadaşıma gittiğimde, misafirliğe gittiğimde, iş yerinde verildiğinde herkesle beraberken istemem demem ama içmem kahveyi. elime alıp içiyormuş gibi götürüp lavaboya dökerim. bu da itiraf gibi olsun. normative conformity, deniyor sanırım buna.
0
stewie
(24.05.21)
Bütün cevapları okuyamadım fakat bana göre de kahve orta sınıfın sosyal statü sembolü oldu, eskiden bir çay edebiyatı vardı şimdi de kahvenin farklı bir alıcısı var, ne yapıyorsun denildiğinde boş boş oturuyorum demek yerine kahve içiyorum cevabı daha havalı
0
freebird5406_2
(24.05.21)
"kahve olmadan asla güne başlayamam" vb. sözler bu akım çok abartıldı. 2. nesil 3. nesil bunlar pazarlama stratejileri. ben de kahve seviyorum ama içmezsem ölmem. her şeyi abartmayı seviyoruz.
0
mikahakkinen
(24.05.21)
Valla ben de çok tüketiyorum ancak benim sanırım kahve konusunda çok bir damak tadım yok. Mesela @kobuzchu nun dediği gibi çoğu kişi "filtre kahve sonrası nescafe çok kötü gelir" diyor ancak bende pek bir farkı oluşmadı. Farklı farklı kahve makineleri ile içtim, french press ile içtim ancak sonra Nescafe içmeye başladığımda "bu ne lan böyle" demedim. Kimbilir belki de en son kolonya içmeye çalışan alkol bağımlıları gibi ben de bu şekil kahve bağımlısı olmuşumdur da haberim yoktur :D

Bunun dışında sürekli bir kahve edebiyatı yüzünden de sana hak veriyorum. Devamlı bir "elimde kahve kitap okuyorum', "kahve varsa hayat vardır", "güne kahvesiz başlayamam" şeklinde cümlelere hatta daha da kötüsü fotolara denk geliyoruz. Bu yüzden bazi insanlar da özenti bence. Yani amaç kahve değil amaç kahve ile popüler olmak bazı kişiler için. Kahve nasıl popüler olma aracı olabilir dersen de işte o da popüler kültür.
0
j r r tolkien hayrani
(24.05.21)
Kahve bence de saraptan sonra, en derinlikli icecek. Saraba ilgim var, kahve de cok ilgi cekici geliyor, hakkinda ogrenecek cok sey var.

Evde biraz ekipmanim var, farkli ulkelerden ve farkli aracilardan alim yapiyorum. Kophenhag´dan, coffee collective´den bir paket bulursam, bir arkadasimi da cagirip farkli farkli demleme yaparim, ayrica sosyallesme araci. Disarida icmek zaten oyle...

Hic kahve icmeden yasayabilir miyim? Tabii ki yasarim. Hedonistik konular... Kahve olmazsa surada dusup bayilmam.

Kacinci kahvem oldugunu da bilirim, ictigim kahvenin kaynagini da bilirim. Kahve lüks tüketim, zorunlu degil. Bu kadar sorgusuzca tüketilmesine, kilosuna 3-5 Euro verip iscilerin, ozellikle de cocuk iscilerin köle gibi calistirilmasinin da hic umursamamasina sasiriyorum.
0
buf-e kür
(24.05.21)
söylemeye geldiğim şeyi @freebird5406_2 söylemiş. +1.
0
filteria
(24.05.21)
3,5 sene önce nescafe vs. türevlerini içmeyi bıraktım. zincir kahvecilerdeki kahveleri de oldum olası sevmezdim, sadece içmek zorunda olduğum için içerdim bazen içtikten sonra kustuğum oluyordu :( nescafe vs. de midemi bulandırmaya başladığı için bıraktım. filtre kahve birkaç defa denedim pek damak tadıma uygun değil. türk kahvesini senede on kere ya içiyordur ya içmiyorumdur.

bol bol su tüketiyorum, en kötü 2 günde bir soda içiyorum. her gün çay içiyorum. bunlar karşılıyor sanırım sıvı ihtiyacımı, kahveye ya da başka bir şeye ihtiyaç duymuyorum.

yani bilmiyorum gerçekten ayıltıyor mu insanı yoksa plasebo etkisi mi yaratıyor diğer birçok şey gibi, bilmiyorum. ama gerçekten kahve içmeden ders başına oturamayacağını söyleyen arkadaşlarım çoktu. belki ders çalışma alışkanlığını sürdürebilmek için kahve yapıyorlardı kendine bir ön hazırlık gibi.
0
black holes in the sky
(24.05.21)
Lezzetli kahve çok az.
Çoğumuz çöp içip kahve zannediyoruz
0
photo85
(25.05.21)
bana hicbir sekilde uyandirici veya daha dinc hissettirici etkisi yok. gunde bir-iki tane icerdim ama subattan beri hic icmedim, en ufak bir farki da olmadi.
0
hot potato
(25.05.21)
(4)

Gündelik hayatta güneş kremi

charlotte blanc
Güneş kremini her gün kullanın diyorlar. Şimdi ben çalışan bir erkeğim. Sabah dıştan sonra yüzüme bunu sürüp bütün gün gezebilir miyim yoksa yanımda mı taşıyayım ? Sadece yüz için mi yoksa kollar fln boyun her yer için mi kullanmalıyım
Güneş kremini her gün kullanın diyorlar. Şimdi ben çalışan bir erkeğim. Sabah dıştan sonra yüzüme bunu sürüp bütün gün gezebilir miyim yoksa yanımda mı taşıyayım ? Sadece yüz için mi yoksa kollar fln boyun her yer için mi kullanmalıyım
0
charlotte blanc
(23.05.21)
Bütün gün yetmez, yanınızda taşıyıp arada tekrar sürseniz iyi olur. Kapalı ortamda çalışıyorsanız mesela öğlen dışarı çıkacaksanız tekrarlarsınız. Açık havada çalışıyorsanız iki saatte bir.

Ben yaz kış her gün yüzüme 50 spf sürüyorum, evin karşısındaki markete gideceksem bile yüzüme mutlaka sürüyorum. Bu mevsimden başlayarak eylüle kadar falan da özellikle dışarıda çok vakit geçireceksem güneşe maruz kalacak her yerime (sandalet giyince ayaklarımın üstü dahil) (hayır manyak değilim) 30-50 spf güneş kremi sürüyorum. Dışarıda çok vakit geçiriyorsanız kollara falan sürün zaten, amele yanığı hoş değil.
0
kobuzchu kiz
(23.05.21)
2 saatte bir yenilemek gerekir diyorlar.

bazıları gözaltlarına sürülemiyor.
0
ShadowOfMoon
(23.05.21)
gunes kremiyle ilgili en buyuk sikinti kremlerin cogu cok agir, yagli veya kalin beyaz bir iz birakiyor (formulune gore), dolayisiyla insanin tekrar tekrar suresi gelmiyor.

her gun surmekten + gun icinde tekrar surmekten erinmeyeceginiz bir krem bulmak esas is, bu da deneme yanilma gerektiriyor.
0
hot potato
(23.05.21)
missha markasının kremleri oldukça hafif ve beyaz iz bırakmıyor. onlayn alabilirsiniz
0
photo85
(23.05.21)
(2)

Belçika - Brüksel'de yaşam

Northern Mariner
Selamlar,Brugge'de birkaç defa turistik olarak bulundum ancak bir iş olanağı nedeniyle Brüksel'i araştırıyorum. İş şu anki rakip firmamda ve Assistant Manager pozisyonu, yani mevcut pozisyonumun bir tık üzeri.Sorum şu, İstanbul'da halihazırda euro maaş ve araba,sigorta gibi ekstraları olan bir işte
Selamlar,

Brugge'de birkaç defa turistik olarak bulundum ancak bir iş olanağı nedeniyle Brüksel'i araştırıyorum.

İş şu anki rakip firmamda ve Assistant Manager pozisyonu, yani mevcut pozisyonumun bir tık üzeri.

Sorum şu, İstanbul'da halihazırda euro maaş ve araba,sigorta gibi ekstraları olan bir işte home office çalışıyorum. Yeni bir maceraya atılmaya değer mi? Belçika'da yaşam nasıldır?

İşverenim Avrupalı ancak rakip firmaya başvuru yaparsam geri dönülmez bir yola gireceğim gibi :)
0
Northern Mariner
(23.05.21)
Avrupa'da yasamak ozellikle ilginizi ceken bir sey degilse maasin artmasi onemli zira Istanbul'dan cok cok daha pahali olacak.
0
hot potato
(23.05.21)
brükselinde herhangi bir avrupa başkentinden farkı yok. her yer arap dolu istanbul gibi. ama yaşam tarzı rahatlığı daha çekici olabilir. hollandaya fransaya almanyaya yakın olması avantaj.
0
mikahakkinen
(23.05.21)
(5)

Istanbul’da mimarlık vs Ankara’da mimarlık

bez çanta
Ankara’da mimarlığın gidişatını nasıl görüyorsunuz? İstanbul’da çalışıyorum, kargaşa ve fazla çeşitlilik beni çok yordu. Kendimi bildim bileli buradayım. Ankara daha düzenli gelmesi sebebiyle cazip geliyor. İstanbul’da olan fırsatlar orada yok farkındayım yine de düşünmeden edemiyorum şu sıra. 2 sen
Ankara’da mimarlığın gidişatını nasıl görüyorsunuz? İstanbul’da çalışıyorum, kargaşa ve fazla çeşitlilik beni çok yordu. Kendimi bildim bileli buradayım. Ankara daha düzenli gelmesi sebebiyle cazip geliyor. İstanbul’da olan fırsatlar orada yok farkındayım yine de düşünmeden edemiyorum şu sıra.
2 sene mesleki tecrübesi olan, yeni sayılabilecek bir mimarim. Sizler neler düşünüyorsunuz? Tavsiye eder misiniz? Aranızda Ankara’da çalışan mimar varsa gördüğü iyi ve kötü yanlardan bahsedebilirse çok sevinirim.
0
bez çanta
(18.05.21)
istanbul'da fırsat var bence biraz ezber düşünce. yani bu eskiden öyleymiş. şimdi herkes yeni istanbul'unu bulmak zorunda. diğer tüm dünya metropolleri için aynısını düşünüyorum.
0
indifferent
(18.05.21)
*mimarlik sektorunu hic bilmiyorum*

1- Klise de olsa - Ankara'ya gittikten sonra Istanbul'a donus yapman zor olabilir ileride.
2. Iki sene cok az bence, biraz daha pisip sektoru, meslegi falan ogrenirdim sanki ben once (Ankara'da onune kacirilamaz bir firsat cikmadikca)
0
hot potato
(18.05.21)
Mimar bir aileden geliyorum (mimar degilim).

Mimarlik ucuncu dunya ulkelerine gore bir meslek degil kesinlikle, ben olsam ya acilen bambaska bir sektore gecerim, ya da bir ucundan tutup santiyeci falan olmaya calisirim.
0
cooperr
(19.05.21)
valla tum buyuk firmalarin merkezleri ankarada. ozellikle devlet islerine bakanlar. hatta biz ankara merkez ofisli olmayan firmalari pek sallamayiz. ozellikle cankayada olur adresleri mesela. cankaya da nasil bir yerse ofisten santiyeye arabayla yarim saatte gidiyorum yol bos iken. 30 dk suruyor. ve hala cankaya ilcesi sinirlari icindeyim. diyorum ya ankara tuhaf. ben istanbulda yol bossa 24 dk bostancidan yesilkoye gidiyorum.

onemli olan soru su, siz sahada misiniz yoksa masabasinda mi?

biz tum turkiyeye is yapiyoruz. bi ara ankara bize yeter dedik sonra yetmedi sonra tekirdag bize yeter dedik o da yetmedi sonra yeniden tum turkiyeye yayildik.

konuyu dagitmayayim, ankara bana hep zor geldi, istanbul'a alistiysaniz ( dogma buyume istanbulluyum istanbulu da hic sevmem) ve seviyorsaniz ankara sizi kesinlikle acmaz.
ben ankarada 3 proje yaptim. yapiyorum.
etlik sehir hastanesi
ayas 75 yatakli devlet hastanesi
hacettepe beytepe kampusu 750 kisilik ogrenci yurdu( hala devam ediyor)
ayagim cekmiyor giderken. anlamadigim bi duzen var, trafigi bile cok tuhaf. herkes yeni araba surmeyi ogrenmis gibi.

ofisciyseniz idare edersiniz. sahaciysaniz hic yanasmayin derim.
0
turbo sadık
(19.05.21)
Mimarlık dediğiniz çok geniş bir alan. Siz hangi yönde tecrübe edinmek istediğinize karar verdiniz mi? Bir üstteki arkadaşın dediği gibi sahada mı olacaksınız, ofiste mi? Kurumsal bir şirket mi, küçük ölçekli ofis mi? Yarışma ve tasarım odaklı bir ofis mi, uygulama odaklı mi? Yüksek Lisans yapma niyetiniz var mı?

Bence her şeyden önce kariyerinizi nasıl yönlendireceğinize karar vermeniz gerekiyor önce. Sonrasında önünüze çıkacak imkanlara göre İstanbul da olur, Ankara da olur, İzmir de, hatta bir Anadolu kentinde kendi ofisinizi bile açabilirsiniz bir süre piştikten sonra. Önce şehirden ziyade ne yapmak istediğinize karar verin. Yolunuz açık olsun.
0
gmzo
(19.05.21)
(10)

Bir gunde ortalama kac saat telefonda vakit geciriyorsunuz?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(17.05.21)
5dk
0
nahtoderfahrung
(17.05.21)
eskiden 1 dakikayı geçmezdi. son 3-4 yıldır 1 saat filan elimde kalıyordur. instagram facebook kullanmıyor ve oyun oynamıyorum.
0
ayseee
(17.05.21)
Telefonun bunu kaydeden uygulamasindan baktim. Ortalama 6-7 saat.
0
hot potato
(17.05.21)
Şu ana kadar 4 saat 5 dakika.

Chrome 1 saat 54 dk
YouTube 35 dk
MX player 34 dk
Twitter 15 dk
Telegram 9 dk
Messenger 9 dk
0
IncredibleMau
(17.05.21)
3 hafta önce günde ortalama 1.5 saat. son 2 haftada günde ortalama 4.5-5 saat.
0
jelly bear
(17.05.21)
Ortalama bir saat. Biraz daha uğraşırsam bir saatin alına indireceğim.
0
put it in your appropriate place
(17.05.21)
Tuvalete el konsolu ile girmemişsem o kadar. Geri kalan ekran vaktim bilgisayarda geçiyor.
0
hedep
(17.05.21)
Üstteki cevaplardan sonra utanarak 5-6 saat diyeyim
0
epitaf
(17.05.21)
5 olabilir, 6 olabilir, 7... Benim için utanılacak bir şey değil şahsen. Zilyon tane şey öğreniyorum telefon sayesinde. Sıkılınca da eğlendirici bir şeylere bakıyorum.
0
ryhmer
(18.05.21)
bugün (17.05) 5 saat 41 dkymış ama mesela 5 mayısta 11 saat 22 dk diyor, yuh.
kesin telefondan youtube açıp uyuyakalmışımdır ama gerçi o da 1 saat 43 dakikaymış yine 9 saat telefon kullanmışım oha bana..
0
matilda
(18.05.21)
(22)

hangi ab ülkesinde yaşamak isterdiniz?

matilda
aslında bunu kendim için soruyorum da, yani bulgar vatandaşlığı alma durumum var, şimdi değil tabii ki ama 3-5 seneye belki bi ab ülkesinde yaşayabilirim. sizce hangi ülkeyi seçmek gerekir. amacım bolluk bereket içinde yaşamak değil olsa güzel olur ama refah ve huzurlu yaşamak istiyorum. siz hangi a
aslında bunu kendim için soruyorum da, yani bulgar vatandaşlığı alma durumum var, şimdi değil tabii ki ama 3-5 seneye belki bi ab ülkesinde yaşayabilirim.
sizce hangi ülkeyi seçmek gerekir. amacım bolluk bereket içinde yaşamak değil olsa güzel olur ama refah ve huzurlu yaşamak istiyorum.
siz hangi ab ülkesini niye tercih ederdiniz?
0
matilda
(17.05.21)
hollanda.
huzurlu ülke. doğası var. insanı ingilizce biliyor. ırkçılık yok.
0
brakgn
(17.05.21)
Almanya mantikli zira ekonomisi guclu oldugu icin is bulmak daha kolay ve is piyasasi yabanci calisan istihdam etmeye bircok ulkeye gore daha yatkin.
0
hot potato
(17.05.21)
atış serbestse italya. yaşarken gerçek avrupa'da kendimi rahat hissedeceğimi sanmıyorum; buraya yazılacak tüm önemli başkentleri büyük kentleri görmüşümdür denebilir, kendimi en rahat hissettiğim ülkeler italya ve ispanya. öyle medeniyet başkenti ekonomik uçup kaçma beklentilerim yok, zaten güncel türkiye'den her türlü iyi olacağı için bu koşullar, düşünmeme de gerek yok. roma, floransa, milano, madrid ve barcelona'da gül gibi yaşardım.
0
Jux
(17.05.21)
Ben de aynı durumdayım, vatandaşlık başvurusu yaptım bekliyorum. İşler bittiğinde, seneye filan ver elini İtalya :)

Kuzey ülkelerinde (Alp dağlarının kuzeyinde yani) yaşamadım da işte turist gibi gidip gezdim bi kısmını, çok soğuk ve kapalı bir havası var. Genelde hep kışın gittim belki ondan iyice bastı beni ama oralarda yaşanmaz ya.
0
plutongezegendegilmi
(17.05.21)
hollanda'da turistik sehirlerin disina cikarsaniz babalar gibi irkcilik gorursunuz. ancak ben yine de hollanda'da yasamak isterdim.

ingilizce ile isleri yurutme orani cok yuksek, yeri guzel.
amsterdam harikulade bir sehir. ulke kucuk oldugu icin her yer birbirine yakin.
insani gelismislik seviyesi yuksek.
0
antikadimag
(17.05.21)
ingiltere, ab’den cikti tabi artik gecerli degil ama gecerliyken tercihimi ingiltere’den yana yapmıştım.

hollanda’ya da bir tık yakın olsam da ab ülkesi olduğundan zaten ne zaman istersem gidip yaşarım düşüncesiyle en azından birleşik krallık vatandaşlığı da alayım dedim, pişman değilim.

tek sebep bu değil tabii ki, kültür ve dil de büyük etmen + avrupa’da sanırım biraz paris hariç londra gibi bir metropol yok. londra parisi de tokatlar tabi orası ayrı.
0
garavel
(17.05.21)
@garavel. ben de ingiltere'ye gitmeyi çok isterdim. paris görüntüde güzel ama yaşaması nasıldır bilmiyorum ve tek kelime fransızcam yok :)
o yüzden ingilizce konuşmaya karşı olmayan bi ülke olması lazım.
0
🌸matilda
(17.05.21)
Ingilizce diyorsaniz Irlanda
0
hot potato
(17.05.21)
Almanya bildiğim kadarıyla hollanda'ya kıyasla ev fiyatları ve kredi imkanları açısından daha mantıklı. Uzun vadeli bakınca kira ödemek yerine ev almayı bi noktada mutlaka isteyeceksiniz. Şehir merkezinde 2 odalı bir daire almak yerine kırsalda dublex bahçeli bir ev almak daha mantıklı gelecek.

Ev fiyatlarına vs. çok aşina olduğumdan değil de hollanda'da yaşayıp almanya sınırında ev alan akrabalarımdan hareketle söylüyorum. Gideceğiniz ülkenin göbeğine yerleşeceksiniz diye bi kaide yok sonuçta.
0
IncredibleMau
(17.05.21)
Normalde İspanya, İtalya derdim ama Almanya'nın bu ülkelerden bir basamak üstte olduğunu düşünüyorum. Almancayı pek sevmesem de mesleğim gereği (mühendisim) Almanya iyi bir tercih olabilir. Bu nedenle Almanya'yı tercih ederdim.
0
dissendium
(17.05.21)
Calisacaksam; İsviçre.
Calismayip hayati yasayacaksam; güneyde akdenize sahili olan ülkeler. Fransa'nın güneyi, İtalya güneyi olur hep. Ev fiyatlari da metropollere oranla oldukça iyi. Misal yasadigim yerde 300 bin euroya apartman dairesi alirken beziers/fransa sehrinde havuzlu villa alıyorum.

Almanya da derim ama kültür olarak cok alakasizim. Fransa'da yaşadığım yerde kültürel olarak sıkıntı çekmiyorum misal ama Avusturya/Almanya'da yaşayan Fransız arkadaslar var, onlar bile biraz sikinti cekiyor.
0
logisticsmanager
(17.05.21)
Lüksemburg.
Hollanda.
İngiltere.
İsveç
Norveç
0
rene
(17.05.21)
Amaciniz nedir?
Mesleginiz nedir?
Nasil bir hayat surmek istiyorsunuz?
Nelerden hoslanirsiniz? Bunlari bilmeden cevap veremeyiz. Hayatinizi degistirecekseniz “ayy hangisi olsa”dan daha fazlasi gerekiyor :D cocuklukta/genclikte hayalinizi kurdugunuz bir ulke ya da sehir var miydi?

Ben viyana’da yasiyorum, cok da memnunum hayatimdan. Viyana cok kompakt bir sehir, gece hayati cok iyi ama kulturel acidan da hem modern akimlar olsun hem klasik akimlar, hepsi temsil ediliyor. Sosyal konutlar var, sehir yesil vs.
Vatandaslik alinca “isvec’e giderim” diyordum, viyana’dan bir yere gitmedim. Ama sizin icin Stockholm ve Gotheburg olabilir yani. Herkes ingilizce biliyor.

Is imkanlari ve o ulkenin refahi onemli.
0
kuehles blondes
(17.05.21)
Herhangi
0
howfaristhesky
(17.05.21)
sizin kim oldugunuz ve ne istediginize gore cok degisir... ama bana sormussunuz, ben fransa ispanya gibi ulkelerde olmaktan(zaten yasadim bu yerlerde) memnunum ama hayatimin 1-2 senesini kuzeyde gecirmek isterdim. Isvec norvec danimarka belcika belcika hollanda gibi...
0
hewit
(17.05.21)
yukarıdakilere gıcıklık olsun diye değil, bilgi olsun diye yazıyorum. iskoçya, norveç ve isviçre ab ülkesi değil.

ben ab içinde hollanda'da yaşamak isterdim. gezip gördüğüm ülkeler içerisinde, en huzurlu ve nezih bulduğum yer orasıydı.
0
ack3000
(17.05.21)
İngiltere açık ara farkla. Gerçi ab ülkesi değil ama, dil sorunu çekmezdim. İskandinav ülkeleri de güzel olurdu ama kısa biriyim hemen dikkat çekerim. :)

Ama çalışmama gibi bir lüksüm olsa İspanya, İtalya, Portekiz, Fransa'nın Nice, Cannes gibi şehirleri..
0
Hallegadola
(17.05.21)
nerede iş bulacaksam orada yaşarım ama bunu göz ardı edeceksek hollanda, hatta hollanda den haag'da yaşarım.
0
sir gawain
(17.05.21)
Norveç AB değil ama AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu) üyesi, haliyle Schengen bölgesi sayılıyor.

Norveç diyen arkadaşlar sadece güzel şehirler veya iyi bir yaşam hayal ediyorlar ancak gerçekler pek öyle değil.

Misal kış günleri saat 10-10:30'ta aydınlanan hava (aydınlanmadan kasım bizdeki en karanlık yağmurlu gün kadar :)) öğlen 15:30 gibi tekrar akşam karanlığına dönüyor.

Ben ilk gittiğimde şaşırmıştım. Trenler ve otobüsler ne kadar dakik diye. Ancak yine yaşadıkça anlaşılıyor ki merkez veya merkeze yakınsan işler kolay, yoksa ufak bir yerde yaşayanlar için günde 2-3 defa tren seferi var.

Bir diğer husus, çok uluslu bir şirkette çalışsanız bile kendi vatandaşının sahip olduğu haklara sahip olmuyorsunuz. Hatta departmanda 5 senelik tecrübeniz olmasına rağmen yeni sıfır tecrübe gelen Norveçli daha yüksek maaş alabiliyor. Bu ırkçılık değil aksine kendi vatandaşını korumak gibi düşünebilir.

Alım gücü iyi ancak bir yandan da pahalı, misal şehir içinde 20m2 yada 10m2 gibi evlere binlerce euroya yakın kira ödemek gerekiyor (O ikea'daki bir odada yaşam konsepti gerçekten var). Şehir dışına çıktıkça bahçeli evler var ama yukarıda bahsettiğim gibi merkezden uzaklaştıkça ulaşım azalıyor. Düşünsene akşam parti var ama son tren 18:00'de :) Araba kullanmakta problem, şehir içinde neredeyse studio daire parasına garaj kiralayabiliyorsun.

Bunlar tabiki benim gözlemlerim, senenin yarısını geçirdiğim için kaçırdığım yada hatalı bildiklerim de olabilir.
0
Northern Mariner
(17.05.21)
Nice
Cannes
Barcelona
Valencia
Akdeniz kenarından sıkılırsak :)
Amsterdam
Paris
Madrid
Roma
Söylemeye bile gerek yok amaa binlerce değişen parametre var. Şartlara göre liste değişir.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(17.05.21)
Hepsi öğreneceğiniz dile bakar bence. Kültürü öğrenmek, anlamlı sohbetler etmek vs için ihtiyaç. Hollanda'da da İngilizce bir avantaj evet, doğası güzel.

Almanya'da Berlin gibi şehirlerde İngilizce ile idare edersiniz ama bir şekilde Almanca öğrenmeniz gerekecek ki yavaş ilerliyor.

Ben Prag, Lyon, Valencia gibi yerleri tercih ederdim.
0
kaset
(17.05.21)
İngilizce konuşulması sebebiyle irlanda.

-Artık şu vizeler verilmeye başlansa da ilk adımı atsak :(-
0
deveyidiken
(17.05.21)
(4)

Tl'nin Dolar Karşısında Değer Kaybetmesine Devalüasyon Denir mi?

onkiloversemtamamım
Tanım olarak aklıma takılan bir detay bu. Devalüasyon ingilizceden çevirirsek değersizleştirme manasına geliyor. Böyle düşünürsek kullanılır. Ama bildiğim kadarıyla ekonomide devalüasyon merkez bankasının sabit kur rejimi uygulamasına deniyor. Türkiyede sabit kur rejimi olmadığına göre buna başka bi
Tanım olarak aklıma takılan bir detay bu. Devalüasyon ingilizceden çevirirsek değersizleştirme manasına geliyor. Böyle düşünürsek kullanılır. Ama bildiğim kadarıyla ekonomide devalüasyon merkez bankasının sabit kur rejimi uygulamasına deniyor. Türkiyede sabit kur rejimi olmadığına göre buna başka bir şey mi demek lazım?
0
onkiloversemtamamım
(16.05.21)
Denemez. Devalüasyon sabit kur rejiminde ya da yarı sabit kur rejiminde para politikası aracı olarak devlet eliyle yapılırsa olur. Şimdiki gibi serbest kur rejiminde devalüasyon olmaz "paranın değerinin düşmesi" (depreciation) olur.
0
istanbul beyefendisi
(17.05.21)
denir.
istersen mahmut de toplamda fakirleşiyoruz.
0
aslindasorunumpsikolojik
(17.05.21)
ingilizce kelime anlami olarak denir. teknik olarak dendigi gibi sabit kur sisteminin ele yuze bulastirilmasi icin kullaniliyor yoksa.
0
robokot
(17.05.21)
istanbul beyefendisi +1. Bu bir makroekonomi terimi.
0
hot potato
(17.05.21)
(25)

yurtdışında yaşayanlar Türkler neden böyle?

alko ikarus
ahali merhaba. sosyal medyada özellikle twitter ve sözlükte gördüğüm kadarıyla, yurtdışında yaşayan daha doğrusu bir çoğu tepki gösterip göçüp giden türkler tükiye gündemini takip ediyorlar, yazıyorlar, eleştiriyorlar, küçümser bir halde akıl veriyorlar bizlere. hepsinin ortak noktası bizleri küçüms
ahali merhaba.

sosyal medyada özellikle twitter ve sözlükte gördüğüm kadarıyla, yurtdışında yaşayan daha doğrusu bir çoğu tepki gösterip göçüp giden türkler tükiye gündemini takip ediyorlar, yazıyorlar, eleştiriyorlar, küçümser bir halde akıl veriyorlar bizlere. hepsinin ortak noktası bizleri küçümsemeleri.

şimdi anlamadığım bir insan memnun olmadığı bir ülkesini terk ettikten sonra neden ülkesinin gündemini, toplum olaylarını takip eder ki? neden akıl veriri ki?
bakıyorum twitter'a gittikleri ülke alakalı bir tane tweet atmamışlar. varsa yoksa türkçe ve türkiye ile alakalı.

şahsen ben abd'ye gitsem şehirle, ülke ile alaklı şeyleri takip eder yazarım.

bunun sebebi ne ola ki?

edit : aklıma geldi şimdi. kanada'ya bir çift göç etmiş. gider gitmez kadın bizleri aşağılayan bir yazı yazmıştı epey olmuştu.

edit : tam ifade edemedim sanırım. nefret edip, gemileri yakıp gidenlerden bahsediyorum.
0
alko ikarus
(16.05.21)
- diğer ülkeye entegre olmaya çalışmaktansa, mevcut bildiği yer hakkında yorum yapmak daha kolay. göçmen olarak zaten hakim olmadığı bir yerin jargonunu öğrenip, yorum yapıp, göçmenliğinin yüzüne vurulma riskini göze almaktansa tr'ye odaklanmak daha konforlu ve risksiz, ayrıca -->
--> ülkemizde yurtdışında yaşayanlara ekstra bir hürmet gösteriliyor, ıvır zıvır ne anlatsa aaa adam orada abi biliyordur gözüyle bakılıyor.
- yurtdışına siyasi sebeplerden kaçmak zorunda kalan çok ciddi sayıda insan var, onların ciddi kuyruk acısı olduğu için bırakamıyorlar
- sosyal medya bu ülkede daha etkin kullanılıyor, bu şekilde takipçi kasma ihtimali daha yüksek, son dönemde bu tarz içerikler çok izleniyor takip ediliyor
- tamamen arabesk sebeplerden, gitse de kalbini ya da beynini burada bırakan çok insan var.
0
roket adam
(16.05.21)
Cunku giden siz degilsiniz, onlar. Onlar da ailesinin, esinin dostunun yasadigi yere ilgi duyuyorlar. Yasanan olaylara fikri ve duygusal bagliliklari var. ne yapsin adam ohio eyaletindeki yolsuzluk hakkinda mi twit atsin mesela? O olayla bagdaslasacak altyapisi yok, kisi ve kurumlar hakkinda bilgi sahibi degil. Kulturel ve sosyolojik birikimi yok henuz. Bunlar zamanla olusan seyler. Gider gitmez butun olaylari cozup yorum yapacak duzeye gelmek imkansiz.

Kucumseme konusuna bisey diyemiyorum, kisisel olabilir.
0
icim urperiyor
(16.05.21)
o zaman bunlar gerçek anlamda nefret edip ayrılmamışlar. şekil yapmak olayları.

hangimiz nefret ettiğimiz işten ayrıldıktan sonra o iş yerini takip ettik ki?
0
🌸alko ikarus
(16.05.21)
ben de gittim.
ama tabiki bu ülke hakkında yorum yapacağım ne hakkında yapayım?
neden gittim ben? o yorum yaptığım pislikler yüzünden gittim.
Tepkimi gösteriyorum.

3 hafta eve kapatıp, aşı maşı yapmayıp, tekrar açıyor adam
ne değişti 3 haftada? hiç
napiym? aferim mi diyim.

bu durum beni etkiliyor tabii, gelemiyorum gidemiyorum, kırmızı liste bok püsür.
türkiye evlerimden kira alıyorum, ekonomi sıçtıkça aldığım kiranın buradaki karşılığı çöp oluyor, ne diyim? aferim mi diyim?

ne demek gittin ve senin yorum hakkın yok.
sen gelemedin diye mi öfkelisin?

edit: iş yeri örneği pek doğru değil.
Eski iş yerinin sana borcu varsa, yorum yaparsın.

Benim de bu ülkede evim, akrabam var.
tabi yorum yapacağım
0
summatinyourteeth
(16.05.21)
@summatinyourteeth

sakin :) gemileri yakıp, nefret eder halde gidenlerin bu halini anlamıyorum olay o.
ne öfkem var ne de kimseye niye gittin diyorum.

sen gemileri yakmamışsın.
0
🌸alko ikarus
(16.05.21)
severek gidenlerde yoktur bence bu. en azından küçümseme yoktur diye düşünüyorum.

ama çoğu insan para araba almak için falan gidiyor. Bir de orada bulunduğu durumu justıfy etmesi lazım hep.
iyi ki burdayım vs. e nası yapacak? kalanları gömerek :)
eziklikten başka bir şey değil.

ama mesela youtubeda kanadaya göç diye bir youtube kanalı var. onların durumunda dışarıda daha iyi hayat şartlarının olduğunu bizimkilere göstermek ve bizde de olmalı hatta daha iyisi olsun demek var bence.
0
sonsuz
(16.05.21)
Genel olarak haklisin. Turkiye kulturu ASIRI ice donuk ve bu yuzden de yurtdisina giden vatandaslarda genel olarak entegrasyon zayif. Bir cogu yasadigi ulkenin siyasetinden gundeminden asiri habersiz, veya haberdarsa da algisi fikirleri cok yuzeysel.

Hem yasadigi ulkenin yerlileriyle kaynasma, kulturu ozumseme eksikligi (en basit ornegi mutfak) hem de anavatandan kopamama eksikligi var. Ikisi birden.
0
hot potato
(16.05.21)
Bence bu empati yapması o kadar zor bir konu değil.

Ülke yangın yeri olmasaydı kimse o tweetleri atmazdı. İnsanların doğup büyüdükleri yer, sevdiklerinin yaşamaya devam ettikleri ülke. Tweet atmaktan başka yapabilecekleri çok fazla bir şey yok.
0
archmage mahmut
(16.05.21)
Çok genelleyici ve soyut bir başlık olmuş. Ortada herhangi bir örnek, savını destekleyecek biseyler yok. Onu da geçtim varsayımların, vardığın sonuçlar da hatali. Dolayısıyla nereden tutarsan tut, elinde kalıyor.

En başından, bir ülkeyi terk edenler o ülkeden nefret ettikleri için terketmez. Herkesi bu şekilde kabul etmek yanlış. Kişi ülkesini sevse bile başka bir yerde daha iyi bir yaşam şansını görürse terk edebilir. Ülkeyi terk etti diye ülkenin olaylarına kendini kapatması da saçma. Aile, arkadaş vs olmasa bile kişi uzunca süre bir ülkede kaldığı zaman doğal olarak ordaki gelişmeleri merak edebilir. Konu hakkındaki görüşlerini de paylasabilir. Hatta ve hatta hiç yaşamadığı, görmediği yer hakkında da fikir beyan edebilir. Olayın sekilcilikle vs de alakası yok genel olarak.
0
j r r tolkien hayrani
(16.05.21)
@sonsuz

eziklik konusuna katılıyorum.

yıllardır sözlükten takip ettiğim kadın badilerimden giden nefret ederek gittiler hatta kurtulduk dediler. hepsi gittikten sonra sözlükte daha fazla takılmaya başladılar. resmen sözlükte yaşıyor gibi oldular. sonra bir çoğu geri dönüş yaptı. işle alakalı problemleri yoktu.

olay şu, cinsel açlığın afrikası ülkemizde çok ilgi görüyorlardı ama o ilgiyi orda bulamışlar. kadın egosunun kırılması bu bir. ikincisi orda farklı olamıyorlar. nasıl olacaklar ki? bizde herkesten farklı yapan şeyler mesela eşcinsellere destek vermek, hayacan hakları, insan hakları gibi meseleler orda yok. haliyle farklı da olamıyor sıradan oluyorlar. bunu kaldıramayıp dönüyorlar.
0
🌸alko ikarus
(16.05.21)
nereye giderse gitsin tabi ki doğup büyüdüğü ülke gündemini takip edecek ve yorum yapacak. çocuğu olsa o bile büyüyünce yorum yapacak türkiye için. türkiyeden gidenlerin türkiyeyi tamamen silmesi gerektiğini düşünmeniz çok yanlış.
0
dafuq
(16.05.21)
@j r r tolkien hayran

örnek çok yazıyı uzatmak istemedim.

mesele üslup. yukardan bakış, küçümse. resmen bunun için göç edilmiş gibi bir hal var.
0
🌸alko ikarus
(16.05.21)
Yurtdisinda yasayan ve Türkiye pasaportuna sahip olan kac milyon insan var, farkinda misiniz? Nasil genellendi bunlar, bu kadar basit olarak?

Almanya´ya 40 sene once gocmus uzaktan akrabalarim, sürekli Türkiye´yi ovuyor, sifir elestiri ile. Boyle milyon tane insan var burada. Tabii, twitter hesaplari yok. Algida secicilik bu biraz.

1. Ulkesinden ayrildiktan sonra, ulkesinin halini durumunu takip eden ve hatta ulkesinin gundemine direkt etkisi olan insan topluluguna diaspora denir. Diaspora illaki kotu degildir; egitimli ve etkili bir diaspora her goc veren ulkenin yararinadir. Yoksa "siz"i uluslararasi alanda iteklemeye devam ederler. Sosyal medyada Türkiye elestirisi yapan insanlarin hepsi, Türkiye´nin bulunduklari yerde kara propagandasini yapiyor demek degildir.

2. Her insan, insan oldugundan oturu, dusunur ve etrafindaki seyleri karsilastirir. Bakarsiniz ki bazi seyler ülkenizdekinden cok daha iyi, farki ya da kotu, bunlari paylasirsiniz. bkz. insan olmak.

3. Bu noktayi anladim. Türkiye de oyle bir bela iste. Ama Türkiye tek degil. Bakiyorum, bol dertli ulkelerden gelen tüm gocmenler, ulkelerinin derdiyle dertleniyor. Bu insanlar köksüz degil, aileleri ve arkadaslari orada. Geldikleri yerle ilgilenmeleri kadar dogal bir sey yok. Bu da, bulunduklari yerde bir hayat kurmalarina engel degil.

Ayrica, baska ulkede yasayan ve Türkiye ile ilgili paylasim yapmayan insanlarin sayilarini nasil tespit ettiniz? Adanali biri Danimarka´da yasayip Danca paylasim yapsa, zaten ondan nasil haberiniz olacak?

Türkiye ilgili paylasim yapmiyorum, sosyal medyamda Türkiye ile ilgili icerik sifir. Ama profesyonel alanim, Türkiye ve Orta Dogu odakli. Beni saydiniz mi? Benim gibi tonlarca insan var, hepimizin ozelligi "sizi kucumsemek" degil. Siz, biz ne gercekten? Bu gidenler nelerden, nicin bu derece "rahatsiz" olmuslar, bir anlamaya calistiniz mi?
0
buf-e kür
(16.05.21)
Ek olarak, bakış açında çok ciddi survivorship bias var. 100 kişiden 10 kişi tweet atsa, sen sadece tweet atan insanları görüyorsun ve yurt dışında yaşayan insanlar onlardan oluşuyormuş algısı oluşuyor.
0
archmage mahmut
(16.05.21)
Hocam mesele üslupsa senin bu başlıkta yurtdışında olanlara karşı takındığın üslup da küçümseyici. Sen de kendince onlara tepeden bakıp onları kucumsemeye çalışıyorsun. Yok orada ezik oluyorlar, yok sekilcilik yapıyorlar vs.

Olay çok genelleyici ve hesap sorucu tarzda. Birkaç kişiden herkese çıkarım yapip, üstüne de anlamaya çalışma kisvesi altında bişekil saydırma amacı guduyorsun gibi.
0
j r r tolkien hayrani
(16.05.21)
@j r r tolkien hayran

hocam allesen ne küçümsemesi yapıyorum :)
göç etmiş olsam hayatımı yaşarım beni mutsuz edip göç etmeme sebep olan şeylerle meşgul olmam. e zaten olay mutlu olmak değil mi? göç onun için değil miydi?

geri dönüş yapanların, orda mutsuz olanların dediklerini aktardım.
0
🌸alko ikarus
(16.05.21)
Yani sorduğunuz sorunun sorulma sekli sacma. Herkesi bir kaba koyup üstüne etiket yapistirmissiniz.

Ben diyorum; türk insaninin yüzde 70ini sevmiyorum. Ayni yerde bulunmak istemem. Ülkedeki sacmaliklar beni bezdirirdi. Ayrildim cok mutluyum. Ülkede ailem, arkadaslarim dışında özlediğim bir iki şey var; deniz ve gece de açık olan yerler. Yoksa Fransa insanini türk insanina tercih ederim.

Neyse, ben kendimden bahsettim simdi de soruya cevap vereyim; Fransa'da 4 yildir yasiyorum ve ne chirac dönemi yasadim ne sarkozy ne hollande. Ne de yasadigim yerlerin eski belediye başkanlarını gordum. Buna ek olarak yaşadığım sehre bağım olusmadi çünkü yaşadığım sehre is icin geldim (Fransa'ya ise normal geldim, is yoluyla değil). Yani ben gidip azicii deneyimimle ne diyeyim Fransızca; marine le pen mi konuşayim? Macron mu diyeyim? Ki bir Türk'e göre burada yapilanlar hafif bile geliyor. Bir tarafin devlet başkanı "hakkinizi helal edin" diyor, diğer bir tarafta 500 milyar euro yardim paketi söylendi.
Bir tarafta süresiz ücretsiz izin çıktı bir diğer tarafta devlet maasin tamamini karsiladi.
E bunları gördükçe bana macron süper geliyor ama bir fransiza göre super falan degil. Işte benim bu farki anlamam icin bir 10 sene daha değişim gecirmem lazim, ben halkini ezen, vergilerle cebindeki uc kurusa goz diken, yasalari kafasına göre uygulayan ülkeye alismisim.

Neyse kısacası; benim dert olarak gördüğüm sey ile Fransızin gördüğü farksiz. Ben 50-60 sene geriden geliyorum alistigim devlet olarak.
Sosyal medyada eksiduyuru disinda bir yorumum yok ama ailem var, arkadaslarim var. Tamamen kopamam ülkeden.

Bu arada burayi da takip ediyorum. Ama burasi hakkinda yorum yapacak bilgi, yetkinlik ve yasanmisliga sahip değilim.
0
logisticsmanager
(16.05.21)
@logisticsmanager

hocam göç mutlu olmak için yapılıyor. mutsuzluğa sebep olan şeylerle göç ettikten sonra ilgilenmek mutsuzluğun devamı demek. hayatı yaşamak varken, adapte olmak varken napayım ben türkiye gündemi.
0
🌸alko ikarus
(16.05.21)
Hocam bak yukarda yüz kişi farklı bakış açısı ve farklı gerekçeler sundu sana. Sen ise hala gelmiş "X böyle olmalı" şeklinde kendi düşüncenin, kendi tanımının doğru olduğuna yönelik cümle kuruyorsun. Gerçekten anlamaya çalışan birinin yapacağı bir olay değil bu.
0
j r r tolkien hayrani
(16.05.21)
@j r r tolkien hayran

peki sorayım öyleyse. mutsuzluktan giden insanlar neden mutsuzluk veren şeylerle ilgilenir?
0
🌸alko ikarus
(16.05.21)
Hocam yine başa döndük, ailesi oradaysa eğer ordaki mutsuzluk onu da etkileyebilir. Onu geçtim kişi tekrar oraya dönüp mutlu olmayi amaçlayabilir. Onu da geçtim o mutsuzluk veren sey için bişeyler yazmayı ya da yapmayı kendisine bir görev sayabilir. Var da var yani. Olay öyle ülkeden çıktım, herşeye reset atayım olayı değil. Herkesin gerekçesi farklı olabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(16.05.21)
Valla benimki tamamen katıksız akp nefreti. Ülkede hükümet değişse dönüp bakmam siyasetine falan. Akp'nin bana yıllardır yaşattıkları var ve inanılmaz şekilde kinliyim, öfkeliyim. Dünyanın öbür ucuna da gitsem bu kini ve öfkeyi içimden atabilmem münkün değil.

Tek sebebi o yani.
0
garavel
(16.05.21)
toplum olaylarını takip eder ki?
- yillarimizin gectigi, sevdiklerimizin, arkadaslarimizin oldugu hadi hic biri yoksa anilarimizin oldugu bir ulke. Kim turkiye'nin kotu durumda olmasini ister ki? Olaylari takip ediyoruz cunku sevdiklerimiz orda, hic sevdigimiz biri yoksa yuzlerce ani biriktirmisiz. Yurt disindaki imkanlar(hem ekonomik, hem siyasi, hem sosyal) turkiye'de olsa kim giderdi ki? Yarin obur gun turkiye'ye donebilecegim bir ortam olusursa donmek isterim tabi ki, sevdiklerimin cogunun oldugu yerde yasamayi secerdim. Yurt disinda yasayarak elde edilen ekonomik, sosyal, politik rahatlik karsiliginda bedel olarak sevdiklerinden ayri kaliyorsun.

neden akıl veriri ki?
- akil vermeyi genel olarak sevmiyorum, turkiye'de akil verenler yurtdisindayken de veriyor. Bulunduklari yerle ilgili pek yok bence.
0
fakyoras
(16.05.21)
Yurtdışına çıkanın sesi daha rahat çıkıyor. Bilirsin toplumda içerisinde genel alışkanlık, adet ve geleneklerin tersine hareket eden veya konuşan nadir olur.
Başlarına ne geleceklerini bilirler çoğu zaman.
Eskiden beri böyledir malum.
Bunun yanında normal bir muhalifi ya da ülkesine karşı iyi şeyler hazırlanmasına, proje üretmesine rağmen gerekli karşılığı alamayan gönlü kırıkları saymazsak, bu ülkeye karşı eleştiri işini artık hainlik derecesine vardıran şu an bulunduğu ülkenin sadık uşağı olan kimseler de yok değil.

Gündemdeki son bir kaç haftadır olan olaylardan sonra youtube artık nasıl bir algoritma varsa bana hep dışarıdan Türkiye hakkında "aleyhte" konuşan bazısı da bildiğim kadarıyla gazeteci olan kişilerin kanalını, videosunu önerir oldu.
Bir kaçına baktım artık kimin adamları ise bunlar varsa yoksa devleti yada hükümeti ya da bazı uygulamaları olayları eleştiri.. eleştiri.. eleştiri.. başka bir şey yok.
Güya temiz, güzel bir şey kalmamış.
Fetöcüsü ayrı mesele zaten. Onlar da meslek hayatlarını oralarda sürdürüyorlar.
Bulundukları devlet yatak,yemek agi de verdi mi tamamdır. Artık gelsin Türkiye aleyhine açıklamalar..

Türkiye'de bulunmasına rağmen meseleleri tahlil etme noktasında yine bu ülke içinde olan biten şeylerin eleştirilerini samimi olarak söyleyenleri de anlarım.
Hak verdiklerim var.
Ama o dışarıdakiler bulundukları, artık mensubu oldukları yeri eleştiremezler."Yapamazlar"

Sadece para için yurt dışına arkasına bakmadan sözüm ona beyin göçü olarak gittiğini sanan zaten oralıdır. Sadece Türkiye'de bulunma süreleri dolmuştur. Dolayısıyla öyle beyin göçü gibi entel etiketlere gerek yok. O beyinden fazlası Türkiye'de de var.

Halen Türkiye'ye bir şekilde küsmüş(!) ve yurt dışına gitme niyetinde olmasına rağmen dikiş tutturamama kaygısından dolayı beklemede olanlar da yok değil.

Gittikten sonra dediğin üzere bir de gittikten mektup yazanlar var.
Yazanları geçtim bu mektup kimin elinde haber oluyor ve şekilleniyor diye düşünmemek zor.

Kanadaya göç eden çift..
Karavanla dünyayı gezen çift..
Bilmem x teknoloji firmasında çalışan Türk.
Abd'deki Türk bir doktorun başarısı..
Bilmem hangi ülkedeki Türk milletvekili..
Bize ne ? Evet bize ne bunlardan?
Rahatı keyfi için dışarıya gidenin arkasına biz mi takılacağız?
Bu da yeni haber. Bir çok yerde
yayımlandı:
m.bursahakimiyet.com.tr

Hayat böyle değil mi zaten? kim tarafından besleniyorsa ona çalışılır.

Bazen dediğin üzere kimi Türklerin hayatlarına geçmişlerine bakarım.
mesele öyle yerlere varıyor ki . Onlar Türk değil aslında . Sadece Türkçe konuştukları için biz Türk zannediyoruz. Kısacası Türklük sadece bir gizlenme yolu bu topraklarda birileri için.
0
Erva
(16.05.21)
Orada yeterli ilgiyi goremiyorlar. Sosyal hayatlari da tirt oldugu icin bize sariyorlar.

Bizden bi mudur kadin gitti, burada kral gibi hayati vardi.
Mini etegi giyince it ekibini pesine takiyordu.
Herkes 10 aliyorsa bu 15 aliyordu.
Mudur oldugu icin is yapmasi da gerekmiyordu.

Gittigi ulkede butun kadinlar bunun 2 kati boyunda, kafasi kadar memesi var hepsinin, maas olarak herkes ayni parayi aliyor, herkes 1 euro'ya kahve iciyor.
Kizin hicbir ozelligi kalmadi tirtin onde gideni oldu.
Zaten ulkede kiyafeti sallayan da yok.

Gunde 3 kere story atiyor, oradan kimse sallamiyor. O da buraya satasiyor :)

Baska bir arkadasim gitti 2 sene ulke cok super kizlar cok super diye kafamizi utuledi, simdi turkiyeden eski kiz arkadasina donmus :)
Muhtemelen kesin donus yapacak.
Onla beraber en az 5 kisi taniyorum donus yapan.

Bu dediklerim modern cagdas dil bilen insanlar. Belki kaosa alismislardir duzenli hayat zor geliyordur.
Gidip de 10 numara mutlu olan cok az adam gordum.
0
divit
(16.05.21)
(7)

kaç adet valiz/bavulla seyahat edersiniz

ShadowOfMoon
kaç tişört pantolon vs sığdırıyorsunuz ve ne kadar süreli bir ziyaret için? kıyafet, şampuan gibi temizlik/kozmetik şeyleri dışında ne koyuyorsunuz? Kitap, saç kurutma makinesi, kağıt gibi şeyler koyuyor musunuz?ben 2 haftadan fazla gitmedim şu ana kadar. 2 haftalık için 1 valiz 1 sırt çantası lapto
kaç tişört pantolon vs sığdırıyorsunuz ve ne kadar süreli bir ziyaret için? kıyafet, şampuan gibi temizlik/kozmetik şeyleri dışında ne koyuyorsunuz?

Kitap, saç kurutma makinesi, kağıt gibi şeyler koyuyor musunuz?


ben 2 haftadan fazla gitmedim şu ana kadar. 2 haftalık için 1 valiz 1 sırt çantası laptop içinde yetti. Şimdi 2 laptopla gitmem gerekiyor en az 1 ay şehir dışı. Ekstra bir valiz daha alsam mı karmaşası yaşıyorum da. fikir almak istedim. En kötü kargolatırım diye düşündüm.
0
ShadowOfMoon
(16.05.21)
mevsim aynı kaldığı sürece bir küçük bavul ve bi el/sırt çantası bana yeter. 14 yaşımdan beri göçebe yaşıyorum, gide gele öğrendim bu işleri.
0
olutaklidi
(16.05.21)
1 haftadan kısa olanlar için sırt çantasıyla gidiyorum.

gün sayısı * (don, çorap, tişört)
gün sayısı / 3 * (pantolon, gömlek)

2 haftadan uzun kalacaksam zaten yıkamam lazım, o yüzden maks 10 günlük kıyafetle gidiyorum. yazın yine sırt çantası iş görüyor da kışsa kazak falan çok yer kaplıyor, mecbur küçük bi valiz.
0
plutongezegendegilmi
(16.05.21)
Buyuk bir sirt cantam var, genelde her seyi ona sigdiriyorum. Tek tuk de olsa elimde ufak bir canta oldugu oluyor. Genelde 2 pantolondan fazla almam. Daha fazla gerekmesi cok kucuk bir ihtimal, olursa da yenisini alirim gittigim yerde diyorum.
0
hot potato
(16.05.21)
Çocukla gidiyorsak 2 bavul. Çocuksuz gidiyorsak sırt çantası
0
sta
(16.05.21)
Bir hafta on gune kadar sirt cantam ile.

Daha uzunlari icin duruma gore kabin boy veya orta boy valiz ve yine ayni sirt cantam. O sirt cantasi olmadan cikamiyorum yola :D
0
invictae
(16.05.21)
3 Ay dolaştım kabin boy valiz ile, 5 Siyah düz tişört, 1 ceket, 2 siyah pantul. Don ve çorap kullan at sistemdi.
0
paramolacak
(16.05.21)
iş için gidiyorsanız ve otel masraflarınızı şirketiniz karşılayacaksa en azından haftada bir düzenli olarak kıyafetlerinizi otele verin, temizlesinler. eğer sizin cebinizden çıkacaksa ve otel laundry'sine para vermek istemiyorsanız, çorap ve çamaşırlarınızı her akşam yıkayın. gömlek, tişört ve pantolonlar için de haftasonu çıkıp bir laundry bulun, otelden ucuz olacaktır.

böyle bakınca 2 haftalık seyahat ile 1 aylık seyahat arasında, tedbirli davranmak adına farklı kalınlıkta bir mont ya da hırka ya da anorak almak haricinde bir fark olmaması lazım. en kötü ihtimalle gittiğiniz yerde bir şeyler alırsınız.
0
co2s2
(17.05.21)
(4)

Toefl'a girerken kullanılan kaynaklar

kararsızataletfilozofu
Toefl için kullandığınız kaynaklar nelerdi ? kaç puan aldınız ?çalışma sisteminiz nasıldı ?-youtube üzerinden link olur-udemy kursu olur-internet sitesi olur-türkçe kitap olur-ingilizce kitap olurher bölümden 22 şer puan alıp 88 puan almak gibi bir hedefim var.yds puanım 50. halihazırda kpss çalışıy
Toefl için kullandığınız kaynaklar nelerdi ? kaç puan aldınız ?
çalışma sisteminiz nasıldı ?

-youtube üzerinden link olur
-udemy kursu olur
-internet sitesi olur
-türkçe kitap olur
-ingilizce kitap olur

her bölümden 22 şer puan alıp 88 puan almak gibi bir hedefim var.
yds puanım 50. halihazırda kpss çalışıyorum işten çıkınca bu sürede nokta atışı bir kaynak bulursam günde 1 saat ayırıp toefl a da göz gezdirmeyi planlıyorum.
0
kararsızataletfilozofu
(16.05.21)
longman'dan çalışıp 102 aldım ama listening kısmını oradan çalışmasaydım 105-106 alırdım sanırım. diğer bölümlerse sınavla çok benzerdi.
0
bohr atom modeli
(16.05.21)
her bölümden 22şer puan cok gercekci olmayabilir. O puani listening ve reading'den almak, writing'den almaya gore cok daha kolay mesela.

YDS 50 epey dusuk bir puan. Yapamazsiniz demiyorum ama onunuzde uzun bir yol oldugunu bilin.
0
hot potato
(16.05.21)
sınava daha yeni girmiş biri olarak hot potato+1 demek üzere yazıyorum. ingilizce öğretmeni değilim, o yüzden teknik olarak bir şey söylemem çok mümkün değil, ama deneyimlerimi paylaşabilirim.

bir çalışma sistemim yoktu öncelikle, çok fazla çalışmadan, eski bilgilerimi hatırlamak üzere bazı kaynaklara ve internette bulduğum yeni bazı bilgilere bakarak girip 108 aldım. ama ben iyi bir örnek değilim, ingilizce'yi günlük olarak hem özel hem iş hayatımda uzun zamandır kullanıyorum. toefl'a çok önceleri bir kere daha girmiştim, sınavın mantığını da biliyordum yani, ilk girişim değildi.

yds ile toefl hiç benzemezler, toefl baya akademik bir ortamda hayatta kalacak iyi bir ingilizceniz var mı ona bakıyor. sınav boyunca bir üniversitede takılıyor, derslere girip çıkıyor, öğrenci hoca diyalogları dinliyor gibi oluyorsunuz. zaten kendisi 3buçuk saat sürüyor (buna ek olarak kayıt olma ve mola sürelerini de ekleyin), yoğun da bir sınav. o yüzden toefl'da sanırım böyle trick teknikler üzerine kısa çalışmalar yapmak çok işe yaramayabilir. ingilizcenizin genel olarak iyi olması lazım gibi geliyor bana toefl için.

ilk önemli olan, sınavın mantığını biliyor musunuz? sınava daha önce hiç girmediyseniz bence önce buna bir bakın. çünkü klasik test çözmek gibi değil, moddan moda geçiyorsunuz. ets'nin kendi sitesindeki free toefl testini bir çözüp durumunuzu bir anlamaya çalışabilirsiniz:
www.ets.org

barron's'ın hem sınavla ilgili genel kitaplarını, hem de essential words kitaplarını karıştırarak durumunuzla ilgili bir fikir edinebilirsiniz.

bölümlerin mantığını kendimce bir yazmam gerekirse, ilk olarak sınavda karşınıza uzun ve kelalaka konularda reading pasajları çıkacak, ne tür sorular sorulabiliyor onu anlamaya çalışabilirsiniz. metnin tamamını okumadan da cevaplanabilecek soru çok oluyor ama bir noktada hızlı okumayla metne de hakim olmanız gerekiyor mesela, her bölümün sonuda metni özetleyecek 6 cümle verip üçünü seçmenizi istiyorlar çünkü. kelime bilgisi önemli olduğundan her türlü kelime çalışması mantıklı olabilir.

listening çok zordu benim için, en düşük puanı da oradan aldım (25). kesinlikle çok zor yetişiyor ve çok hızlı not tutma pratiğinin olması gerekiyor insanın. baya kağıda neredeyse cümle cümle not almaya çalıştığım lecture'ın tam not alamadığım yerinden soru gelince öyle kalakaldığım oldu. değişik konulardan lecture'lar dinleyebiliyorsunuz, biyolojiden felsefeye, her şey mümkün. bir de öğrenci-hoca diyaloğu gibi diyaloglar olabiliyor. konuşmalarda nerelerin önemli olabileceğine ilişkin önceden çalışma yapmanız gerekebilir, muhtemelen örnek çözdükçe refleks kazanılıyordur. bu arada 2019'da toefl sınavında değişiklikler yapılmış, onu da şu videoda öğrenmiştim, sınav öncesi izlediğim videolardandı, örnek de var içerisinde:
www.youtube.com

speaking zaten bir muamma, kitaplarda gördüğüm örneklere benzer cevaplar geliştirmeye çalışsam da çok çok zorlandım, bir konuda sadece 15 saniye düşünüp cevap oluşturmanız, koca dinlediğiniz konuyu 45 saniyede özetlemeniz isteniyor falan. türkçe'de bile yapması zor bence. mümkün olduğunca doğru kalıplarla doğru cümle kurmaya çalışıyorsunuz. gerçekten samimi cevap düşünmeye çalışırsanız işiniz zor, en kolay anlatabileceğiniz cevabı kafanızda o an seçip konuşmak gerekebiliyor. atıyorum, çocukken yapmayı sevdiğiniz bir şeyi anlatın gibi bir soru gelir, en kelimelerini bildiğiniz şeyi o an seçip anlatmanız lazım, "ben en çok neyi seviyodum ya" falan diye düşünmeye kalkarsanız 15 saniyede cevap oluşturmak imkansıza yakınsıyor. ya da bir konuda fikrinizi soruyorlar, cevaplamadan önce mesela kağıda kaç saniyede kaç kelime not alabiliyorsunuz, sonra onları cümleye çevirebiliyor musunuz, bunları bir denemek iyi oluyor. soru-cevap örnekleri için şunlara bakıp fikir sahibi olabilirsiniz:
www.examword.com
buradaki örnek cevaplardaki gibi süper cümleler kuramamanız önemli değil, biraz iyi kurabilseniz yetebiliyor sanırım. ama mantığı anlamak için iyi gibiler.

writing bence tümünün hemen hemen en kolayı, bir iki iyi argüman bulup, tarafınızı belirleyip yazıyorsunuz bir tanesinde. bir tanesinde de dinlediğiniz lecture ile okuduğunuz metni karşılaştırarak "onlarda ne deniyorsa" bir şey eklemeden-çıkarmadan, anladığınızı yazıyorsunuz. doğru giriş cümlesi türlerine, birinci ikinci paragraf düzenine ve sonuçta ne yazılır-essay mantığına bakarak nispeten çözülebilir gözüküyor bana.

kısaca hot potato'nun da dediği gibi yol biraz uzun olabilir, bence ilk adımınız testin mantığını anlamaya çalışmak ve örnek testlerle seviyenizi bir belirlemeye çalışmak olabilir. şimdiden başarılar.
0
nimberjack
(16.05.21)
@hot potato +1

Yds'den birkaç defa 80-90 aralığında puan alan biri olarak, toefl'da 80lerde puan alabildim. 120 üzerinden olduğu için hedefimin altında bir puandı.

Benim puanımı düşüren kısımlar writing ve speaking oldu. Pratik ve çalışma eksikliği tabi. Speaking için youtube'da taktikler veriliyor. Bazı bölümlerde veri olmadan direkt konuşmanız gerekiyor. Belirli kalıplar kullanmak faydalı oldu bende. Writing'de de bazı taktikler var. Yine ekşi, youtube vb yerlerde yazıyor çoğu.

Bence önce yds'de belirli bi hedef puana(7₺-80) çıkmayı denemek daha mantıklı. Toefl'a ilk girişte 80-90 puan almak için biraz altyapı ve hazırlık lazım. İkinci girişte almak daha olası.
0
the coon
(16.05.21)
(19)

hayatın tadını çıkarmak

chihirovekohaku
- yaşadığınız hayattan keyif alıyor musunuz?- sizce hayatın tadı nasıl çıkarılır? doyumlu bir hayat nasıl sürülür? azıcık paylaşalım.
- yaşadığınız hayattan keyif alıyor musunuz?

- sizce hayatın tadı nasıl çıkarılır? doyumlu bir hayat nasıl sürülür?

azıcık paylaşalım.
0
chihirovekohaku
(15.05.21)
-Almıyorum
- Türkiye için konuşuyorum Para ile
0
paramolacak
(15.05.21)
1. Hayır
2. İnsanların çoğunun yaptığının aksini yaparak.
bu da tabi işin içindeyken değil de işin/meselenin dışında bir gözlem yoluyla oluyor.
Hayatın her ortamında siyahlar içinde yaşamaya çalışan kimselere yine siyahın yanlışlığını zararını anlatmak zordur.

Örneklerle griden başlamak lazım ki sonrasında beyaza geçilmesi kolay olsun.
0
Erva
(15.05.21)
Hayatın tadı bence gezerek çıkarılır. Türkiye'yi, dünyayı gezen biri bence hayatını yaşıyordur.

Doyum için kesinlikle kişisel gelişim şart. Sadece parayla doyum olmaz. Kitap okumak, film izlemek, yabancı dil öğrenmek, enstrüman öğrenmek, bir sporda uzmanlaşmak, hobi sahibi olmak doyum için gerekli.
0
dissendium
(15.05.21)
- Evet
- insanın içinde olan bir şey bu. doğru bir mindset'e sahip bir insan yerde gördüğü sümüklü böcekten bile mutluluk duyar, bir muhabbet çıkartır. olumsuz insan aşırı zengin olsa en kral yere gitse bile mutsuz olur.
0
roket adam
(15.05.21)
"bende su eksik, su arkadasimda olan sey bende de olsa" kafasindan cikarak tadi cikarilir.
0
hot potato
(15.05.21)
Pandemi sebebiyle almıyorum ama öncesinde elimden gelenin en iyisini yapıyordum.

Hayatın tadı merak edilerek çıkarılır. Bu biraz istek meselesi, içten gelmeyince gelmiyor. Ama insan ne kadar çok şey öğrenirse o kadar çok merak etmeye başlıyor. O yüzden kendini yeni şeyler öğrenmeye biraz zorlar ve bir şeylerin üzerine düşünme eylemini pratik hale getirirse o zaman kendiliğinden gelişiyor.

Merak ettikçe yeni şeyleri öğrenme hevesi geliyor. Ne kadar çok şey deneyimlersen o kadar fazla tanıyorsun kendini, neyin seni memnun ettiğini, neyden keyif aldığını daha somut bir şekilde anlıyorsun. Dünyanın en lezzetli meyvesini yiyen bir köylü bunun farkında olmaz çünkü daha kötüsünü yememiştir. O meyveden keyif alması gerektiğinin farkında değildir. Şu anda yaşadığın hayat belki de keyif alman için yeterli ama alternatifleri görmeden bunu bilemezsin. Ya da alternatifleri görüp keyfin farkına varabilir, hayatını buna göre değiştirebilirsin.

Doyuma ulaşma hissi bence bunun önünde engel, her zaman daha iyisi vardır. Çünkü deneyim o kadar öznel bir şey ki, ve içinde bulunduğun dinamiklerden o kadar etkilenir ki; doyduğunu düşündüğün senaryo bir zaman sonra sıkıcılaşabilir. Daha önce seni doyurmayan başka bir senaryo değişen dinamikler yüzünden doyurucu hale gelebilir. Bunun için de bu merak-öğrenme-deneyimleme-farkına varma süreci sen bunlardan yorulana kadar devam etmelidir. Amaç bir yere ulaşmak değil, yolculuğun kendisi diyip klişeyle de bağlıyım.

Neleri yapmaktan zevk aldığını keşfetmen lazım kısaca, sonrası gelir.
0
Jux
(15.05.21)
- pandemiyi saymazsak evet.

- biraz kisisel sanirim ikinci soru, bana gore ulasilabilir beklentiler olusturup, onlari yavas yavas gercege cevirerek cikarilir.
0
fakyoras
(15.05.21)
hayatın tadını çıkaran insanlar genelde gamsız ve birazda saf insanlar oluyor şahsi fikrime göre.
0
komando kani var bende
(15.05.21)
- almıyorum. pek beklentim de yok.

- sağlıklı olmak birinci gereklilik. sonrasında çevrende güzel insanların olması belki ikinci sırada olabilir. bu ikisi olduktan sonra üç, dört, beş doldurulur elbet şimdilik bilmiyorum. kendi adıma yeterince kazandığım için parayı yazmadım ama muhakkak şart. iki bira alırken düşünüyorsan bunun getireceği mutsuzluk ve stres de fazladır tahminimce.
0
nehara
(15.05.21)
-basladim
-bolca yer görerek, iyi insanlarla zaman geçirerek, tüketmek yerine üreterek (örneğin tatilde en az parayı harcayıp en çok yeri görerek), yürüyüş yaparak, hayatı oku, çalış, evlen, çocuk bak, emekli ol çizgisinden kurtararak
0
howfaristhesky
(15.05.21)
-evet artik keyif almaya başladim.

-kpss'yi hayatimdan çıkardım mesela. Yillardir eberjimi sömürüyormuş resmen. Birikim yapıcam diye kendimi kasmayi da biraktim. Gezmeye, yeme icmeye, kiyafete, bakimima ve ilgi alanlarima çok kendimi aşmadan harcama yapmaya başladım. Beni mutlu eden iyi hissettiren şeylere yöneldim.ve antisosyalliği bir kenara birakip kaliteli insanlarin oldugu bir cevre edinmeyi de dusunuyorum. Yalnizlik sıkıcı geliyor artik.
0
pikap
(15.05.21)
@komando kani var bende +1
1) Almıyorum.
2) Değiştirilemez koşullar (seçilen meslek, çalışma koşulları, zorunlu ailevi ilişkiler, bakmakla yükümlü olunan kişiler) ve aşırı vicdan varsa hayatın tadı çıkmıyor.
"Doğduğun ev kaderindir" sözüne inanıyorum. Kişilik yapımız, kararlarımız hep buna bağlı. Gamsız, bencil olamıyorum. Böylece hep bir şeyler ayak bağı oluyor.
Sağlıklı olduğuma seviniyorum. Bir de Polyannacılık oynamaya çalışıyorum.
0
pro9it9is9
(15.05.21)
Aliyorum hem de cokkk

BENCE hayatın tadını cikarmamda ilk ve en önemli temeli gelecek kaygimin olmamasiyla attim. Sonrasında üzerine, surekli gezmek, sevdiğim insanlarla ve sevdiğim bir coğrafyada yasayarak keyifli zamanlar geçirmek şeklinde bina inşa ettim. Kendimi kimseyle/bir şeyle kiyaslamamayi öğrendim çünkü daha fazlasi her zaman var. Bunun sonunun olmadigini, insanı sadece insanin mutlu ettigini ve kendi degerimi kesfettigimden beri keyifsiz çok az zamanim olmuştur.
0
abuzer
(15.05.21)
hiçbir şekilde keyif almıyorum.

paylaşarak bence. ama gerçekten. sosyal medyadan degil.
0
darkcran
(15.05.21)
almıyorum.
canının istediğini istediği zaman yapıp, istemediğini yapmayarak.
0
candide
(15.05.21)
bence hayatın tadı çeşitlilikten geçer, sürekli gezsek bile 10 gün sonra mutsuz olmaya, sahip oldugumuzu hafife almaya ve değerini bilmemeye başlarız

inisiyatif alabildiğimiz, çeşitli aktivitelere finansal durumumuzun elverdiği, konfor alanımızdan hafif şekilde çıkmak zorunda kaldıgımız sürekli zorlayıcı fakat devamlı stresli olmayan bi işten çıkıp akşam eve geldiğimizde yaptıgımız aktivitelerle hayattan zevk alırız

uzun zaman canım ne isterse onu yaparak keyif almaya çalıştım ve asla tatmin olmadım. shiç işim olmasa bile sabah kalkıp kitap okumak gibi bir eylem yapıyorum. kendime görevler tanımlayıp yerine getiriyorum, daha sonra daha cok zevk aldıgım aktiviteleri yapıyorum. bu akşama kadar huzurlu olmamı saglıyor :)
0
megacracker
(15.05.21)
-genelde almıyorum ama imkanlar olgunlaşınca bu tatsızlık geçecek diye düşünüyorum

-kendini gerçekleştirmek için çabalayarak, keyif aldığın şeylere ayıracak zamanı ve maddi imkanı bulabildiginde
0
Micella
(15.05.21)
Ben de hayattan keyif alamayanlardanım. Pandeminin ve yurdum sorunlarının ruh halimde etkisi büyük. Hayattan eskisi kadar keyif almadığımı farkettim bir süredir. İstanbul'dan da çok bunaldım. Yokuşlarından, betonundan, gürültüsünden.

Yokuş çıkmadan yeşilliğinin içinde yürüyebildiğimde, istediğim alanda çalışabildiğimde ve çalışmak dışında gezmeye, yeni hobiler edinmeye zaman ayırabildiğimde yeniden mutlu hissedebileceğimi umuyorum.
0
🌸chihirovekohaku
(16.05.21)
Nasil konusunda abuzer guzel yazmis bana kalirsa. Buna belki bir seyler uretip ona emek vermeyi ekleyip cevreyi biraz daha vurgulayabilirim. Ruh hali sirayet eden bir sey, kotu bir cevrede iyi olmak bu acidan cok zor. Cevreden gelen stres etkenleri de cabasi. Sehir yasami zaten eksik bir yasam, hele hele Istanbul hic insani degil. Diger yandan herkesi geren pandemi korkusu sadece bir korku, gercekci degil ve fazlaca pompalaniyor. Yurt sorunlarini ise herkes birakti. Zaten cozumu elinde olmayan dertleri birakmamaktan baska yapilabilecek bir sey yok, dusununce bunlari bastan yuklenmis olmak sorunlu. i.imgur.com
0
dunal
(17.05.21)
(2)

Yurtdışı staj bursu

lacrim
herkese merhabalar. bu eylülde polonya'da staj yapacağım erasmusla lakin ekonomik durumumuz iyi olmadığı için belki küçük bir burs bulabilirim ve bu burs, işleri biraz kolaylaştırır ve bana rahat bir nefes aldırır ümidindeyim. internetten araştırdığım kadarıyla çok güvenilir kaynaklara ulaşamadım o
herkese merhabalar. bu eylülde polonya'da staj yapacağım erasmusla lakin ekonomik durumumuz iyi olmadığı için belki küçük bir burs bulabilirim ve bu burs, işleri biraz kolaylaştırır ve bana rahat bir nefes aldırır ümidindeyim. internetten araştırdığım kadarıyla çok güvenilir kaynaklara ulaşamadım o yüzden sizlere sormak istedim. malum pasaport vize sağlık sigortası uçak vs derken daha gitmeden insanı terleten rakamlar çıkıyor karşıma ve gerek ülke ekonomisinin kötüye gitmesi gerek bu kağıt vize işlerinin gitgide pahalanmasından dolayı erasmus hibesi yetersiz kalıyor. eğer bildiğiniz bir hibe-burs programı varsa benimle paylaşır mısınız? (ingilizce öğretmenliği son sınıf öğrencisiyim, mezun olup gidiyorum staja)
0
lacrim
(14.05.21)
Benim zamanimda okuldan alinan bir kagit passport harcindan muhafiyet sagliyordu. Tabi bu on yillik mesele ama sorun gene de.
0
hot potato
(14.05.21)
Yücel kültüre yazın, direkt maille
Olulun burs ofisiyle görüşün
Bir de leons, rotary’ye direkt yazmak bi seçenek olabilir sizin meslekten birilerine ulaşırlarsa bağlantı kurabilirler
Son olarak yine sizin meslekteki önemli kurumlarların ik’larına tek tek motivasyon mektubu atabilirsiniz
0
rewlack
(14.05.21)
(11)

sonsuza kadar remote çalışacak olsanız

owaki
nerede yaşamayı tercih ederdiniz türkiyede?
nerede yaşamayı tercih ederdiniz türkiyede?
0
owaki
(14.05.21)
Sonsuza kadar remote calismak nedir hocam? Oyle bir durumun oldugunu bilsem ilk is kafama sikardim sanirim. Sonsuza kadar calismak gibi bir kolelik sonrasi nerede yasadiginin ne onemi var?
0
j r r tolkien hayrani
(14.05.21)
Büyükada.
0
chavezding
(14.05.21)
çanakkale
0
megacracker
(14.05.21)
Ankara - Cankaya'nin bazi mahalleleri.
0
hot potato
(14.05.21)
Hep aynı yerde çalışmak zorundaysam çok bir anlamı yok remote çalışmanın. Muhtemelen 1-2 sene boyunca ege-akdeniz boyunca farklı yerlerde yaşardım. Sıkılganım ben, mekana bağlı kalma zorunluluğum yoksa değiştiririm.
0
Jux
(14.05.21)
yürüme mesafesinde denize gidebileceğim herhangi bir yer.(ege, akdeniz)
0
tabudeviren
(14.05.21)
3 ayda bir şehir değiştirir airbnb kalırdım. Bunu hayal ediyorum diye yöneticime anlattım geçen.

Kalıcı olacaksa ılıca, urla gibi bir yer olurdu sanırım. Büyükşehirden kopmak istemem yine de.
0
jazzabel
(14.05.21)
Bodrum, Alaçatı, Saros
0
heritage
(14.05.21)
ekim-nisan arası istanbul (müstakil bir ev olmak şartıyla)
nisan-ekim arası bodrum, çeşme, izmir, antalya, kaş, çanakkale, neresi uyarsa bütçeme
0
roket adam
(14.05.21)
Eğer stabil bir internet bağlantısına ihtiyacınız varsa ne yazık ki Ankara - İstanbul'dan başka bir opsiyon yok. TR taşrasında internet çok kötü.

Yalova'nın iklimi çok güzel, ama internet o kadar kötü ki 1 ay anca durabildim.
0
plutongezegendegilmi
(14.05.21)
ben hastalık söylentisi çıkınca 2020 ocak gibi didim'e kaçtım.
1 hafta öncesine kadar orada oturdum.

yazın herkesin tatile geldiği dönem hariç, muazzam bir deneyim oldu benim için
ben doğma büyüme istanbullu apartman çocuğuyum, bahçeli site, müstakil ev, trafiksiz hayat bana çok iyi geldi.

şimdi yurtdışına yerleştik, ama çocuk/eğitim/gelecek korkularım olmasa 35 sene daha otururdum didimde.
0
summatinyourteeth
(14.05.21)
(11)

Eti çok pişirince ziyan mı oluyor?

vatanperver
Sözlükte hep öyle diyorlar. Halbuki ben çok pişmiş seviyorum.
Sözlükte hep öyle diyorlar. Halbuki ben çok pişmiş seviyorum.
0
vatanperver
(12.05.21)
evet, ortası mora çalmalı en kenarı kahverengi olmalı. yumuşacık ve sulu, mis.
0
hayaletimsi
(12.05.21)
nasıl seviyorsan öyle yemelisin, diğer türlü ziyan olur. yakmadığın sürece istediğin kadar pişirebilirsin. proteinlerin denatürasyonu (özellikle miyoglobin) ve etin kuruması dışında önemli bir etkisi olmaz.
0
bluntaf
(12.05.21)
yeni moda oldu bu da utanmasalar hayvanı canlıyken yiyecekler :D orta pişmiş bile gelse midem bulanıyor benim, hiç yiyemiyorum.
0
theseachange
(12.05.21)
evet suyu gidiyor saman gibi oluyor.
0
jelly bear
(12.05.21)
Sevdigin sekilde olmazsa ziyan oluyor sadece.

Sadece kalori degil, keyif icin de yiyorsan, nasil seviyorsan oyle yapacaksin. Eger sevdigin gibi olmuyorsa ziyan olmus demektir. Cok pismis seviyorsan ama birileri oyle diyor diye az pismis yapip yiyip begenmiyorsan ziyan olmus demektir.

O yuzden nasil istiyorsan oyle yap ve göm.
0
robokot
(12.05.21)
Çeşitli pişirme tekniklerine göre lezzet ölçüsü değişir.
Tandır yaparsanız az pişmiş gibi bir şey olmaz ancak şu da bir gerçek ki, neyin iyi olduğu bir kriterdir fakat sevdiğiniz şekilde yemek yiyorsunuz diye kimse bir şey diyemez
0
kisa
(12.05.21)
En iyisi nasil seviyorsan odur. Az pismis zevk alamayacaksam cok pismis ye, ziyan olmaz. Hosuna gitmeyerek yersen ziyan olur. Gatekeeping'e gerek yok
0
fakyoras
(12.05.21)
sürekli çevir 10 dakika yeter işte. ben mesela orta pişmiş severim.
0
alt4y
(12.05.21)
Çok fazla pişirince kuruyor.
0
chavezding
(12.05.21)
niye "ziyan" olsun yahu? bu f/p neslinin sigligi beni olduruyor.
0
hot potato
(12.05.21)
ya ziyan derken şöyle, etten ete lezzet farkı var ya, çok pişirince hepsi kuruyup birbirine benziyor. ama orta - az pişmiş, içi hafif sulu etlerde gerçekten etin tadını alabiliyorsun. o yüzden ziyan demişlerdir. sütlü kahve içenlerin kahve tadını anlamaması gibi bir şey (ben)
0
roket adam
(12.05.21)
(12)

ABD'ye aşı olmaya gitme fırsatınız olsa

roket adam
şimdi mevcut abd turistik vizem var tertemiz. bir arkadaşım da hatta bu hafta ABD'ye gidiyor aşı olup biraz gezip dönecek. benim de gidip gelecek durumum da var, beni de davet etti. ancak problem şu ki, eşime vize alamıyorum çünkü turistik vize başvuruları kapalı şu anda.böyle bir fırsatınız olsa, t
şimdi mevcut abd turistik vizem var tertemiz. bir arkadaşım da hatta bu hafta ABD'ye gidiyor aşı olup biraz gezip dönecek. benim de gidip gelecek durumum da var, beni de davet etti. ancak problem şu ki, eşime vize alamıyorum çünkü turistik vize başvuruları kapalı şu anda.

böyle bir fırsatınız olsa, tek gidip aşı olup döner misiniz, yoksa eşim olmadan asla mı dersiniz?
0
roket adam
(11.05.21)
eşim gelemiyorsa, ben de gitmem.
0
irene
(11.05.21)
yani eşim olmadan gitmezdim ben. ama bir yandan eşim de durmadan git git derse giderdim.
0
wild honey suckle
(11.05.21)
eşiniz olmadan neden gitmeyeceksiniz anlamadım. gidip aşı olmazsanız belki covid olup ona da bulaştıracaksınız. bir mantığa oturmuyor.

not: eşim aralıkta covid oldu, yanında olmak adına evden ayrılmadım, hastayken odayı bile ayırmadım bir şeye ihtiyacı olur diye. bana da bulaştı tabi. amerika'da aşı olma şansım olsa yarın giderim. fedakarlıkla, dayanışmayla bir ilgisi yok yani.
0
brakgn
(11.05.21)
bu soruyu şöyle formüle ediyorum. eşimin gitme imkanı ve fırsatı varsa ben bu durumda ne derim? tabii ki gitsin, hemen bu illetten/stresten kurtulsun, o arada bir de Amerika'yı gezsin vs vs derim. mutlu ve sağlıklı olabileceği her şeyi yapsın isterim. o halde, ben de giderim. o da bunu istemeli zaten.
0
conanmaverick
(11.05.21)
Şu gün, sadece aşı için gitmezdim.

Bayramdan bir süre sonra muhtemelen parası ile aşı olayını çıkartacaklar. 25-30 dolara isteyen aşısını olacak.

Başka türlü aşı olayını götürmeleri mümkün değil. Para yok. İşin kötüsü, "para yok" ta diyemiyorlar.


.
0
kartallar yuksek ucar
(11.05.21)
aşı için gidilir mi oraya abi ya. tonla param olsa çekmem. ha tatile gidiyorum arada aşı da olacağım dersen ayrı.
0
bohr atom modeli
(11.05.21)
cevremde bircok kisi amerikaya siya gitti esli veya es olmadan, hatta bir arkadasim 2. doz asida beni de cagirdi yanina eslik edeyim diye ucak otel bedava:) sirf yasadigim yerden ucus 16 saat suruyor diye useniyorum.

gidilir tabi ki, gitmeden kapsamli seyahat sigortasi yaptirilir. ilk gun asi olup kalaninda gezilir tozulur...
0
cairo
(11.05.21)
eşim olsa da gitmem ben açıkçası. koronanın muhtemelen perişan edeceği bir şüşko olarak bu virüsten bayağı korkuyorum ama bunun için dünyanın öbür ucuna gitmezdim, kim uğraşacak.
0
der meister
(11.05.21)
sadece aşı için gitmek bana göre yetersiz bir sebep. ama çok sıkıldım kafa dağıtacağım eşim olmasa da arkadaşlarımla güzel vakit geçirebilirim en azından 1 hafta falan derseniz mis gibi tatil olur.
0
ala09
(11.05.21)
Kesinlikle asi icin gitmem. Hatta soyle soyleyeyim.Haziran basinda yurt disindan TRye ucak biletim var. Biraz daha kalsam asi olabilecegim ama asiyi beklemeden TRye gelmeyi tercih ediyorum. Hic bir motivasyon ABD`ye asi icin gitmeye ikna edemez beni
0
turkuaz
(11.05.21)
Ben asi icin giderdim, gayet normal bir fikir. Asla gitmezdim diyenler muhtemelen Turkiye'de de asi olmaya ilgi duyamayan tipler.
0
hot potato
(11.05.21)
eşim olmadan gitmem.
0
basond
(11.05.21)
(4)

formal ingilizce mail içeriğinde şu nasıl denir?

la lykia
"Fiyat teklifimizi inceleme şansınız oldu mu?"Şöyle diyeyim dedim ama google'ladığımda daha önce hiç böyle cümleler kurulmamış :)Have you had a chance to consider our quotation?Have you had a chance to view our price offer our?I would like to kindly ask you if you have had a chance to view our price
"Fiyat teklifimizi inceleme şansınız oldu mu?"

Şöyle diyeyim dedim ama google'ladığımda daha önce hiç böyle cümleler kurulmamış :)

Have you had a chance to consider our quotation?
Have you had a chance to view our price offer our?
I would like to kindly ask you if you have had a chance to view our price offer?
0
la lykia
(10.05.21)
I was wondering if you have had a chance to look at the offer yet? please let me know if it requires any further clarification, happy to set up a quick walkthrough session. thanks

(2,cumle optional)
0
camussar
(10.05.21)
Did you have an opportunity to-
Have you found time to-
Have you had a moment to-
Have you been able to-

Istersen baslarina I was wondering getirip if ile devam ettirebilirsin. Daha kibar olur.
0
dimanche
(10.05.21)
view degil review demelisiniz.
0
hot potato
(10.05.21)
sanırım google translate'ten çevirmişsiniz. "quotation" sözcüğü "teklif edilen fiyat" anlamında kullanılıyormuş ama ben pek rastlamadım, belki olaya yabancı olduğum içindir.

ikinci cümle ise hepten yanlış. sondaki "our" sözcüğü oraya nasıl gelmiş bilmiyorum. ancak o sözcüğü kaldırdığınız zaman manası olan bir cümle ortaya çıkıyor.

üçüncü cümledeki "I would like to kindly ask you" kısmı bence biraz abartı derecesinde kibar olmuş.

"have you had a chance to consider our price offer?" gibi bir cümle kurulabilir belki. ama biraz kaba kaçıyor galiba, dimanche'nin dediği gibi eklemeler yapılsa daha iyi olur.
0
isabella was a ginger
(10.05.21)
(10)

Mobil oyun vakit kaybı mıdır

aslil
Merhaba. Telefona ara sira özenip heves edip oyun yüklüyorum ama kısa sürede siliyorum sıkılıp. Vakit kaybı gibi geliyor.Sizce oyun - özellikle mobil oyun- oynamak vakit kaybı mıdır? Biseyler kaçırıyor muyum yoksa?
Merhaba. Telefona ara sira özenip heves edip oyun yüklüyorum ama kısa sürede siliyorum sıkılıp. Vakit kaybı gibi geliyor.

Sizce oyun - özellikle mobil oyun- oynamak vakit kaybı mıdır? Biseyler kaçırıyor muyum yoksa?
0
aslil
(09.05.21)
Yapacak bir işin seni bekliyorken sen onu gozardi edip vaktini mobil oyuna harciyorsan vakit kaybi olabilir belki de, oyun oynamazsan yerine yapacagin is dizi izlemekse vakit kaybi degildir bence. Sonuçta egleniyorsan bence sorun yok.
0
a perfect lie
(09.05.21)
Mobil oyunların hor görülmesinin sebebi "gerçek oyun" olarak görülmemesi. Genellikle düşük kalitede tamamen token, gem satma üzerine programlanmış mobil oyunlar da az değil gerçekten de.

Arada aha ne güzel oyun lan bu diyeceğimiz "gerçek oyunlar" var ama bunlar cidden kaliteli oyunlar olduğu için pc'de başka konsollarda da oynanabiliniyor.

İstisnalar elbette var ama özellikle mobil oyunların eleştirilme, ciddiye alınmama sebebi bu.

~tam da dediğim gibi işte avianthem'in saydığı kayda değer oyunlar mesela bir tanesi psp oyunu, football manager zaten pc gorogoa da ps4, switch'de de yayınlanmış. Düzgün oyunlar konsolda, pc'de de çıkıyo yani ya da en kötü ihtimal çok iyiyse mobil oyun konsollara portlanıyor.
0
hedep
(09.05.21)
kesinlikle vakit kaybi. o sirada bir kitap okuyup veya film izleyip bir sey ogrenebilir, egzersiz yapabilir, yemek, temizlik vs yapabilirsin. ne bileyim uzun suredir konusmadigin bir arkadasi veya akrabayi arayabilirsin. dis ipiyle dislerini temizleyebilirsin. evdeki gereksiz ivir ziviri elden gecirip atabilirsin.

bunlari kendim icin yazdim. su an yapabilecegim, oyun oynamaktan daha kaliteli 200 tane falan aktivite cikarabilirim.
0
hot potato
(09.05.21)
Hiçbir şey kaçırmıyosun. Bilgisayar oyunlarını yine anlarım ama mobil oyunlar gerçek anlamıyla vakit öldürüyor. Bomboş duvara bakarım ama oyun oynamam.
0
IncredibleMau
(09.05.21)
seni hırslandırıyorsa ayırdığın vakit gittikçe artıyor düzenli olarak bağlıyorsa vakit kaybı fakat eğlendirip kafanı dağıtıp yeter diyorsan adı üstünde oyun
0
freebird5406_2
(09.05.21)
batak, king filan var telefonda. tuvaletteyken takiliyorum iyi zaman geciriyor. zaman gecirmek icin oynuyorum zaten, vakit kaybi olarak gormuyorum pek.

eger gun icinde baska seyler yapmak gerekirken oynuyorsan vakit kaybi derdim.
0
fakyoras
(09.05.21)
Vakit kaybıdır. Yapay zeka bu oyundaki etkinliklere göre şekilleniyor.
0
Erva
(09.05.21)
bunun cevabını senin vermen gerekmiyor mu? yattığı yerde 13 saat oyun oynayan kişiyle iş çıkışı metrobüste oyun oynayan kişi bir mi mesela?

yaptığımız her iş bize bir şey katmak zorunda değil. bazen canı oyun oynamak istiyorsa açıp oyun oynayabilmeli insan kötü hissetmeden. sen keyif alıyorsan, gereğinden fazla vakit ayırmıyorsan bence sorun olmamalı.

"zamanımı daha iyi değerlendirebilirdim" diye düşünmek güzel olabilir ama bunun sonu yok ki. her zaman daha iyi ve verimli bir aktivite bulunabilir. robot değiliz, öyle hayat mı geçer?
0
der meister
(09.05.21)
mobil oyundan mobil oyuna değişen hede.

mesela ben şu sıralar telefonda football manager mobile 2021 ile gta: chinatown wars oynuyorum. bunların yanı sıra apple arcade’de inmost, pilgrims gibi oyunlar da var arada göz attığım. her birine ayrı makale yazılır. gorogoa diye bir oyun bitirdim, oyun değil adeta bir sanat eseri. gta:cw de hikayesi ve doluluğuyla, çizgi roman tarzı ara videolarıyla vs. ayrı bir dünya mesela. bunları oynarsan zaman kaybı değil bence. ama tabi şeker patlatmalı, gem’li bilmemneli, okey’i king’i dandik oyunlar evet zaman kaybı bana kalırsa.

aynı şey bilgisayar/konsol oyunları için de geçerli. bir heavy rain, bir last of us, bir assassin’s creed ii, bir mirror’s edge oynamamış adama sorsan “oyun ne yaa çocuk musun aabii?” diye yorumlar yapabilir. cahilliğine ver geç.
0
avianthem
(10.05.21)
Uykudan uyanıp telefona sarılıyorsan, günde 4-5 saatin oyuna gidiyorsa, oyun yüzünden günlük işlerini aksatıyorsan evet vakit kaybıdır. Diğer türlü vakit geçirmek için diğerlerinden farkı olmayan bir günlük aktivitedir.

Haftanın her günü, günün her saatini dolu dolu geçirmemiz gerekmiyor. Özellikle pandemi döneminde hep pompalanıyor yeni dil öğrenin, bol bol kitap okuyun, YAZILIM ÖĞRENİN vs. ama günlük koşuşturmalar, evden çalışsanız bile vücudun yorgun düşmesini veya hiçbir şey yapmadan uzanma isteğini kimse düşünmüyor. Keyfinize bakın kısaca, çok fazla uyaran var etrafımızda, bir şey kaçırmıyorsunuz.
0
chicha_v2
(10.05.21)
(10)

Oyunculuk şöleni film önerisi

south park in kapusonlu uyesi
Selam duyuru ahalisi,Bayram tatilinde izlemelik, adeta oyunculuk dersi veren güzel film öneriniz var mı? Tür fark etmiyor. Kült veya imdb100 olmaması tercih sebebi, muhtemelen izlemişimdir.Teşekkürler ve iyi bayramlar şimdiden.
Selam duyuru ahalisi,

Bayram tatilinde izlemelik, adeta oyunculuk dersi veren güzel film öneriniz var mı? Tür fark etmiyor. Kült veya imdb100 olmaması tercih sebebi, muhtemelen izlemişimdir.

Teşekkürler ve iyi bayramlar şimdiden.
0
south park in kapusonlu uyesi
(08.05.21)
A few good men
0
conanmaverick
(08.05.21)
a woman under the influence.
0
filteria
(08.05.21)
Madeline's madeline.
Türü "enteresan" denebilecek bir film, filmi beğeneceğini iddia edemem ama oyunculuk performansı görmekse amacın izlemen gerekir diye iddialı konuşacağım.
0
Jux
(09.05.21)
@cosmicstring ve @conanmaverick izlemiştim, teşekkür ederim.

@filteria bu duyuruyu açmama sebep olan filmi önermişsiniz, isabet olmuş :)

@Jux ilk kez gördüm bu filmi, listeme aldım teşekkür ederim
0
🌸south park in kapusonlu uyesi
(09.05.21)
Ocean’s serisini severim
Fight Club
The Departed
Blood Diamond
0
silah taciri
(09.05.21)
secrets and lies. (yine muhteşem bir histerik kadın oyunu)
0
filteria
(09.05.21)
a woman under the influence demeye gelmiştim :)

who’s afraid of virginia woolf izlemediyseniz önerebilirim. glengarry glen ross, network da oyunculuk konusunda aklımda kalan filmlerden. yakın tarihli olarak nebraska filmindeki iki ihtiyar ve çocuklarının oyunculuğu çok güzel ve uyumlu gelmişti. abd filmlerinde iyi oyunculuk daha çok overacting ile özdeşleşmiş gibi, doğal oyunculuk açısından da zvyagintsev filmlerini beğeniyorum.
0
phoarbix
(09.05.21)
hamlet (2009). david tennant müthiş oynuyor hamlet'i. onun dışında being there, sound of metal, two days one night da bu yönden iyi denebilecek filmlerdendi.
0
vacigok
(09.05.21)
August: Osage County
0
hot potato
(09.05.21)
The streetcar named desire
Being there
Deer hunter
0
EasyTiger
(09.05.21)
(4)

Yl motivasyon mektubu

mg3929
İşletme mezunuyum, işletme yüksek lisansına başvuracağım. Motivasyon mektubuna ne yazsam? Soru biraz saçma oldu ama belki bi fikir çıkar diye.. :/
İşletme mezunuyum, işletme yüksek lisansına başvuracağım. Motivasyon mektubuna ne yazsam? Soru biraz saçma oldu ama belki bi fikir çıkar diye.. :/
0
mg3929
(08.05.21)
Neden bu okulda yapmak istiyorsun
Isletmenin hangi alanina yogunlasmak istiyorsun
Bu alanda lisans suresince neler yaptin, hangi konular ilgini cekti
Mezun olunca hedefin ne, bu master ne isine yarayacak
0
hot potato
(08.05.21)
mezunum zaten, 3 yıldır da çalışıyorum. işimle bağlantılı bi şeyler kurmayı düşünüyorum.
0
🌸mg3929
(08.05.21)
Mektupta 3 ana soruya yanıt vermeniz önemli. Neden o okul ve bölüm? Neden siz? Ne için o program?

Çok kabaca,

Degerli komite üyeleri,
x uni y bolume başvuruyorum, çünkü zzz yapmak istiyorum. Geçmişte yaptığım şunlar şunlar beni bu iş için en ideal aday yapıyor. Sizin okul/bölümünüzde de şu şu var, o yüzden sizinle olmalıyım.

Bunları 3-4 paragrafla güzel bi dille anlatın. Muhtemelen başvuru sitesinde ne kadar uzun bir mektup istediklerini yazmışlardır ama bir şey yazılmamışsa gereksiz uzatmayın. Belki içeriğe ilişkin direktifler de vardır, başvuru sitesini iyice kurcalayın. Hangi hocayla çalışmak istediğinizi belirtmenizi isterlerse diye bu kısmı siteden öğrenmek önemli.
0
conanmaverick
(08.05.21)
"mezunum zaten, 3 yıldır da çalışıyorum"

yuksek lisanstan mezun olunca diyorum.

"en ideal aday" vurgusu bence gerekli degil cunku is basvurusunda oldugu gibi 1 aday almayacaklar, birden cok alacaklar. zaten kim oldugunu bilmedigin insanlardan iyi olma iddiasi hep havada kalir.
0
hot potato
(09.05.21)
(2)

İngilizce gramer

havadakarada
Yemek güzel oldu.Yemek güzel olmuş.Yemek güzel olmuştu.Ayşe yemek yaptı.Ayşe yemek yapmış.Ayşe yemek yapmıştı.Hepsi geçmiş zaman olacak şekilde Ingilizce tam karşılıkları nedir?Çok teşekkürler.
Yemek güzel oldu.
Yemek güzel olmuş.
Yemek güzel olmuştu.

Ayşe yemek yaptı.
Ayşe yemek yapmış.
Ayşe yemek yapmıştı.

Hepsi geçmiş zaman olacak şekilde Ingilizce tam karşılıkları nedir?
Çok teşekkürler.
0
havadakarada
(08.05.21)
2. ve 3. sirada yazdigin seyler:
Öğrenilen geçmiş zaman
Öğrenilen geçmiş zamanın hikâyesi

Bunlar ingilizcede birebir mevcut seyler degil. Bircok insan bunlari direkt past perfect tense'le ifade etmeye calisiyor ama yanlis. Ayni anlam degil. Bizim misli gecmis zaman kullanirken verdigimiz anlam ingilizce'de context, yani baglam'dan cikar.

The meal turned out well.
I heard the meal turned out well.
As you remember, the meal turned out well. VEYA By the time I got there, the meal (had) turned out well. (ikinisi sacma oldu ama neyse)
0
hot potato
(08.05.21)
Past tense
Present perfect tense
Past perfect tense
0
neysene
(08.05.21)
(2)

ingilizce ön yazıma göz atabilir misiniz?

kivanc1
selamlar, kendimi tanıttığım bir yazım vardı özgeçmişimde, bunu ingilizce olarak sunmam gerekiyor. bir göz atabilir misiniz gözünüze çarpan ters bir şey var mı gramer açısından? teşekkürler ^_^---I was born in Hatay/Turkey on January 17, 1991. During my graduate education; I realized that I was inte
selamlar, kendimi tanıttığım bir yazım vardı özgeçmişimde, bunu ingilizce olarak sunmam gerekiyor. bir göz atabilir misiniz gözünüze çarpan ters bir şey var mı gramer açısından? teşekkürler ^_^

---
I was born in Hatay/Turkey on January 17, 1991. During my graduate education; I realized that I was interested in the field of marketing and I did my master's degree in marketing to further develop myself in this field. While developing myself in the field of marketing during my post graduate education, I made various studies about digital marketing. After that, I was accepted to the Business Administration Doctorate program at Gazi University. In this period, I got my first job and I started to use my knowledge and experiences that I gained both personally and my education life.

If I need to talk about my background in this field before my academic life; I have been interested in computer, web and graphic design from an early age and crowned my skills with the website named RoxTurk.Com, which I opened in 2007. This website had the feature of being a basketball platform where thousands of people came together and various organizations had been organized under the sponsorship of this site. This website attracted attention by various TV channels and took places in these TV programs at various times.

I met social media with blog posts that I wrote in 2006 and I wrote blog posts for a long time. In addition, I continued to write basketball columns for a long time on the site named RoxTurk.Com, which I founded. In addition to social media and the internet, I took part in various translation projects as a hobby and voluntarily translated TV series from English to Turkish.

The experience and knowledge I gained in both graphic design and web design came back to me as a freelance job in my student life. After that, during the time I developed myself in the field of marketing, I took part in various freelance projects.

At XXX Advertising Agency, where I work today, I had the opportunity to work with various provincial and district municipalities, mayors and national brands.
0
kivanc1
(07.05.21)
During my graduate education; I realized that I was interested in the field of marketing and I did my master's degree in marketing to further develop myself in this field. While developing myself in the field of marketing during my post graduate education.

Ingiltere'de falan durum ne emin degilim ama Kuzey Amerika ingilizcesiyle konusuyorsak:
lisans = undergraduate
master, doktora = graduate

"If I need to talk about my background in this field before my academic life" turkce bir deyisi cevirmissin. "Prior to my studies" diyerek sadelestirebilirsin.

"I met social media with blog posts that I wrote in 2006 and I wrote blog posts for a long time. " bu cumleyi paragraftan atsan bir sey kaybetmiyorsun sanki. roxturk.com'u kurdugunu da hem bu paragrafta hem de bir onceki paragrafta tekrar etmissin. olay orgusunu sadelestirmen ve tekrardan kacinman lazim, ingilizce'den bagimsiz olarak.

Bir paragaf roxturk+blogging uzerine (bu ikisini ayri seylermis gibi anlatma bence), diger bir paragraf graphic+web design, ve diger paragraf da marketing uzerine olsun.
0
hot potato
(07.05.21)
quillbot.com

buraya kopyalayıp "standard" veya "fluency" seçeneklerinden birini seçin ve bırakın o sizin için fluent ve hatasız bir şekilde çıkarsın.
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(07.05.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.